Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi sağlıkta artan şiddete ve cezasızlık uygulamalarına karşı Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’nin yaptığı açıklamada ülkedeki cezasızlık uygulamaları ile şiddetin ve saldırganların pervasızlığının daha da arttığını belirtildi. TTB Merkez Konseyi “Son bir ayda basına yansımayan ancak meslek örgütümüzle paylaşılan daha onlarca sağlıkta şiddet vakası yaşanmış, sağlık emekçileri kendilerini güvende hissetmedikleri koşullarda çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Sağlıkta şiddetle mücadele için gerçekçi bir yasal düzenleme yapılması bir yana, yargı yetersiz de olsa mevcut yasal düzenlemeyi dahi uygulayamamaktadır.” dedi
Sağlıkta şiddet her geçen gün artıyor
Ankara’da bir doktor 27 Mayıs Perşembe günü bıçaklı saldırıya uğramış, elinden ve belinden yaralanmıştı. Aynı gün 3 uzmanlık öğrencisine İstanbul’da hastanede saldırı olmuş ve aynı gün İzmir’de bir hastanenin silahla taranması üzerine çalışanlar yaralanmıştı. Başka bir şiddet olayı ise geçen hafta Van’da yaşanmış, sağlık emekçileri darp edilmişti.
Saldırıların artarak devam etmesinde cezasızlığın etkisini vurgulayan TTB “Sağlıkta şiddet olaylarının böylesi yoğun yaşandığı tam da bu günlerde İzmir’deki genç bir meslektaşımızı boynundan jiletle yaralayan failin hapis cezası ise “neden en üst sınırdan ceza verildiği” sorgulanarak istinaf mahkemesi tarafından bozulmuştur.” diye sordu.
“Sağlık ortamı, tıpkı toplumun tüm parçaları gibi şiddet sarmalındadır”
AKP iktidarının 17 Nisan 2012 gününün ‘Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’ ilan edilmesinden bugüne geçen 9 yıl boyunca yapılan tüm uyarı ve önerilere kulak tıkadığını belirten TTB “Şiddetin münferit olmadığını bilakis açık bir biçimde politik ve toplumsal bir olgu olduğunu ülkeyi yönetenler de gayet iyi biliyor. Bu nedenle bugün, sağlık ortamı da tıpkı toplumun tüm parçaları gibi bir şiddet sarmalındadır. Mevcut iktidar politikalarının sağlıkta şiddeti önlemek yerine şiddeti körükleyen, kışkırtan bir hal aldığını artık kabul etmelidir.” dedi.
Sağlıkta şiddete var olan cezalarla çözüm bulabilmenin imkansız olduğu belirtilen açıklamada “Sağlıkta şiddetin; sağlık çalışanlarının köleleştirilmesi için kendilerine uygulanan bir araç olduğu bilinmelidir. Kamusal yapıda uzun süredir devam eden özelleştirmelerin ve hastalara “müşteri” sıfatını yerleştirme çalışmalarının; sağlık çalışanlarının güvenli çalışma ortamlarının olmamasının; bulunduğumuz ekonomik ve siyasi ortamın; ülkemizde, yöneticiler düzeyinde dahi normalleştirilen şiddet ve nefret söylemlerinin; Türkiye’de adalete duyulan güvensizliğin etkilerini de görerek, bütünlüklü bir mücadele yapılmalıdır.” İfadelerine yer verildi.
“Sağlık Bakanlığı’nın görevi mesaj atmak değil”
Sağlık Bakanlığının görevinin şiddet olaylarından sonra mesaj atmak olmadığı söyleyen TTB bakanlığı göreve çağırdı.
“Yıllarca söylediğimiz ve yeni bir yasa tasarısı olarak sunduğumuz “Sağlıkta Şiddet Yasası”, TTB’nin önerdiği maddeler dikkate alınmadan kadük bir yasa olarak çıkarılmıştır. Yasanın çıkarılmasından bugüne kadar geçen sürede sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların arttığını ve yasanın caydırıcı olmadığını görmekteyiz. Sağlık Bakanlığı ve tüm yetkililerin görevi; sağlıkta şiddet olaylarından sonra mesaj atmak değil, sağlıkta şiddeti önlemektir.
Sağlık Bakanlığı’nı sağlıkta şiddeti görmezden gelen, kışkırtan söylem ve politikalardan vazgeçmeye; etkin bir sağlıkta şiddet politikası için TTB ve sağlık emek örgütleriyle birlikte hareket etmeye; onların talep ve önerilerini dinlemeye davet ediyoruz. TTB, sağlıkta şiddetin sona ermesi için her koşulda, bütün gücüyle meslektaşlarının yanında olmaya devam edecektir.”