Seçim sonuçlarını değerlendiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejla Kurul, HDP’nin başarısıyla Türkiye halklarının uzun zamandır susadıkları başarıya ulaştıklarını belirtti.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Türkiye siyasetini önemli düzeyde dönüştürecek sonuçlar açığa çıkartan 7 Haziran seçimlerini, olası koalisyon imkanlarını ve HDP’nin seçim sonrası misyonunu DİHA’ya değerlendirdi. Seçim sonuçlarına ilişkin, Türkiye halklarının uzun zamandır susamış oldukları başarıya yaklaştıklarını belirten Kurul, “Yani kapı aralandı, güneş daha çok görünmeye başlandı ama bu kapı tamamen açılmış değil” değerlendirmesi yaptı. HDK ve HDP sürecinde buluşan mücadele kesimlerinin biraraya gelerek çalışma yürütüklerini ve barajı yıkmak için irade gösterdiklerinin altını çizen Kurul, bu çalışmalar sonucunda barajın yıkıldığını ifade etti. HDP’nin seçimlerde 6 milyondan fazla oy almış olmasını, “Bu kitle müthiş verici bir durum. Bu kitlenin HDP’den büyük beklentileri var, barajı aşması aslında bu beklentilerin bir göstergesidir” sözleriyle değerlendiren Kurul, HDP projesine emek verenlere de teşekkür etti.
Seçim sonrası ortaya çıkan siyasi tabloya da değinen ve ortaya çıkan koalisyon ihtimallerinden hükümet çevrelerinin memnun olmadığının altını çizen Kurul, “Başbakanlık sistemini koşulsuz olarak isteyen Cumhurbaşkanının bu durumu müdahele edeceğine inanıyorum. AKP bir kırılma içinde, Çünkü Erdoğansız yola devam etse içerde çatlakların oluşma durumu var. Erdoğan’la devam etse onun problemleri var. AKP şimdiden beli başlı kırmızı çizgilerden bahsediyor. Ne diyor işte ‘Erdoğan’ın meşruiyeti tartışılmaz’ ikinci olarak diyor ki ‘paralel yapıya taviz yok’ üçüncüsü ‘çözüm süreci devam edecek’ diyor. AKP’nin çözüm sürecini ne kadar istediği muamma. Ama bu kırmızı çizgilerin de diğer partiler ile problemleri var” diye konuştu. Kurul ayrıca CHP içinde halen “çözüm karşıtı” gruplar olduğunu ve olası bir koalisyonda bu yapıların sürece karşı çıkabileceği uyarısında bulundu.
AKP’nin dile getirdiği bazı kırmızı çizgilerin aşılabileceğini yada bazılarından vazgeçebileceğini belirten Kurul, seçim sürecinde Erdoğan ile Davutoğlu’nun eş başkan gibi çalışma yapmalarının da sonuç getirmediğini söyledi. Kurul, koalisyonlar için, “İkna açısında ideolojik politik taban açısıdan AKP’ye en yakın olan partinin MHP olduğunu görebiliyoruz. MHP ‘de Türklük vurgusu daha fazla olsada islami referansta ikisi ortaklaşıyor. Bu süreci deneyeceklerdir, sürdüreceklerdir. Davutoğlu’nun burada MHP’ye ayak direttiği görülüyor. Bu gerçekleşmezse bir diğer koalisyon CHP ve AKP koalisyonudur. Kemal Derviş’in beyanatlarından duydum. Derviş üzerinden gelen bir teklif olmasından kaynaklı ve diğer sebepler göz ününde bulundurularak, emperyalist güçlerin de buna destek vereceğine inanıyorum. TÜSİAD da AKP ve CHP koalisyonundan yana tavrını ortaya koydu” sözleriyle koalisyon denklemlerini değerlendirdi.
MHP’nin de daha önceki koalisyon deneyimlerinden dolayı daha ihtiyatlı davranacağını belirterek, 1999 yılında DSP ile yaptığı ortaklığı hatırlatan Kurul, MHP’nin de bu açıdan “kırmızı çizgilerle” yürümeye çalıştığını ifade etti. CHP’nin meseleye yaklaşımını da analiz eden Kurul, CHP’nin bir yandan sorumluluğu bir yandan da tabanından AKP ile koalisyon kurulmaması yönünde tepkiler olduğunu belirterek şöyle devam etti: “CHP, ‘Anamuhalef sorunluğu içinde hareket ederim, hükümet kurmaya varım’ dedi. Davutoğlu, hükümet kuramazsa ikinci parti olarak hükümet kurma görevi muhtemelen CHP’ye verilecek. CHP tabanında şöyle bir bakış var: ‘Şimdiye kadar AKP ile karşı karşıya kalan bir politikamız, mücadelemiz vardı, şimdi onlar ile ortaklık mı kuracağız.’ Böyle tepkiler ve karşı çıkışlar var. CHP ikinci bir yol olarak MHP ile bir koalisyona gidebilir. Buna belki ulusal-sol koalisyonu diyebiliriz. HDP’nin buradaki pozisyonu ne olabilir? Burada tabiki gerilimler var, kuşkusuz çözüm sürecini ilk elde takip etmek isteyen bir siyasal parti HDP. Çözüm sürecini parlemetoda çözme yönünde HDP’ye destek veren 6 milyondan fazla bir kitle var. Bu kitle HDP’ye ‘ipleri AKP’nin eline verme parlamenter sürecin gündemine taşı, komuoyuyla tartış’ diyen bir kitledir. HDP’nin MHP ile ortak bir iş yürütmesi çok zor.”
HDP’nin çoğulcu yapısına dikkat çeken Kurul, Selahattin Demirtaş’ın “CHP ve AKP koalisyon yapabilir, ne içeriden ne de dışarıdan destek verecek değiliz” şeklindeki sözlerini hatırlatarak, yine de siyasetin çok ince bir dengede hareket eden bir bisiklete benzetti.
Olası bir CHP ve AKP koalisyonunu da Alman Modeline benzeten ve Merkel ile Sosyal Demokrat Parti arasında kurulan ortaklığı hatırlatan Kurul, “Merkel ile Sosyal Demokrat Parti koalisyon kurdular ve hala devam ediyor. Türkiye’de de benzeri bir koalisyon kurulabilir” diye konuştu. Türkiye halklarının esas olarak demokrasi, eşitlik istediğini ve bugünkü sonuçların da bunu gösterdiğini belirten Kurul, “Halklar olarak, demokratik bir Türkiye istiyoruz” dedi. Kurul, AKP’nin seçim sonrası puan toplama peşinde olduğunu ve her ne kadar koalisyon istiyormuş gibi yapsada bunu puan toplamak için yürüttüğünü belirtti.