MATUHAY-DER yöneticileri ve hasta tutuklu yakınları, SYKP ile gerçekleştirdiği ziyarette tutsakların durumuna dikkat çekti. Ziyarette konuşan SYKP İstanbul İl Başkanı Dalveren, “Cezaevlerinde tecrit politikasıyla insanlar intihara sürükleniyor. Cezaevleri bu anlamda bir katliam yerine dönüştü. Tecrit son bulmalı” dedi.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri ve hasta tutsak yakınları Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’ne(SYKP) ziyaret gerçekleştirdi. Beyoğlu’nda bulunan SYKP İstanbul İl binasında gerçekleşen ziyarete Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) Eşbaşkanı Kamile Kandal da katıldı. Heyeti, SYKP İl Eşbaşkanı Gülşenay Dalveren, SYKP İstanbul İl Yöneticisi Ezgi Çetinkaya ile çok sayıda partili karşıladı. Heyet cezaevlerindeki hak ihlalleri başta olmak üzere hasta tutsakların durumu, yaşanan baskı ve işkencelere dikkat çekti.
‘Cezaevlerinde büyük bir baskı var’
MATUHAY-DER Eşbaşkanı Nesim Özkan, tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemlerinin tamamının ailelerinin inisiyatifinde geliştiğini ve her geçen gün farklı kentlere yayıldığını belirtti. Tutsak yakınlarının sesine ses olmak için kentte birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile temas halinde olduklarını kaydeden Nesim, “Biliyorsunuz tutuklu yakınları ve Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak ATK önünde bir eylem gerçekleştirdik. Tabi orada polisler, müdahale ederek tutuklu yakınlarını tartakladı ve gözaltına aldı. Sonra da dava açıldı. Eylem, bu sefer Adliye binası önüne taşındı. Eylemi yaklaşık 5 aile sürdürüyordu ama polisler Adliye binasında da engel oldu. Tüm bu yaşananları gittiğimiz her yerde anlatıyor ve bu yaşananlar karşısında bir dayanışma bekliyoruz. Evet şimdi cezaevlerinde açlık grevleri yok ama büyük bir baskı var. Bundan dolayı buradayız” ifadelerini kullandı.
‘Hepimiz potansiyel tutukluyuz’
GÖÇ-İZ DER Başkanı Kamile Kandal ise cezaevleri başta olmak üzere Türkiye’de muhalefet ve demokrasi güçlerine yönelik büyük bir sindirme politikası yürütüldüğüne dikkat çekti. Türkiye’de demokrasi mücadelesi yürütenlere yargı eliyle ağır cezalar verildiğini vurgulayan Kamile ” Selahattin Demirtaş’tan Kavala’ya, Kavala’dan Kaftancıoğlu’na kadar insanların nasıl cezalandırıldığını hepimiz görüyoruz. Bu cezalar ve baskılar giderek artacak. Yani cezaevlerinde yaşananları artık dışarıda görüyoruz. Bu durumdan dolayı, tutuklulara ses olmak için yola çıktık. Bugün hepimiz birer potansiyel tutukluyuz. Cezaevlerinde yaşanan işkenceyi normalleştirmeye çalışıyorlar. Annelerin eylemleri de bunlara karşı tabi. Annelerin eylemi herkes için. Buraya gelerek tüm bunlarla ilgili neler yapılabilir diye ziyaretler gerçekleştiriyoruz” dedi.
‘Ne kadın tanıyorlar, ne hasta ne de yaşlı’
Tutsak yakını Fince Akman da, cezaevlerinde tutsaklar üzerindeki baskılara dikkat çekerek ülkeyi “Mezarlığa çevirdiler” ifadesini kullandı. Cezaevine en son geçtiğimiz ay gittiğini belirten Fince, sorunların devam ettiğini dile getirdi. Cezaevlerinde yaşananlara karşı eylemler başlattıklarını ifade eden Fince, şu şekilde devam etti: “Bizim ‘adalet’ dememize bile izin vermiyorlar. ATK önüne gidiyoruz bize ‘Adalet Bakanlığı önüne gidin’ diyorlar. Bu sefer bakanlığın önüne gitmek istiyoruz ama buna da izin vermiyorlar. Biz çocuklarımızın ölmemesi için eylem yapıyoruz. Sadece kendi çocuklarımız değil herkes için bunu yapıyoruz. Ama eylemde kalkanları ve coplarıyla müdahale ediyorlar. Bunu yaparken ne kadın tanıyorlar, ne hasta ne de yaşlı. Bizler vazgeçmeyeceğiz.”
Tecrit vurgusu
Her alanda sıkışan iktidarın insanları cezaevlerine atmakla tehdit ettiğine dikkat çeken SYKP İstanbul İl Eşbaşkanı Gülşenay Dalveren, “Cezaevlerinde tecrit politikasıyla insanlar intihara sürükleniyor. Cezaevleri bu anlamda bir katliam yerine dönüştü. Tecrit son bulmalı” dedi. Gülşeney, tutsak yakınlarıyla dayanışma içerisinde olacaklarını aktararak konuşmasını sonlandırdı.
Öte yandan tutsak yakınları ve MATUHAY-DER yöneticileri, ilerleyen günlerde siyasi parti ve STÖ’lere ziyaret gerçekleştireceğini de paylaştı.
(Jinnews)