Samsun’da “darbe karşıtı” oldukları iddiasıyla sokağa çıkan AKP’nin paramiliter güçleri 17 Temmuz gecesi SYKP parti il binasına taşlı saldırıda bulundu. SYKP İl Eş Başkanları saldıranların AKP/Saray’ın sokak militanları olduğunu söyledi.
Samsun'da "darbe karşıtı" oldukları iddiasıyla sokağa çıkan AKP'nin paramiliter güçleri 17 Temmuz gecesi SYKP parti il binasına taşlı saldırıda bulundu.
Konuyla ilgili olarak basın açıklaması yapan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Samsun İl Eş Başkanları Meral Aslan ve İlhan Cüre "Partimiz kurulduğu günden bu yana ve tarihsel kökleriyle birlikte, darbe karşıtı pratiğini her alanda göstermiştir ve göstermeye devam edecektir. Hiç bir saldırı bizi 'darbe yandaşı' gibi göstermeye yetmeyecektir. Aynı zamanda her toplumsal olayda ve ellerine geçen her fırsatta partimizi adres gösteren ve buralara saldırı düzenleyen güruhları tanıyoruz. Bunlar, AKP/Saray darbe rejiminin kurmak istediği faşist iktidarın sokak militanlarıdır" dediler.
SYKP Samsun İl Eş Başkanları Aslan ve Cüre'nin basın açıklaması metni şöyle:
15 Temmuz günü akşam saatlerinde; AKP liderliğinde sürdürülen saray darbesi rejiminin, ordu içindeki bir kliğin darbesi ile yıkılma girişimi yaşandı. Bu girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla, AKP ve Saray darbesi rejimi kendi pozisyonunu meşrulaştıracak hamleler yapmakta gecikmedi.
Türkiye halkları çeşitli darbeler görmüş ve bunların bedelini ağır bir şekilde ödemiştir. Şunu açıkça söylemek gerekir ki, partimiz SYKP de bu darbe girişiminin karşısındadır. Eş Genel başkanlarımızın yaptığı açıklamadaki şu ifadeler bunu net olarak anlatmaktadır: “Bir karanlık başka bir karanlıkla aydınlığa çıkamaz. Ne sivil, ne askeri darbe bizlerin yararına değildir. Tam aksine halkların, emekçilerin, kadınların, Alevilerin; tüm ezilen ve sömürülenlerin daha da sömürülmesi ve ezilmesinin önünü açar. Her iki karanlık gücü geriletecek yegane güç demokratik cephedir”
Bu noktada toplumun ve siyasal partilerin darbe girişimine karşı gösterdiği meşru tepkiler AKP ve Saray açısından fırsata çevirilmeye çalışılmış, kendi kurmak istedikleri faşist rejimin tekrar “millet iradesi” olarak gösterilmesi ve özellikle 7 Haziran seçimlerinden bu yana sürdürdükleri darbe rejiminin “demokrasi” şeklinde adlandırılması propagandası yükseltilmiştir.
Tayyip Erdoğan, halkı sokağa, tepki göstermeye çağırırken aynı zamanda kendi yönettiği militer güçleri ve çeteleri de sokağa hakim olmaya davet etmiştir. Bir yandan darbe girişimi bertaraf edilirken diğer yandan sokak AKP’nin kontrolu altına alınmaya çalışılmıştır. AKP’nin çeteleri darbeyi kendi yöntemleriyle (kafa kesme, linç etme vs.) engellemeye çalışırken diğer yandan önce “darbe karşıtı” ve “demokrasi için” sokağa çıktığı iddia edilen bu paramiliter güçler bir süre sonra kendinden olmayan herkesi “bertaraf etme” fırsatını önlerinde görmüşlerdir.
Bu süreçte alevilerin, devrimcilerin ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelere saldırılar düzenlenmiştir. Sokakta kadınlar taciz ve tecavüz korkusuyla başbaşa bırakılmıştır. Minarelerden yükselen cihat çağrılarıyla “resmi din”e mensup olmayan herkes baskı altına alınmıştır.
İlimiz Samsun’da da bu tip sokak gösterilerinin yapıldığını, “darbe karşıtı” olduğunu iddia eden güçlerin tekbir sesleri, mehter marşları ve küfürler eşliğinde sokağa döküldüğünü gördük. Bu güçler, rejimin “sahibi” olduklarını iddia ederek kendilerini her şeyi yapmaya muktedir görmektedirler.
17 Temmuz gecesi saat 23:30 dolaylarında parti il binamız taşlı saldırıya uğramıştır. Bu saldırı sonucunda iki tane cam kırılmıştır. Partimiz kurulduğu günden bu yana ve tarihsel kökleriyle birlikte, darbe karşıtı pratiğini her alanda göstermiştir ve göstermeye devam edecektir. Hiç bir saldırı bizi “darbe yandaşı” gibi göstermeye yetmeyecektir. Aynı zamanda her toplumsal olayda ve ellerine geçen her fırsatta partimizi adres gösteren ve buralara saldırı düzenleyen güruhları tanıyoruz. Bunlar, AKP/Saray darbe rejiminin kurmak istediği faşist iktidarın sokak militanlarıdır. Ve bir kez daha söylüyoruz, faşizme geçit vermeyeceğiz!