SYKP Hatay İl Örgütü bir açıklama yaparak St. Simeon Manastırı’nın etrafının RES türbinleriyle kuşatılmasını, kültürel ve doğal ortamın tahrip edilmesini eleştirdi. Açıklamada, Manastır’ın hangi ilçe sınırları içinde kalacağı konusunun çözümü için SYKP’nin belediyeler nezdinde girişimlerde bulunacağı belirtildi.
SiyasiHaber
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Hatay İl Örgütü basına ve kamuoyuna yaptığı açıklamada RES şirketlerinin St. Simeon Manastırı etrafında yaptığı tahribata dikkat çekildi.
SYKP Hatay, Büyükşehir, Defne ve Samandağ belediyelerine çağrıda bulundu: “Bu RES şirketlerinin doğamızı, tarihi ve ibadet yerlerimizi talan etmesine son verin ve bunun için hukuki tüm yetkilerinizi kullanın. Bu yanlıştan bir an önce dönülsün. İnançsal ve kültürel miras alanlarımızdan RES türbinlerinin derhal kaldırılması ve kültürel mirasımızın korunması adına gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.”
St. Simeon Manastırı’nın Defne mi, yoksa Samandağ ilçe sınırları içinde olacağı konusunda sosyal medyada başlayan ve iki ilçe halkı arasında gerginlik yaratma riski taşıyan tartışmaya ilişkin olarak SYKP Hatay İl Örgütü’nün Büyükşehir, Defne ve Samandağ belediyeleri nezdinde girişimlerde bulunacağı ifade edildi. Açıklamada, “Bizler toplumun inanç merkezlerine, doğasına ve kültürel mirasına sahip çıkmaya her koşulda devam edeceğiz ve takipçisi olacağız” denildi.
SYKP Hatay İl Örgütü’nün açıklamasının tam metni şöyle:
St. Simeon Manastırı bizlerin tarihi ve kültürel mirasıdır. Yıllardır çevresine yapılan rüzgâr türbinleri hem manastıra zarar vermekte hem de çevrede yaşayan canlıların sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. St. Simeon Manastırı ve El Arabi ziyareti RES türbinlerinin işgali altındadır. RES şirketi, 1. Derece Turizm Sit alanı ve Kesin Korunma altında olan St. Simeon Manastırı’nın içini, bitişiğini ve çok yakın çevresini kırıp çukur açmış, beton dökmüş, çatı, kulübe, türbin vb. ucubeler dikmiştir. Geçmişi yaklaşık 1500 yıl öncesine dayanan Kültürel ve Tarihi Miras olan St Simeon Manastırı tahrip olmuştur. Bu yapılar yalnızca bölge halkının değil tüm insanlığın tarihi ve kültürel mirasıdır. St. Simeon, UNESCO dünya mirası geçici listesindeyken, kültürel yapının bütünlüğünün bozulması nedeniyle, bu türbinler kaldığı müddetçe manastırımız dünya mirası kalıcı listesine hiç giremeyecektir.
Öncelikli sorun kimin koruyacağıdır!
Ancak bugünlerde tarihi mirasımızı korumak ve bölgenin hangi ilçeye bağlanması gerektiği üzerine sanal medyada yapılan tartışmaları hayretle takip etmekteyiz. Samandağ’da bazı iş insanlarının St. Simeon Manastırı’nın Samandağ’a bağlanması talebi ile ilgili başlattığı ancak sanal medya üzerinden atışmalarla giden süreç Manastır’ın korunmasına dönük bir anlam ifade etmiyor. Yürüteceğimiz öncelikli mücadele bütün yerel yönetimler ve idarecilerin tarihi mirası koruma yükümlülüğünde olduklarını hatırlatmaktır.
Buradan Büyükşehir, Defne ve Samandağ belediyelerine sesleniyoruz;
Bu RES şirketlerinin doğamızı, tarihi ve ibadet yerlerimizi talan etmesine son verin ve bunun için hukuki tüm yetkilerinizi kullanın. Bu yanlıştan bir an önce dönülsün. İnançsal ve kültürel miras alanlarımızdan RES türbinlerinin derhal kaldırılması ve kültürel mirasımızın korunması adına gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz. Buna bir son vermek yetkililerin en acil görevidir. Tarihi ve Kültürel Miraslar hangi belediye sınırı içinde kaldığına bakılmaksızın bütün yerel yöneticiler tarafından koruma altına alınmak zorundadır.
St. Simeon adını verdiği Samandağ ilçesine bağlanmalıdır!
Samandağ ilçesinin adını Manastır’dan aldığı ve buranın uzun yıllar boyunca Samandağ’a bağlı olduğu gerçeğini de gören yerden (önceliğin RES’lerin kaldırılması ve Manastır’ın korunması olmasına da dikkat ederek) Manastır asıl sahibi Samandağ’a bağlanmalıdır. Ancak sosyal medya ve yerel basın üzerinden Manastır’ın hangi ilçemize bağlanacağı üzerinden yürütülen tartışmanın çözüm odaklı olmadığı gibi Defne ve Samandağ halkını karşı karşıya getirme riski taşımaktadır.
St. Simeon bütün halkın koruyacağı ve de sahipleneceği değerimizdir. Bir iş insanının veya vakfının özel mülkiyeti veya kişisel meselesi olmamalıdır. Siyasi hesaplaşmalar bunun üzerinden yürütülmemelidir. Özellikle tarihi ve doğayı katleden AKP zihniyetinin ülkemizi ne hale getirdiğini sular altına bırakılmaya terkedilen Hasan Keyf’ten, tarihi dokusu yok edilen Sur’dan, Karadeniz’de derelere kurulmaya çalışılan HES’lerden biliyoruz. Dolayısıyla St. Simeon’un Samandağ sınırlarına dahil edilmesi ile ilgili biz SYKP Hatay İl Örgütü olarak kimseyi ötekileştirmeden Defne, Samandağ ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile geniş kapsamlı görüşmeler yapacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bizler toplumun inanç merkezlerine, doğasına ve kültürel mirasına sahip çıkmaya her koşulda devam edeceğiz ve takipçisi olacağız.