Arap Alevi toplumunun sosyal-siyasal-kültürel dergisi Ehlen, 2014 baharından itibaren 7 sayısı yayımlandıktan sonra, 5 yıllık yayın hayatına zorunlu bir ara vermişti. 6 Şubat Felaketinin ardından Yeniden Ehlen şiarıyla yayın hayatına dönen derginin yeni dönem 4. Sayısı (Mayıs 2024) okuruyla buluştu.
SiyasiHaber’e konuşan Ehlen’in Genel Yayın Yönetmeni Dr. Hakan Mertcan derginin 2011 sonrasında üniversiteli Arap Alevi gençlerin kendi kimliklerine sahip çıkma amacıyla oluşturdukları Arap Alevi gençlik örgütlenmelerine dayandığını, bir kolektif bellek yaratmayı hedeflediğini, çok özgün, renkli, dikkat çekici bir mücadele sergilendiğini fakat neticede çeşitli iç ve dış etmenlerin, OHAL dönemi ve sonrasının baskı ikliminin de etkileriyle 2018 yılı sonlarında derginin yayın hayatına ara verildiğini, 6 Şubat depremleri sonrasında Arap Alevilerin sesini duyurabilmek için yeniden yayımlanmaya başladığını söyledi.
Nisan 2014’te yayınlanan ilk sayısında okurlarına, “Kimliğimizden dolayı aşağılanmadığımız, ezilmediğimiz, ayrıma/baskıya uğramadığımız, korkmadığımız, eşit, özgür ve adil bir dünya için; “hakikatin” sofrasında bütün insanlıkla beraber aşkla oturmak, hakikatin demini almak için hasretle, hürmetle, muhabbetle merhaba!” diyen dergi 10. yılında, yeni döneminin 4. sayısında “Ayağa kalkmak, toparlanmak, yaraları sarmak, iyileşmek-iyileştirmek, kolektif bellek yaratmak, acılarımızı dirence çevirmek hep beraber, dayanışma ve yeni mücadele formları yaratmak ile mümkün olabilir” diyerek okurlarına yeniden “ehlen w sehlen” diyor.
Dergi kendisini, “Arap Alevi kültürünün, binlerce yıllık bir tarihe sahip olan derin ve zengin mirasını takip ederken her türlü nefret söylemine, cinsiyetçi yaklaşıma ve faşizan eğilime karşı çıkan, kendi bünyesinde bu tarz yönelimlere izin vermeyeceğini özellikle ilan eden, bütün halkların eşitliğini savunan; etnik, ulusal, dinsel, inançsal, cinsel, sınıfsal vb. her türlü ayrımcılığa karşı çıkan, eşitlik anlayışı, tarihte baskılanan, ezilen kimliklere karşı özel duyarlılık geliştirmeyi dışlamayan çizgisiyle gelecek kuşaklara yeni miraslar bırakabilmek için yola koyulan” bir yayın olarak ifade ediyor.
Ehlen’in 4. (aslında 11.) sayısına, Antakya, Adana, Mersin, İzmir, Ankara ve Eskişehir’de matbu halde ulaşılabiliyor. Dergi Hollanda, İngiltere, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine de gidiyor. Matbu dergiye ulaşamayan okurların dergide yer alan birçok yazıya ehlendergisi.com üzerinden ulaşabilmesi de mümkün. Okurlarına yeniden “Merhaba” diyen dergi her halktan okuyucuların dayanışmasını bekliyor.
