Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine karşı “Hükümet istifa! Sefalet düzeni kabul edilemez” dedi. Maraş Caddesi’nden Meydan Park’a “Kral çıplak, bıçak kemikte” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarıyla yapılan yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı.
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu adına okunan basın açıklamasında siyasi iktidarın tercihlerini uluslararası sermaye gruplarının talepleri yönünde uyguladığı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hayat pahalılığı ve enflasyon sorununu kabul ederken yapılan yüzde 30’luk zammı “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik” şeklinde açıklanmasına tepki gösterildi. Ayrıca açıklamada “Bu zam oranı ile birlikte milyonlarca emekçinin masasındaki üç ekmekten biri gasp edilerek patronların kasasına konulmuş, kantarın topuzu iyice kaçırılmıştır. Kral artık çıplaktır ve ülkemizde yoksulluk, yokluk, açlık kol gezmektedir” denildi.
Okunan basın metni şöyle:
Bıçak çoktan kemiğe dayanmanın ötesine geçmiş, yoksulluk katlanılamaz hale gelmiştir. Hükümet daha fazla toplumsal tahribata yol açmamak için istifa müessesesini işletmeli, sandığı halkın önüne koymalıdır. Bu krizden çıkışın başkaca bir yolu yoktur.
Ülkemiz, emeği ile geçinen toplumsal kesimler için adeta hayatta kalmanın ölmekten daha zor hale getirilmiştir. İSİG Meclisi raporlarına göre son 11 ayda en az 1708 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. En son Balıkesir Karesi’de 8’i kadın olmak üzere 11 insanımız yaşamdan koptu.
Bu ülkede emekçilere iş cinayetlerinde ölmek ya da ölümden beter bir yoklukla sınanmak reva görülüyor.
Türkiye hayatından bezmiş insanlar ülkesi haline getirildi. Çiftçiler, emekliler, kamu emekçileri, asgari ücretliler, işçiler, kadınlar, gençler, yaşam alanı savunucuları mutsuz, endişeli ve huzursuz. Yolsuzluk yapanlar, uyuşturu ve suç baronları, vergi af ve muafiyetinden yararlananlar, hazineye hortum bağlayanlar, sermaye sınıfı için ise ülkemiz adeta bir cennet! Bu bozuk düzen daha fazla sürdürülemez.
Uyarıyoruz! 22 Bin 104 Lira asgari ücret kamu düzenine açık tehdit niteliğindedir. Toplumun sürüklendiği ağır ekonomik koşullar; yoksulluk, açlık ve sefalet açığa çıkarma potansiyeli taşıdığı travmatik sonuçlarla kamu düzenine ağır bir tehdit oluşturmaktadır. Bu suçun faili siyasi iktidardır. Unutulmasın ki aç kalan insan önce ahlakını yer.
Toplumun huzuru , güvenliği ve esenliği sosyal adaleti sağlamaktan, insanca bir yaşamı tesis etmekten geçmektedir. Siyasi iktidarın bunu gerçekleştirmeye ne niyeti ne de gücü bulunmaktadır. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği koskoca bir yalandan ibarettir. Enflasyonu asıl körükleyen holdinglerin, şirketlerin ve işverenlerin kar hırsıdır.Bugün Türkiye tüm çalışanlar için bir asgari ücretliler ülkesine çevrilmiş, asgari ücret geldiğimiz noktada bırakalım ortalama ücreti temel ücrete dönüştürülmüştür. Asgari ücret artış oranı tüm ücret, maaş artışlarında temel bir kriter haline getirilmiştir. Dolayısıyla ister kamu işçisi olsun ister kamu emekçisi ister emekli olsun ister özel sektör çalışanı hiçbir kişinin “asgari ücret artışı beni ilgilendirmiyor. Ben asgari ücretli değilim”deme lüksü yoktur.
Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. Yüz yıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir. Biliyoruz ki bozuk düzende sağlam çark olmaz! Bu düzeni değiştirmek bizlerin elindedir. Önümüzde çok çetin bir süreç var. Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz ya da ayağa kalkacak, birleşe birleşe kazancağız.
Eylemden kareler
Kaynak: Sendika.Org