Uşak Kışladağ altın madenindeki “cehennem çukuru”ndaki bilirkişi keşfinde maden açık ocağının 700 metre aşağıya indiği ortaya çıktı. Altıncılar, madenden derelere arıtılmış su salındığını itiraf etti.
Avrupa’nın en büyük altın madeni Uşak Eşme yakınlarındaki TÜPRAG şirketine ait Kışladağ altın madeninde bilirkişi incelemesi yapıldı. Evrensel’in haberine göre, maden ile ilgili 2003 yılından bu yana üç defa Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu hazırladı ve bu raporlara karşı açılan davalar henüz sonuçlanmadı. Altıncı şirket buna karşın madende kapasite artımına gitti. TMMOB’ye bağlı odalar, EGEÇEP ve İnay Vicdan Hareketi’nin açtığı dava sonucunda Manisa 1. İdare Mahkemesi bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi.
Madende yapılan keşifte açık ocağın 700 metre kadar aşağıya indiği ve köylülerin “cehennem çukuru” dedikleri ocak çukurunun devasa bir büyüklüğe eriştiği, liç alanında ise alana serilen cevherin üzerinden zehirli madde olan siyanürle damlama sulama yapılması yerinde gözlemlendi. Bu işlemle birlikte içinden altını ayrıştırıldıktan sonra geride kalan milyonlarca yon pasanın yörede yeni tepeler oluşturacak kadar büyük bir hacme sahip olduğu görüldü.
Şirket yetkilileri ise madenin ömrünün tamamlandıktan sonra çukurda bir gölet oluşacağını ve gerekli rehabilitasyonunun alınacağını ileri sürdü. Keşifte madende ayrıştırma sırasında ve tozu önlemek için kullanılan suların Ulubey’de açılan 5 kuyudan geldiği şirket yetkililerince açıklanırken, madenden dışarıya deşarj suyu verilmediği iddia edildi.
Köylülerin madenin derelere su saldığı, bu nedenle çok sayıda hayvan ölümü yaşandığı ısrarları üzerine şirket müdürü Yılmaz, derelere su salındığını ancak bunun arıtılmış su olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
Kaynak :Sendika.Org