1 Mayıs Kriz Masası, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyenlere polis müdahalesinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıkladığı raporda, 467 kişinin yakalama, gözaltı, polis araçlarında ve gayri resmi mekânlarda tutulma ve kayıtsız bir şekilde bırakılma gibi yollarla özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı, 19 kişinin tutuklandığı ve gözaltı süreçlerinde adliyelerin polis ve işkence merkezine dönüştüğünü söyledi.
Aralarında ÖHD, ÖDAV, TOHAV, ÇHD, İHD gibi insan hakları savunucuları ve avukat meslek örgütlerinin bulunduğu 1 Mayıs Kriz Masası, 1 Mayıs’ta yaşanan hak ihlallerine, gözaltı ve tutuklamalara dair raporunu yayınladı. Kriz Masası’nın raporunda İstanbul’da Taksim’e çıkmak isteyen emekçilere polis müdahaleleri sırasında 467 kişinin yakalama, gözaltı, polis araçlarında ve gayri resmi mekânlarda tutulma ve kayıtsız bir şekilde bırakılma gibi yollarla özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları, 239 kişinin adliyeye sevk edildiği 19 kişinin tutuklandığı belirtildi.
Yüksek tutuklama oranında, kamuoyunda “iç güvenlik paketi” olarak bilinen 6638 sayılı yasanın 14. maddesinin etkili olduğu belirtilen raporda, “Bu madde ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 33. maddesi, tutuklamayı düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100/3. maddesinde sıralanan katalog suçlar arasına alınmıştır. Kanun, katalog suçlarda, hâkime ‘kaçma şüphesi’, ‘delil karartma tehlikesi’ gibi unsurları incelemeden ve ortaya koymadan tutuklama yetkisi vermektedir. Tutuklanan kişiler genel olarak 2911 sayılı kanunun 33. maddesine dayanarak tutuklanırken; ‘kamu malına zarar verme’ ‘görevli memura direnme’ ‘örgüt propagandası yapma’ gibi isnatlarla da tutuklananlar bulunmaktadır. Bu aşamaya kadar yapılan itirazlarla bir kişi serbest bırakılmıştır. Taksim Meydanı’na girebilen gruptan tutuklanan 3 kişi için yapılan itirazlar reddedilmiş olup diğer itiraz neticeleri beklenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Raporda çeşitli yollarla özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin darp edildiği, kapalı ve açık alanlarda yoğun kimyasal gaza maruz bırakıldıkları, ters kelepçe ile saatlerce otobüslerde ve depolarda tutulduklarına dikkat çekildi polis merkezlerinde ve adliye de gözaltına alınan kadınlara çıplak arama işkencesi uygulandığı belirtildi. Raporda, “Polis otolarında tutulan kişiler, ters kelepçeli olarak araç koridoruna yatırılıp işkence edilmiştir. Bir kişinin kolu bu şekilde kırılmıştır. Bu esnada işkenceyi tespit eden bir meslektaşımız da polis otosunun demir zırhı ile sıkıştırılarak başından yaralanmıştır. Benzer uygulamalar İstanbul Adliyesi’nde de devam etmiştir” ifadelerine yer verildi.
Taksim Meydanı’na yürüyen kitleler polis ve sivil faşistlerin saldırısına uğradığı da belirtilen raporda birçok kişinin, bıçak ve gaz kapsülü gibi silahlarla vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandığı ve darp edildiği kaydedildi. Raporda, “Saldırganlardan yakalanan veya tutuklanan olmamıştır. İktidara yakın medya organları tarafından gelenekselleşen bir şekilde bilgi kirliliği ve kara propaganda yapılarak kitlelerin anayasal hakların kullanımı kriminalize edilmeye çalışıldığı gözlemlenmiş; bıçaklı saldırıya uğrayarak ağır yaralanan bir kişi hakkında şikayetçi olduğu halde ‘bıçaklandı ama şikayetçi olmadı’ şeklinde yalan haber yapılmıştır” denildi.
8 kişinin ise hiçbir kayıt tutulmaksızın polis tarafından bir depoda günlerce tutuldukları kaydedilen raporda, “Yakınlarının kriz merkezimizi aramasıyla birlikte tüm karakollarda aramamıza rağmen bu kişilere ulaşılamamış, medya vasıtasıyla kayıp olduklarını duyurmamız üzerine 3 Mayıs günü sabah saatlerinde serbest bırakılmışlardır. Bu durum bizlere geçmişte sıkça yaşanan faili meçhulleri anımsatmış ve benzer durumların yaşanacağı endişemizi arttırmıştır” ifadelerine yer verildi.
Kriz Masası’nda görev alan avukatların da polis merkezlerinde engellendikleri ve polis şiddeti ile karşı karşıya kaldıklarına yer verilen raporda İstanbul Adliyesi’nde de bu hukuksuz sürecin devam ettiği ve Sulh Ceza Hâkimliği ve Cumhuriyet Savcılığı’nın koridorlarının girişine polis barikatları kurulduğu, avukat başvuru ve dilekçelerinin sürüncemede bırakıldığı vurgulandı. Raporda, 4 Mayıs günü hala gözaltında tutulan ve savcılık ifadeleri alınacak olan gözaltındaki yurttaşların müdafiliğini yapacak olan avukatların adliye önünde kolluğun saldırısına uğradığı 14 avukatın darp edildiği kaydedildi.
Raporda, adliye koridorlarının da polis ve işkence merkezine dönüştürüldüğüne dikkat çekildi.