SYKP Kadın Meclisi yakılarak öldürülen trans kadın Hande Kader’in canice öldürülmesi ile ilgili bir açıklama yaparak transfobik erkek egemen düzene karşı, devletin ölümleri aklayan yargı sistemine karşı transların yanında olacaklarını bildirdi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Kadın Meclisi’nin yaptığı açıklamada “Erkek devlet ve onun kolluk kuvvetlerine karşı direnen kendi kimliğini cesurca savunan onurlu bir kadını, Hande Kader’i kaybetmenin üzüntü ve öfkesini yaşıyoruz” denerek “Şiddetin her zamankinden daha açık bir şekilde hissedildiği bu dönemde ezilenlere karşı ezen konumundakilerin, iktidarın, erkeğin, homofobik-transfobik düzenin uyguladığı şiddetin canileşmesine tanık oluyoruz” tespiti yapıldı.
SYKP Kadın Meclisi’nin açıklamasında “LGBTİ’lerin varlıklarına tahammül edemeyen, onları tehdit olarak gören onları inkarla yok etmeye çalışan transfobik erkek egemen düzene karşı, devletin ölümleri aklayan yargı sistemine karşı transların yanındayız. LGBTİ’lerle beraber mücadele edecek herkesin kendi kimliğiyle eşit koşullarda güvenli çalışma ve yaşam hakkını savunacağız!” vurgusu yapıldı.
SYKP Kadın Meclisi’nin açıklaması şöyle:
Hande Kader’i katleden transfobinin karşısındayız, katledilen kadınlar isyanımızdır!
Patriarkal sistem ve erkek egemen heteroseksist düzenin dayattığı normları varlıklarıyla bozan trans kadınlar katledilmeye devam ediyor! Yaşam alanları daraltılan trans kadınlar ya katlediliyor ya intihara sürükleniyor. Heteroseksist zihniyet ve ‘makbul kadın anlayışı’ tarafından görünmez kılınan ve münferit olaylar gibi gösterilen bu kırımı, ısrarla görünürlükleri ellerinden alınmaya çalışılan trans kadınların katlini görüyor ve şimdiye kadar olduğu gibi LGBTİ’lerle beraber mücadele edeceğimizi söylüyoruz.
Geçtiğimiz hafta homofobik-transfobik devlet anlayışından beslenen onu arkasına alan heteroseksist ikiyüzlü korkak zihniyet bir canımızı daha aldı. Erkek devlet ve onun kolluk kuvvetlerine karşı direnen kendi kimliğini cesurca savunan onurlu bir kadını, Hande Kader’i kaybetmenin üzüntü ve öfkesini yaşıyoruz. Hande Kader'in yakılarak öldürülmesi ve bu nefretin sessizlikle karşılanması bu zihniyetin transların yaşam hakkını yok sayan hadsizliğini ve ikiyüzlü nefretini bizlere gösteriyor.
Erkek devlet her LGBTİ ve kadın katlinde, her beden ve emek sömürüsünde kendini yeniden üretip katilliği normalleştirmeye ve kendisini yaşatmaya çalışıyor. Saray diktası, tekçi devlet zihniyeti ve içinde bulunduğumuz koşullara bağlı olarak toplumda ve sokakta homofobi, transfobi, cinsiyetçilik, ırkçılık gibi her türlü zihniyetin bilinçli kitleselleştirildiği bir süreçten geçiyoruz. Şiddetin her zamankinden daha açık bir şekilde hissedildiği bu dönemde ezilenlere karşı ezen konumundakilerin, iktidarın, erkeğin, homofobik-transfobik düzenin uyguladığı şiddetin canileşmesine tanık oluyoruz. Boğaz keserek, yakarak katleden bir nefret ile karşı karşıyayız. İşaret edilen, dayatılan normlara uymayan her kesimin yaşam alanları daraltılıyor, yaşam hakkı yok sayılıyor. Özellikle son süreçte ezilen her kesimle olduğu gibi translarla yoldaşlığımızı arttıracağız. LGBTİ’lerin varlıklarına tahammül edemeyen, onları tehdit olarak gören onları inkarla yok etmeye çalışan transfobik erkek egemen düzene karşı, devletin ölümleri aklayan yargı sistemine karşı transların yanındayız. LGBTİ’lerle beraber mücadele edecek herkesin kendi kimliğiyle eşit koşullarda güvenli çalışma ve yaşam hakkını savunacağız!