Sevgi Kurtdere
SYKP PM Üyesi, Antakya
Umutla bakan onlarca genç ve onlardan sadece biri… Belki de aralarında tanıyıp sohbet ettiğim tek insan… Gülüşü yüzünden eksik olmayan gülen Okan… 31 yüreğin yitip gittiğini duyduğumda birçok insan gibi içimin derinliklerinde çok büyük bir acı hissettim. Kelimelerle anlatılamayacak ama eminim ki sayısız insanın iliklerine kadar hissettiği bir acı…
Gülüşünde bir umut vardı her zaman, sıcaklık, sevgi… Yüzündeki masum gülüş, gözlerindeki parlaklık her daim vardı. Okan Antakya insanının sıcaklığını, güler yüzlülüğünü fazlasıyla yansıtıyordu. Çünkü biz sorunlarımızı konuşurken bile yüzünde gülümsemesi eksik olmayan bir toplumuz.
Onu tanıdığımdan bu yana birlikte en fazla vakti HDP’nin seçim çalışmaları sürecinde geçirmiştim. HDP’nin Yeni Yaşam Çağrısı’na olan inancıyla bıkıp usanmadan Antakya halkına bunlardan bahsederek seçim çalışmalarını yürüttü/yürüttük yoldaşça, dostça… Dostluğa çok önem verirdi Okan’ımız… İşçi sınıfının, ezilenin, yok sayılanın yanında olmayı erdem sayardı. Mücadeleye olan inancıyla, duruşundan taviz vermedi. Gençti, çocukçaydı, devrimciydi, sevecendi…
Evet, bizler çoğu şeyi ve ölümü de göze alarak çıktık bu yola. Bir kadın olarak toplumda yer edinebilmek, kendi kararını kendin verebilmek için; bir genç olarak sınavsız, eşit, parasız, demokratik anadilde bir eğitim sistemini kurabilmek için; bir işçi olarak eşit ve güvenceli iş talebi için; ataerkil ve kapitalist düzeni değiştirmek için çıktık bu yola. Uzun ve engebeli olduğunu ve bedel ödenmeden taleplerimizin gerçekleşemeyeceğini bilerek…
Okan, Suruç’ta yitirdiğimiz 31 can gibi bunların farkında olan ve mücadelesini korkusuzca veren bir yoldaşımızdı. Okanlar Kobane’de savaşın içinde yaşayan birçok insanın yüzünü güldürebilmek için gitmişti Suruç’a… Bu masum talep karşısında Kobane’nin yeniden inşasını ve Kürt halkının mutlu olmasını, yaşamasını dahi istemeyen faşist iktidar gençlerimize ağır bir bedel ödeterek engel olmak istedi. Ve bu engellemeyi işbirliği içinde olduğu tecavüzcü, katil çete olan IŞİD’le gerçekleştirdi… Bu gözü dönmüş AKP hükümeti onlarca gencin, Okanlarımızın hayatına son vererek Kobane’nin yeniden inşasını durdurabileceğini sandı. Ama tabii ki yanıldı. Bu vicdanı kurumuş iktidarın aklına kazıması gereken ama görmek istemediği bir gerçek var: Bu ülkede savaş istemeyen milyonlarca insan var! Bu ülkede eşitlikçi, özgür, demokratik bir düzeni inşa etmek için mücadele eden ve bedeller ödeyen gençler, kadınlar, işçiler, emekçiler, LGBTİ’ler var!
Onlarca canımız yitip gitse de aramızdan, Biz’ler onların yapmak istedikleri hiç bir şeyi yarıda bırakmayacağız. O bayrağı onlardan teslim alıp onların bıraktığı yerden daha büyük bir dirençle, umudumuza umut katarak, nefretimizi hırsa dönüştürerek mücadeleye devam edeceğiz!
Güle güle Okan yoldaş… Güle güle gülen yoldaş… Güle güle dalından zorla koparılmış 31 tomurcuk… Ailelerinin yüreğinden, örgütlerinin direniş cephesinden, halkın vicdanından koparılan rengârenk çiçekler… Acılara alışkın, toprağı kanla sulanmış Kürdistan ve Ortadoğu’nun kaderini paylaşan genç sosyalistler… Gittiğiniz yerde ruhunuz Denizlerle, Mahirlerle, Mazlumlarla, Arinlerle, Kaderlerle, Halillerle, Gezi şehitleriyle ve bu satırlara sığdıramayacağımız kadar uzayıp giden isimlerle buluşacak. “Yaşam”ın kıymetli olduğu, bir dünya kurulana kadar ölmemiz gerekiyorsa ölmeye devam edeceğiz. Ve bu dünya insanların kanıyla beslenenlere kalmayacak… Anınız önünde hüzünle, acıyla, saygıyla, dirençle eğiliyorum.