10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklarının yargılandığı dava sürüyor. Tanıkların dinlendiği duruşmada, sanık Ömer Deniz Dündar’ın kardeşinin eşi Merve Dündar, İHH üzerinden gelen yardımları dağıttıklarını söyledi.
10 Ekim Ankara Katliamı’ndaki firari sanıkların yargılandığı davanın duruşması bugün Ankara Adliyesi’nde, 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’nun bildiridiğine göre sanıklardan bazılarının eşlerinin tanık olarak dinleneceği duruşma, müştekilerin yoklamasının alınması ve mahkeme başkanının katılanlara yönelik tanık beyanlarına müdahale edilmemesi yönündeki uyarısıyla başladı.
Hakim cevap vermemeye teşvik etti, tanık cevap vermedi
Katliam sanıklarından Savaş Yıldız’ın eşi Hülya Yıldız tanık olarak dinlendi. Yıldız, eşiyle 6 yıldır görüşmediğini, eşinin hala Suriye’de olduğunu bildiğini söyledi. Hülya Yıldız, 2015 yazında eşiyle kaçak olarak Suriye’ye geçtiklerini anlattı.
Mahkeme başkanı, avukatın sorusuna karşı tanığa cevap vermeyebileceği yönünde müdahale ederken, dosyaya ulaşan emniyet tutanağından Hülya Yıldız’ın kayınbiraderi olan sanık Bayram Yıldız’ın tespit edilen mesajlaşması okunarak Savaş ailesiyle iletişimde olduğu iddia edildi. Yıldız, katliam mağdurlarının avukatlarından Av. Murat Kemal Gündüz’ün sorularını sürekli “Hatırlamıyorum”, “Tanımıyorum” gibi ifadelerle cevapsız bıraktı. Soruların ardından Yıldız’a teşhis fotoğrafları gösterildi. Yıldız, soruları cevaplamadığı gibi fotoğrafları gösterilen kişileri de tanımadığını ifade etti.
Hakimden cevapsızlığa teşekkür
Mahkeme hakimi sorgunun ardından tanığa teşekkür etti. Aileler, “Tanık ne söyledi de bu katliamı aydınlatacak, teşekkür ediyorsunuz. Biz davayı aydınlatmaya çalışıyoruz, siz tanığa sürekli ‘Ona cevap vermek zorunda değilsiniz’ diyorsunuz.” diyerek tepki gösterdi.
Tanık Hülya Yıldız’ın ardından sanıklardan Kasım Dere’nin eşi Serpil Dere’nin ifadesine geçildi.
Avukatların sorgusu sırasında tanık Serpil Dere’nin ifadelerinde çelişkiler ortaya çıktı. 2015 Mayıs – 2020 Mart arasında Suriye’de olduklarını söylemesine rağmen 10 Ekim 2015’te Adıyaman’da olduğunu kabul ederken kadınlara yönelik eğitim faaliyetleri gerçekleştirdiğini reddetti. Sanık Walentina’yı Rus Ayşe, tanık Demet Taşer’i Ümmü Süfyan olarak tanıdığını belirten Dere, nikah kıymasından eğitim vermesine kadar hiyerarşik konumuna yönelik tüm soruları reddetti. Dere’nin kendisi ve eşinin kod isimleri olmadığını söylemesinin ardından sorgu sonlandırıldı.
IŞİD masrafları karşılamış, Türkiye’de tedavi olmuş
Firari sanıklardan Ömer Deniz Dündar’ın kardeşinin eşi olan tanık Merve Dündar, sanık Walentina, Ömer Deniz Dündar ve Muhammed Zana Alkan’ı tanıdığını, 2018’den beri kendilerinden haber almadığını, yaşayıp yaşamadıklarını bilmediğini söyledi. 10 Ekim 2015’te Suriye’de olduğunu söyleyen Dündar, Suriye’de bulunduğu sürece İHH üzerinden gelen yardımları dağıttıklarını ve 2020 yılında kaçakçılara 12 bin dolar ödeyerek Türkiye’ye döndüğünü anlattı.
Merve Dündar, 2014 yılında Türkiye’de tedavi olduğunu, tedavi masraflarını IŞİD’in karşıladığını, Adıyaman’da kendi kimliğiyle, Elazığ’da ise başkasının kimliğiyle tedavi olduğunu belirtti. Dündar, Suriye’de iken parayı IŞİD’den alıp tedavi için Türkiye’ye geldiklerini ekledi. Dündar, ayrıca Bahoz bölgesinde kendilerine keleş dağıtıldığını ve kendisinin de aldığını söylerken, bir kısım kadının almadığını, kendilerine “Çatışmak isteyen çatışsın dendiğini belirtti.
“Almanya’ya gitmek istemezsiniz tabii çünkü burada ceza almıyorsun”
Av. Senem Doğanoğlu, Dündar’a Almanya’ya neden dönmediğini sordu. Dündar, ailesinin evine gidildiğini ve gelirse ceza alacağını söylendiğini belirtti. “Türkiye vatandaşıyım gitmek istemiyorum” diye ekledi. Dündar’ın cevabı üzerine Av. Doğanoğlu da “İstemezsiniz tabii çünkü burada ceza almıyorsun” dedi. Dündar Türkiye’de yargılanmış ve serbest bırakılmıştı.
Tanık beyanlarının dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından konuşan Av. Senem Doğanoğlu dinlenen tanıkların dosyada daha fazla tanığın dinlenmesi gerektiğini gösterdiğini ifade etti. Doğanoğlu, “IŞİD’çilerin eşlerinin dinlenmeye devam edilmesi gerekiyor. Bazılarının katliamla ilgili bilgisi olduğunu düşünüyoruz.” dedi.