Bayreuth Üniversitesi’nde akademisyen olan ve Ehlen’in Genel Yayın Yönetmenliğini sürdüren Hakan Mertcan derginin öyküsünü SiyasiHaber’e şöyle anlattı:
Derginin ilk sayısı 10 yıl önce, Nisan 2014’te çıktı. Fakat tartışmaları 2014’ten önce başlamış bir süreçti bu. 2011’de üniversitelerde kendisini gösteren Arap Alevi gençlik örgütlenmeleri vardı. Kökleri 2008-2009’a dayanan Arap Alevi Üniversiteliler-Alawina adlı grup ilk defa Arap ve Alevi kimliği altında 2011’de İzmir’deki Büyük Alevi Mitingine katılmışlardı ve bu önemli bir sürecin başlangıcı olmuştu. Suriye’deki savaşın da etkisiyle Arap Alevi gençler başta Ankara olmak üzere çeşitli kentlerde Arap Alevi Gençlik Meclisleri adı altında bir araya geldiler. Biliyorsunuz diğer Alevi topluluklar gibi Arap Aleviler de kendi kimliğini kamusal alanda pek ortaya koymaz. Hele hele yabancı şehirlerde üniversiteye gelmiş gençler bunu hiç dile getirmemeye çalışırlardı. Ama Suriye’de yaşanan savaş, katliamlar, oradaki Vahabi-Selefi terörün yarattığı dehşet ve başkaca nedenlerle insanlar kimliklerine sahip çıktı ve kendilerine ait sloganlarla, pankartlarla, gösterilerle kamusal alanda yerlerini aldılar. 2011, 2012, 2013… devam etti bu tutum.
Bu süreçte genç aydınlarla bir araya gelindi ve bir dergi çıkarma konusu tartışıldı. Ben de Ankara Üniversitesi’nde asistandım ve o sürecin içindeydim. Çalışmakta olduğum doktora tezim Arap Alevilerin Türk modernleşmesinde siyasal iktidarla ilişkileri ve kimlik sorunları üzerineydi.
İşte bu ortamda Arap Alevi gençler, aydınlar bir araya gelerek bu dergiyi çıkardılar. Amaç kendi kimliğine sahip çıkmak, kendi kültürüne, sanatına, edebiyatına dair araştırmalar yapmak, bunları paylaşmak, bir kolektif bellek yaratmak… Daha önce hiç yapılmayan bir şeydi bu. Kendi değerleriyle, inançları ve diliyle ‘Biz de varız’, diye haykırmak, asimilasyon ve baskıya karşı çıkmak; aynı zamanda Türkiye’nin farklı kimlikleriyle eşit, özgür, adil şekilde bir arada yaşama mücadelesine katılmak… Böyle bir perspektifle yola çıkıldı. Kimlikçi bir siyaset değil, kendi kimliğine sahip çıkan ve bununla ilgili kolektif bir yayın ortaya koymak isteyen bir irade söz konusuydu. Bunun en önemli taşıyıcısı, bahsettiğim Arap Alevi Meclisleri idi.
OHAL dönemine kadar bu Meclisler de, Ehlen dergisi de etkili biçimde varlığını sürdürdü. Derginin 2018’de yayınlanan 7. sayısından sonra duraksama meydana geldi. Gençlik meclislerinin faaliyeti durdu. O dönem ülkenin içinde bulunduğu koşullar malum. Bunların yarattığı siyasi baskılar meclislerin varlık zeminini aşındırdı. Ehlen Dergisi de yayınına ara vermek durumunda kaldı.
Uzun süre sonra, 6 Şubat depremleri, felaketi meydana gelince tekrar bir araya gelindi. Biliyorsunuz enkazlar altındaki insanlarımızın sesi duyulmuyordu. Özellikle ilk 3 gün insanlar haykırıyordu: Devlet nerede? Bu sesin duyulması için Ehlen’in yayın hayatına devam etmesi yönünde bir irade ortaya koyduk. Gazeteci Hasan Sivri, derginin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü, ben Genel Yayın Yönetmeni’yim, Yayın Kurulu’nda çok değerli arkadaşlar var: Akademisyen Dr. Mahmut Ağbaht, Süleyman Narlı, Barış Can, Avukat Sena Akparlak, Dr. Selim Çakmaklı… Bir araya gelip “gitmiyoruz, buradayız”, tekrardan Türkiye halklarına Ehlen dedik ve yola koyulduk.
Yasal nedenlerle geçen yıl ilk çıkardığımız dergiye “8. sayı” diyemedik, yeni dönemin 1. sayısı dedik. 1 yıldır hem internet sitesi yayınına hem matbu yayına devam ediyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullarda bu ölçüde bir emeği önemsiyoruz ve bütün demokratik kamuoyunu dayanışmaya davet ediyoruz.
Haber: Halit Elçi