Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Kalkmamış cenazenin helvası veya Türkiye sanatında gerçeküstü

    25 Ocak 2021

    Yorgun Ülke KKTC Halkının Bitmeyen Sınavları ve Seçime Doğru-2

    20 Eylül 2020

    92. Gün -İnsanlık onuru işkenceyi yenecek-

    12 Haziran 2017

    Dört Mevsim Renk Dört Mevsim Umut

    10 Şubat 2019
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » 7 Kasım 2019: Sosyalist hareketin önder kadrolarından Abdullah Karabulut yaşamını yitirdi

    7 Kasım 2019: Sosyalist hareketin önder kadrolarından Abdullah Karabulut yaşamını yitirdi

    Siyasi Haber- Siyasi Haber7 Kasım 20214 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, TKEP’in kurucu ve öncü kadrolarından olan, yaşamının son yıllarında mücadelesini SYKP’de sürdüren Abdullah Karabulut (Uzun Doktor) 2 yıl önce yaşamını yitirdi.

    1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, TKEP’in kurucu ve öncü kadrolarından olan Uzun Doktor olarak da bilinen Abdullah Karabulut 7 Kasım 2019’da yaşamını yitirdi.

    Devrimci mücadeleye Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) sempatizanı olarak başlayan Uzun Doktor daha sonra THKO Mücadele Birliği ve Emeğin Birliği’nde yer aldı, Türkiye Komünist Emek Partisi’nin (TKEP) kurucu ve önder kadrolarından oldu. Uzun Doktor yaşamının son yıllarında mücadelesini Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nde (SYKP) sürdürüyordu.

    Abdullah Karabulut’un yoldaşlarınca hazırlanan yaşam öyküsü

    1950 Konya/Sarayönü doğumlu olan Abdullah Karabulut yoldaş (Yusuf Ali, Uzun Doktor), devrimci mücadelesine bir THKO sempatizanı olarak başladı. Öğrenciliği, öğretmenliği ve profesyonel devrimciliği sırasında gittiği her yerde ve faaliyet sürdürdüğü her alanda kendi tarzıyla silinmez izler bıraktı. 

    1970 yılında Adana/Düziçi öğretmen okuluna fen bilgisi öğretmeni olarak atandı. TÖS çalışmaları ve öğrenciler içindeki faaliyetleri bahanesiyle 12 Mart’tan sonra Gaziantep/Yavuzeli ortaokuluna sürgün edildi. Düziçi’nin sürüldükten sonra da unutulmayan, öğrencileriyle irtibatını kesmeyen “efsane” öğretmeniydi. Ayrılırken bütün sınıfların kendisiyle toplu fotoğraf çektirmesi bunun bir ifadesiydi. 

    12 Mart koşullarına rağmen Yavuzeli’nde de boş durmadı. Bugün sosyalist hareketin saflarında yer alan öğrencileri, onu idamlarından sonra derslerde Denizleri anlatmasıyla hatırlıyorlar. 12 Mart’ın tahribatının atlatılması ve yeniden mevzilenme yolunda Gaziantep çapında faaliyetler yürüttü. Yavuzeli ve Gaziantep’te Töb-der’i örgütleyen öncü kadrolardan biriydi. Bu çalışmaları nedeniyle ikinci bir sürgünle Nizip lisesine gönderildi. 

    1974’de, kariyer yapma maksadıyla değil, bilinçli ve örgütlenme hedefli bir tercihle öğretmenliği bırakarak Diyarbakır Tıp Fakültesi’ne girdi. “Uzun doktor” diye anılmasının nedeni bu tıp öğrenciliğidir. Bu sırada Diyarbakır’ın devrimci, yurtsever ve sol kamuoyunun yakından tanıdığı ve saydığı öğretmen kökenli bir tıp öğrencisi olarak temayüz etti. Diyarbakır yılları onun Kürt sorunu ve gerçekliğini daha yakından ve içerden tanımasını da sağladı. 

    1976’da tıp fakültesini bırakarak THKO-Mücadele Birliği saflarında profesyonel devrimciliğe başladı. Teslim Töre ile birlikte bu oluşumun kurucu ve çekirdek kadroları arasındaydı. Daha sonraları Emeğin Birliği ve TKEP olarak bilinen bu hareketin Türkiye çapında bir güç ve etkinlik düzeyine erişmesinde kritik roller üstlendi. Hareketin yoksul köylü tabanını koruyarak büyük kentlerin modern proletaryası ile buluşma ve burada da kökleşme tezinin ısrarlı bir savunucusu ve takipçisi oldu. Bu çerçevede, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Antalya, Ankara, İstanbul, Tokat ve Amasya faaliyet sürdürdüğü belli başlı iller arasındaydı. 

