Cizre Merkez Anadolu Lisesi’nde 40’ı aşkın öğrenciye cinsel istismarda bulunan Burak Ercan’ın tutuksuz yargılandığı davada fail avukatı çocukların beyanlarına rağmen istismarın “PKK komplosu” olduğunu öne sürdü.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Merkez Anadolu Lisesi’nde 40’ı aşkın öğrenciye cinsel istismarda bulunan müdür yardımcısı ve Eğitim Bir-Sen temsilcisi Burak Ercan hakkında açılan davanın ilk duruşması Cizre 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkez Kadın Sekreteri Gönül Adıbelli, Eğitim ve Bilim Sendikası (Eğitim Sen), Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şırnak, Diyarbakır, Mardin Şubeler Platformu, Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz ve avukatlar katıldı.
İstismar faili çelişkili beyanlarda bulundu
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, Şırnak Barosu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları davaya müdahillik talebinde bulundu. İstismar faili Burak Ercan duruşmaya İstanbul’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi(SEGBİS) ile katıldı. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada söz alan istismar faili daha önce savcılıkta verdiği ifadelerle çelişkili beyanlarda bulundu. Mahkeme başkanının çelişkili ifadelerini sorması üzerine fail bu kez de şikâyette bulunan öğrenciler ile daha önce yaşadığı diyalogları anlatarak, olayın bir husumet olduğunu ileri sürdü. İstismar olayını haberleştiren basın kurumlarını da hedef alan istismar faili, kendisine yöneltilen bütün iddiaları reddetti.
PKK komplosu diyerek savunma yaptı
Ardından söz alan istismar failinin avukatı Yasin Şen ise, cinsel istismar olayının “PKK’nin komplosu” olduğunu öne sürdü. Mahkeme başkanının avukatın konuşmasına müdahale etmesi üzerine fail avukatı bu sefer istismara maruz kalan çocukları hedef aldı.
‘Bir arpa yol alınamadı’
Daha sonra istismara maruz kalan çocukların beyanlarına geçildi. Çocuklardan biri, yargılamamanın 4 yıla yakın bir süredir devam ettiğini ve bir arpa boyu yol alınmadığını belirterek, bunun için şikayetinden vazgeçtiğini söyledi. Diğer çocuklar ise istismar faili Burak, tarafından maruz kaldıkları istismarı anlattı. Daha sonra söz alan müşteki avukatları ise, istismar faili Burak Ercan’ın tutuklu yargılanmasını talep etti.
Tutuklama talebi ret edildi
Verilen kısa bir aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Şırnak Barosu’nun müdahillik talebi ve istismar faili Burak Ercan’ın tutuklanma talebini ret etti.
Bir sonraki duruşma 6 Aralık tarihine ertelendi.
‘Özellikle örgüt sosunun kullanılması planlı’
Duruşmaya katılan kurumlar, verilen kararın ardından Cizre Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Şırnak Baro Başkanı avukat Rojhat Dilsiz, olayın açığa çıkmasından 3 buçuk yıl sonra ilk duruşmanın bugün görüldüğünü ifade ederek, “Çok önemli bir dosyaydı. Müfettiş raporlarında 38 kişiyi cinsel istismara maruz bıraktığı yer alan sanık tek bir gün bile gözaltına alınmadı. Avukatların tutuklama talebi ret edildi. Bu kişi hakkında doğru düzgün bir yargılama süreci başlatılmazken, İstanbul’da bir okulda görevine devam etmektedir. Biz hukukçular buna karşı tüm yasal yollara başvuracağız. Sanığın cezalandırılması için gereken tüm yasal yolları kullanacağız. Bu bölgede meydana gelen benzer her türlü olayda ve dosyalarda özellikle örgüt sosunun kullanılması, sanki örgütün bu iş ve eylemler içerisinde ve talimatları doğrultusunda hareket ediliyormuş izlenimi verilmesi aslında bu kişilerin suçluluk psikolojilerinde kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Sonuna kadar olayın takipçisi olacağız” dedi.
‘Yargı kararları toplumun adalete güvenini zedelemekte’
Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım ise yargının özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismardan yargılanan devlet memurlarını koruduğunu ve failleri cezasızlıkla ödüllendirdiğini kaydetti. Bu durumun toplumun adalete olan güvenini zedelediğini ve mağduriyetleri derinleştirdiğini vurgulayan Simge, “Türkiye uluslararası sözleşmelere taraf devletler arasında bulunmasına rağmen söz konusu sözleşmelerde tanımlanmış tedbir, önlem ve sorumlulukları ve Türk Ceza Kanununun (TCK) kadını ve çocuğu koruyan yasa hükümlerini yerine getirmemektedir” dedi.
(Jinnews)