TBMM Genel Kurulunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Genel kurulda nükleer santral, köprü, otoyol ve şehir hastaneleri için yapılan sözleşmelerde yer alan ödeme garantilerine ve şirketlere aktarılacak yüzlerce milyar liraya dikkat çekildi. Muhalefet milletvekilleri AKP iktidarının 2025’te de milyarlarca lirayı şirketlere aktarmayı planladığını ifade ederek bütçeye karşı çıktıklarını ifade etti. İktidarın enerji, ulaşım ve sağlık politikalarını eleştiren CHP Milletvekili Mustafa Erdem “Bu bütçede yoksulluk var, bu bütçede talan var. Bütçede görüleceği üzere iktidar uluslararası sermayenin, yandaş şirketlerin yanında” dedi.
Kaynak şirketlere fatura halka
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı bütçesine dair söz alan CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, özelleştirmeler sonucu elektrik üretiminin yüzde 83’ünün, dağıtımının ve perakende satışının ise tümünün özel şirketler eliyle yapıldığına dikkat çekerek “Elektrik iletim sistemi de özelleştirme sürecinde. 41 ilde doğal gaz dağıtım işi 2 şirkete verildi. AKP eliyle bazı özel şirketler kartel olmuş durumda. Sırada Çayırhan Termik Santrali var. Uludağ Elektrik Dağıtım Şirketi İngiltere’deki yabancı bir fona satılmış durumda. 3.5 milyon abone elektrik faturalarını İngiltere’ye öder hale geldi” dedi.
CHP Milletvekili Deniz Demir ise elektrik dağıtımının tamamen özelleştirilmesinin ardından şirketlerin kasasına milyarlarca lira para yağdırıldığını ifade etti ve “Vatandaş da elektrik dağıtım şirketlerine şikayet yağdırıyor. Özelleştirmelerin faturalarını vatandaş ödüyor, sefasını yandaş firmalar sürüyor” dedi. AKP’nin enerji politikalarının dışa bağımlılığı artırdığını söyleyen Demir, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali çarpıcı bir örnek. 60 yılda 284 milyar dolar Rusya’nın kasasına aktarılacak. Üstelik on beş yılda hazineden 38 milyar dolarlık bir garanti ödenecek” dedi.
Maden talanı AKP’yle hızlandı
CHP Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise enerji ve madende uluslararası şirketlere ve yerli ortaklarına vergi ve teşvik ve ayrıcalıkları, sınırsız destek, alım garantileri sağlandığını; yine ‘süper izin’ adı altında orman ve tarım alanlarının talanının önünün açıldığını ifade etti. Cumhuriyetin kuruluşundan AKP iktidarı dönemine kadar 1186 madene ruhsat verildiğini hatırlatan Şevkin, “AKP döneminde tam 386 bin madene ruhsat verildi. İktidar Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayarak 22 altın madeni işletilmesinin önünü açtı. Çıkarılan madenlerin yüzde 85’i yabancı tekellere gidiyor” dedi.
Müteahhitlere 202 milyar lira ödenecek
Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılan köprü ve otoyollara değinen CHP Milletvekili Ulaş Karasu ise “Projelerini yapan 44 şirket var, bu şirketlerden 37’si geçen yıl vergi ödemedi ama garantilerini tıkır tıkır aldı. Son yedi yılda kasalarına tam 384 milyar konuldu, gelecek yıl 202 milyar daha konulacak” ifadelerini kullandı.
Ankara-Sivas YHT hattında 2 sefer yağış nedeniyle rayların altının boşaldığını hatırlatan Karasu, “İhalenin adını ‘yüksek hızlı tren’ koyuyorsunuz, hattın altyapısı kara tren. 4 milyarlık son ihaleyi Cengiz-Kolin-Limak’ın alt taşeronu aldı. Peki Cengiz’e, Kolin’e, Limak’a hesap sorabildiniz mi? İhale şartnamelerini o şirketlerin CEO’ları hazırlıyor” dedi.
Garanti verdiği şirketin CEO’su oldu
CHP Milletvekili Hüseyin Yıldız ise Kuzey Marmara Otoyolu ihalesini hatırlatarak dönemin Bakanı Cahit Turan’ın ihaleyi alan firmaya tam 1 milyar 338 araçlık geçiş garantisi verdiğini hatırlatarak “Peki, o bakan şimdi nerede? Garanti verilen firmanın CEO’su…” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bizim cebimizden kuruş para çıkmıyor” ifadelerini hatırlatan Yıldız, “Şu ana kadar 385 milyar para ödemişiz. Önümüzdeki üç yıl içinde 678 milyar daha para ödeyeceğiz” dedi.
Günde 286 milyon lira şehir hastanelerine
Sağlık Bakanlığı bütçesine ayrılan miktarı OECD ülkelerinin ortalamasıyla kıyaslayan CHP Milletvekili Kayıhan Pala “2022’de sağlık harcamalarının GSYİH’ye oranı yüzde 3.7’ye kadar düştü. OECD ortalaması yüzde 9.1. Şehir hastaneleri ise bu bütçeyi rehin almış durumda. Şehir hastanelerine aktarılacak para bir günde 286 milyon TL. Fahrettin Koca şehir hastanelerinin ülkeye maliyetinin 25 yıl için 322 milyar avro olduğundan söz etmişti” dedi.
Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın da yüzde 28’den yüzde 26’ya gerilediğine dikkat çeken Pala, “Ülkede bebekler ölüyor. Onların ölümlerini engelleyebilmek için koruyucu sağlık hizmetlerine kaynak aktarmanız gerekir. 2023’te önceki yıla göre cepten yapılan sağlık harcamaları yüzde 97 arttı. Eğer sağlık sistemi bebekleri yaşatmayı beceremiyorsa güçsüz bir sağlık sistemidir. Sağlıkta dönüşüm programı ‘3Ç’yle anılıyor: Çürüme, çeteleşme ve çöküş” dedi.
CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi de 2025’te şehir hastanelerine 204 milyar lira kaynak aktarılacağını hatırlatarak “Şehir hastanelerine ayrılan ödenekle 6 bin 718 aile sağlığı merkezi yapabilirdi. 2025’te koruyucu sağlığa kişi başına 8 lira 90 kuruş düşmüş; günlük bir kutu yara bandı…” dedi.
CHP Milletvekili Murat Emir ise yenidoğan ölümlerinden sorumlu olduğunu ifade ederek Sağlık Bakanı Memişoğlu’nu istifaya çağırdı.