    12 Eylül’den sonra kısa aralıklarla yurtdışına, özellikle Ortadoğu sahasına giriş çıkışlar yapsa da, partinin yurtiçinde tutunma kararına uygun olarak ülkede kaldı. Yeni koşullara uygun olarak örgütsel mevzilenme, alınan darbelere rağmen örgütsel sürekliliği sağlama, illegal basını portatif tekniklerle örgütleme ve cezaevleriyle iletişim konusunda önemli ve yaratıcı roller üstlendi. 

    Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden derinden etkilendi; ama bu çözülüşün uluslar arası komünist harekete faturasının ağır olacağını öngörse de asla savrulmadı. Savuşturmacı ve iman tazelemekle yetinen bir tavra da itibar etmedi. Bunun yerine yenilginin derslerine odaklandı ve dönemi en az hasarla atlatacak bir yeniden konumlanma çizgisinin savunucusu oldu. 

    Partisi ile bağının koptuğu dönemde de aranmasına rağmen kimseye yük olmadan yurtiçinde tutunmayı, mücadeleden kopmamayı, onları riske etmeden yoldaşları ile zamanla yeniden bağ kurmayı başardı. 

    2004’te yakalandığı kanser hastalığından sonra da yaşadığı bütün tahripkar sarsıntıya ve hastalığının dönem dönem ağırlaşmasına rağmen, son nefesini verdiği ana kadar büyük bir dirençle kendi ayakları üstünde durdu ve kimseye yük olmama hassasiyetini hep sürdürdü. 

    Aslında bu onun profesyonelliğe yaklaşımının da bir yansısı ve dışavurumuydu. Onunla çalışanlar ne kadar tutumlu ve eli sıkı olduğunu, kendi imkanlarını kendin yarat yaklaşımını savunmakla kalmayıp bunu en başta kendi pratiğine acımasızca uyguladığını bilirler. Profesyonellik onun için asla hayattan kopmadan çoklu yeteneklerle donanmak; her zemine ve ortama ustalıkla uyum sağlamak demekti. Gözüne kestirdiği ve kadrolaştırmak istediği insanlara bu nedenle bir kuyumcu titizliği ile yaklaşırdı. 

    Gene hepinizin bildiği gibi hastalığı onun içe kapanmasına da yol açmadı; tersine sürecimizle, sosyalist yeniden kuruluş süreciyle ilişkilendi, bu sürece onayını ve desteğini her vesileyle beyan etti ve gücü yettiğince SYKP faaliyetlerine katıldı. Toplantılarımızda zorlanarak söz aldığında bize döne döne anlatmak ve hatırlatmak istedikleri vardı. Örneğin bürokratizmden uzak durmak, örneğin enternasyonalizmin içselleştirilmesi, örneğin proletarya saflarında kök salmanın yeniden kuruluş açısından vazgeçilmez ve yaşamsal önemi gibi. Bu yaklaşımları elbette kulağımıza küpe olacaktır.

    Mücadelemizde yaşayacak ve anısı mücadelemize ışık tutacaktır.

    Toplumsal Emek Ve Dayanışma Vakfı tarafından Uzun Doktor anısına hazırlanan video:

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazı7 Kasım 1980: Yayıncı İlhan Erdost dövülererek katledildi
    Sonraki Yazı Avukat Tuğçe Çetin’in etek boyunu ölçmeye kalkışan hakime yer değiştirme cezası

    İlgili Yazılar

    Deprem yardımlarını çalan polis müdürü ilk duruşmada tahliye edildi

    Manşet 28 Eylül 2023

    İYİ Parti’den CHP’ye: 10 büyükşehirde aday çıkarmayın

    Manşet 28 Eylül 2023

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    Manşet 28 Eylül 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Devrim Gazetesi; 52 yıl önce bugün çıktı

    1960’lı yılların sonunda yayımlanan, genel yayın yönetmenliğini Doğan Avcıoğlu’nun yaptığı Devrim Gazetesi’nin 1. Sayısı 52 yıl önce bugün, 21 Ekim…

    Seçtiklerimiz

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    “Milliyetçilik ve Azınlıkları Hedef Gösterme Olimpiyatı” yine başladı

    - Yetvart Danzikyan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    FEDAŞ direnişinin 50. günü

    28 Eylül 2023

    Dün gözaltına alınan Trendyol depo işçileri eyleme devam ediyor

    27 Eylül 2023

    Trendyol Genel Merkezi önünde eylemde olan depo işçileri gözaltına alındı

    26 Eylül 2023
    Kadın

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023

    Ayşe Altan boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi

    16 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.