Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Tokat

    31 Mart 2022

    Yabancı Bir Ülkeden Haber Geldi

    15 Nisan 2019

    Hükümet Sri Lanka imha planını hayata geçiriyor

    26 Aralık 2015

    Sevgili Mustafa Kahya’ya Mektup

    15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      Kötülük ve Cezasızlık

      16 Mart 2023

      Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

      15 Mart 2023

      ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

      13 Mart 2023

      Vicdan, bilinç ve dayanışma

      10 Mart 2023

      Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

      10 Mart 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » 7 Kasım 2019: Sosyalist hareketin önder kadrolarından Abdullah Karabulut yaşamını yitirdi

    7 Kasım 2019: Sosyalist hareketin önder kadrolarından Abdullah Karabulut yaşamını yitirdi

    Siyasi Haber- Siyasi Haber7 Kasım 20214 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, TKEP’in kurucu ve öncü kadrolarından olan, yaşamının son yıllarında mücadelesini SYKP’de sürdüren Abdullah Karabulut (Uzun Doktor) 2 yıl önce yaşamını yitirdi.

    1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, TKEP’in kurucu ve öncü kadrolarından olan Uzun Doktor olarak da bilinen Abdullah Karabulut 7 Kasım 2019’da yaşamını yitirdi.

    Devrimci mücadeleye Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) sempatizanı olarak başlayan Uzun Doktor daha sonra THKO Mücadele Birliği ve Emeğin Birliği’nde yer aldı, Türkiye Komünist Emek Partisi’nin (TKEP) kurucu ve önder kadrolarından oldu. Uzun Doktor yaşamının son yıllarında mücadelesini Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nde (SYKP) sürdürüyordu.

    Abdullah Karabulut’un yoldaşlarınca hazırlanan yaşam öyküsü

    1950 Konya/Sarayönü doğumlu olan Abdullah Karabulut yoldaş (Yusuf Ali, Uzun Doktor), devrimci mücadelesine bir THKO sempatizanı olarak başladı. Öğrenciliği, öğretmenliği ve profesyonel devrimciliği sırasında gittiği her yerde ve faaliyet sürdürdüğü her alanda kendi tarzıyla silinmez izler bıraktı. 

    1970 yılında Adana/Düziçi öğretmen okuluna fen bilgisi öğretmeni olarak atandı. TÖS çalışmaları ve öğrenciler içindeki faaliyetleri bahanesiyle 12 Mart’tan sonra Gaziantep/Yavuzeli ortaokuluna sürgün edildi. Düziçi’nin sürüldükten sonra da unutulmayan, öğrencileriyle irtibatını kesmeyen “efsane” öğretmeniydi. Ayrılırken bütün sınıfların kendisiyle toplu fotoğraf çektirmesi bunun bir ifadesiydi. 

    12 Mart koşullarına rağmen Yavuzeli’nde de boş durmadı. Bugün sosyalist hareketin saflarında yer alan öğrencileri, onu idamlarından sonra derslerde Denizleri anlatmasıyla hatırlıyorlar. 12 Mart’ın tahribatının atlatılması ve yeniden mevzilenme yolunda Gaziantep çapında faaliyetler yürüttü. Yavuzeli ve Gaziantep’te Töb-der’i örgütleyen öncü kadrolardan biriydi. Bu çalışmaları nedeniyle ikinci bir sürgünle Nizip lisesine gönderildi. 

    1974’de, kariyer yapma maksadıyla değil, bilinçli ve örgütlenme hedefli bir tercihle öğretmenliği bırakarak Diyarbakır Tıp Fakültesi’ne girdi. “Uzun doktor” diye anılmasının nedeni bu tıp öğrenciliğidir. Bu sırada Diyarbakır’ın devrimci, yurtsever ve sol kamuoyunun yakından tanıdığı ve saydığı öğretmen kökenli bir tıp öğrencisi olarak temayüz etti. Diyarbakır yılları onun Kürt sorunu ve gerçekliğini daha yakından ve içerden tanımasını da sağladı. 

    1976’da tıp fakültesini bırakarak THKO-Mücadele Birliği saflarında profesyonel devrimciliğe başladı. Teslim Töre ile birlikte bu oluşumun kurucu ve çekirdek kadroları arasındaydı. Daha sonraları Emeğin Birliği ve TKEP olarak bilinen bu hareketin Türkiye çapında bir güç ve etkinlik düzeyine erişmesinde kritik roller üstlendi. Hareketin yoksul köylü tabanını koruyarak büyük kentlerin modern proletaryası ile buluşma ve burada da kökleşme tezinin ısrarlı bir savunucusu ve takipçisi oldu. Bu çerçevede, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Antalya, Ankara, İstanbul, Tokat ve Amasya faaliyet sürdürdüğü belli başlı iller arasındaydı. 

    12 Eylül’den sonra kısa aralıklarla yurtdışına, özellikle Ortadoğu sahasına giriş çıkışlar yapsa da, partinin yurtiçinde tutunma kararına uygun olarak ülkede kaldı. Yeni koşullara uygun olarak örgütsel mevzilenme, alınan darbelere rağmen örgütsel sürekliliği sağlama, illegal basını portatif tekniklerle örgütleme ve cezaevleriyle iletişim konusunda önemli ve yaratıcı roller üstlendi. 

    Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden derinden etkilendi; ama bu çözülüşün uluslar arası komünist harekete faturasının ağır olacağını öngörse de asla savrulmadı. Savuşturmacı ve iman tazelemekle yetinen bir tavra da itibar etmedi. Bunun yerine yenilginin derslerine odaklandı ve dönemi en az hasarla atlatacak bir yeniden konumlanma çizgisinin savunucusu oldu. 

    Partisi ile bağının koptuğu dönemde de aranmasına rağmen kimseye yük olmadan yurtiçinde tutunmayı, mücadeleden kopmamayı, onları riske etmeden yoldaşları ile zamanla yeniden bağ kurmayı başardı. 

    2004’te yakalandığı kanser hastalığından sonra da yaşadığı bütün tahripkar sarsıntıya ve hastalığının dönem dönem ağırlaşmasına rağmen, son nefesini verdiği ana kadar büyük bir dirençle kendi ayakları üstünde durdu ve kimseye yük olmama hassasiyetini hep sürdürdü. 

    Aslında bu onun profesyonelliğe yaklaşımının da bir yansısı ve dışavurumuydu. Onunla çalışanlar ne kadar tutumlu ve eli sıkı olduğunu, kendi imkanlarını kendin yarat yaklaşımını savunmakla kalmayıp bunu en başta kendi pratiğine acımasızca uyguladığını bilirler. Profesyonellik onun için asla hayattan kopmadan çoklu yeteneklerle donanmak; her zemine ve ortama ustalıkla uyum sağlamak demekti. Gözüne kestirdiği ve kadrolaştırmak istediği insanlara bu nedenle bir kuyumcu titizliği ile yaklaşırdı. 

    Gene hepinizin bildiği gibi hastalığı onun içe kapanmasına da yol açmadı; tersine sürecimizle, sosyalist yeniden kuruluş süreciyle ilişkilendi, bu sürece onayını ve desteğini her vesileyle beyan etti ve gücü yettiğince SYKP faaliyetlerine katıldı. Toplantılarımızda zorlanarak söz aldığında bize döne döne anlatmak ve hatırlatmak istedikleri vardı. Örneğin bürokratizmden uzak durmak, örneğin enternasyonalizmin içselleştirilmesi, örneğin proletarya saflarında kök salmanın yeniden kuruluş açısından vazgeçilmez ve yaşamsal önemi gibi. Bu yaklaşımları elbette kulağımıza küpe olacaktır.

    Mücadelemizde yaşayacak ve anısı mücadelemize ışık tutacaktır.

    Toplumsal Emek Ve Dayanışma Vakfı tarafından Uzun Doktor anısına hazırlanan video:

    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki Yazı7 Kasım 1980: Yayıncı İlhan Erdost dövülererek katledildi
    Sonraki Yazı Avukat Tuğçe Çetin’in etek boyunu ölçmeye kalkışan hakime yer değiştirme cezası

    İlgili Yazılar

    Depremlerde can kaybı 50 bin 96’ya yükseldi

    Güncel 20 Mart 2023

    Yeniden Refah Partisi ittifaka katılmıyor, Erbakan cumhurbaşkanı adayı

    Politika 20 Mart 2023

    Kılıçdaroğlu, HDP’yi ziyaret etti: Kürt sorunu dahil çözüm adresi TBMM’dir

    Politika 20 Mart 2023
    Destek Ol
    Yazılar

    Kötülük ve Cezasızlık

    - Siyasi Haber

    Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Seçim Stratejisi: TİP ve HDP

    - Ahmet Saymadi

    ABD’nin 16. büyük bankası battı: Yeni bir 2008 krizi mi geliyor?

    - Mahir Sayın

    Vicdan, bilinç ve dayanışma

    - Mehmet Ali Ayan

    Yaşamak nefes alıp vermek değildir: DAD

    - Korkut Akın

    Antakya’ya mektup

    - Bora Selim Gül
    Tarihten

    12 Eylül darbecilerinin ilk idamı: Necdet Adalı

    Dönemin siyasi ortamından etkilenerek devrimci fikirlerle tanışan Necdet Adalı, çok genç yaşta Kurtuluş Hareketi saflarında devrimci mücadeleye katıldı. 19 yaşındayken,…

    Seçtiklerimiz

    HDP ile HÜDAPAR kıyasının utanmazlığı

    - Kenan Kırkaya

    On binlerin yürüyüşü

    - Ertuğrul Kürkçü

    Yeter artık…

    - Mucella Yapici

    Türbülans

    - Seyfi Öngider

    Toplumun depreme dair notları

    - Can Şahin

    İstifa ve seçim

    - Ertuğrul Kürkçü

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    DİSK, seçim kararını açıkladı: 14 Mayıs’tan önce 1 Mayıs var

    17 Mart 2023

    Macron demokrasiyi yok saydı

    17 Mart 2023

    Mata Otomotiv işçileri 18 gündür grevde

    16 Mart 2023
    Kadın

    AKP’li Özlem Zengin: Hedef haline getirildim

    18 Mart 2023

    Direniş temsili olarak “Damızlık Kızın Öyküsü”

    17 Mart 2023

    Bilimle uğraşan kadınların yarısı cinsel tacize maruz kalıyor

    16 Mart 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.