SYKP Avrupa örgütü, 1-2 Aralık tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleştirilen HDK-A 1. Olağan Kongresi üzerine yazılı bir değerlendirme yayımladı. Açıklamada “Bize göre Kürt Halkının iradesinin yansımadığı, bu iradenin bileşen olmadığı bir HDK, HDK ol(a)maz. Başka bir türlü bir ittifak, birlik olabilir ama HDK olamaz!” denildi.
SiyasiHaber
Halkların Demokratik Kongresi-Avrupa (HDK-A) kurucu bileşenlerinden olan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Avrupa örgütü HDK-A 1. Olağan Kongresi’nde ve öncesinde yaşananlar üzerine bugün bir yazılı açıklama yayımladı. SYKP Avrupa tarafından yapılan açıklamada, KCDK-E’nin HDK-A’ya ilişkin ‘Yerel meclislerin kapatılması ve sadece yukarıdan ülke/Avrupa meclis ve yürütmeleriyle devam etme’ önerisi eleştirildi ve ‘[Bu öneri] HDK’nin örgütsel temeline, bu önerinin kabul edilmemesinin ardından Kürt Halkının iradesinin ittifak masasından kalkması ise kuruluş paradigmasına taban tabana zıt bir durum ortaya çıkartmıştır” denildi.
SYKP Avrupa, “HDK-A’nın programında belirtilen amaçlar yanında yapısının esası doğrudan demokrasiyle işleyen yerel meclislere dayanmaktadır. Herhangi bir birlik-ittifak kavramı yerine Kongre nitelemesinin kullanılmasının nedeni budur. Bu temel ortadan kaldırılmakla HDK ifadesinden “K” yani Kongre otomatik olarak düşürülmüş olmaktadır” görüşünü ortaya koydu.
SYKP Avrupa’nın açıklamasında “Kimi HDK bileşen ya da bireyleri tarafından savunulan ‘KCDK-E olmasa da yolumuza devam ederiz/etmeliyiz’ yaklaşımı SYKP’nin bu stratejik ittifaka biçtiği anlamla üst üste düşmemektedir. Çok net bir biçimde söylemek gerekirse, bize göre Kürt Halkının iradesinin yansımadığı, bu iradenin bileşen olmadığı bir HDK, HDK ol(a)maz. Başka bir türlü bir ittifak, birlik olabilir ama HDK olamaz!” ifadeleri yer aldı.
Açıklama şu sözlerle sona eriyor: “SYKP Avrupa örgütü olarak HDK-A’yı yeniden kuruluş temelleri üzerinde ayağa kaldıracak her türlü çalışmayı tüm gücümüzle destekleyecek (tıpkı kuruluş sürecinde olduğu gibi) ve yerellerde de bu imkan yeniden ortaya çıktığında birbirinden uzaklaşmamış dinamikler olarak kalabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edeceğiz.”
SYKP Avrupa’nın HDK-A 1. Olağan Kongre değerlendirmesi şöyle:
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Avrupa örgütü olarak, inşasını ülkede başlattığımız Halkların Demokratik Kongresi’nin Avrupa’da da örgütlenmesi, gerçek bir özne haline gelebilmesi için hem merkezi hem de yerel düzeyde elimizden geleni yapmaya gayret ettik. SYKP Avrupa örgütlenmesinin istisnasız bütün yerel örgütlenmeleri bugüne kadar aynı zamanda ilgili alandaki HDK Avrupa örgütlenmesinin kuruluşunun parçası, bileşeni olmuştur.
Esası Kürt halk hareketi ve Türkiye’nin batısındaki tüm toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi verenleri ortak bir mücadele programı etrafında bir araya getirmek olan HDK perspektifini Avrupa’ya da taşımayı SYKP’nin kendini örgütlemesinin yanı sıra en öncelikli görevlerimizden biri olarak kavrıyoruz. Türkiye’de de, Avrupa’da da bu konudaki mottomuz “SYKP örgütlendikçe HDK/HDP güçlenecek, HDK/HDP güçlendikçe SYKP büyüyecek” olageldi.
HDK-A, SYKP için konjonktürel bir ihtiyaca binaen bir yan yana geliş olarak değil, Kürt halk hareketinin stratejik yönelimi değişmediği müddetçe, Türkiye ve Kürdistan’ın ortak kurtuluşu ve birleşik devrimi için stratejik bir mesele olarak kabul edilmektedir. Elbette halklarımızın ortak mücadelesinin tek ve yegane biçimi HDK-A değildir, dönemin ihtiyacına göre başka formlar, başka araçlar, başka ilişki biçimleri her zaman üretilebilir. Ancak hali hazırda ortaklaşa kararlaştırdığımız bu form bizim bugüne kadar yaratabildiğimiz en gelişkin ittifak aracı olmuştur.
Öncesindeki görüşmeler bir yana somut olarak iki yılı aşkın süredir HDK’nin Avrupa’da da Türkiyeli ve Kürdistanlı demokrasi güçlerinin ortak mücadele aracı, Avrupa emek, demokrasi, özgürlükler ve göçmen mücadelesinin etkin bir aktörü olması için emek verdik.
Hepimizin farklı düzeylerde payı olan kuruluş sürecinin olağan sayılabilecek aksamaları, zaafları ve yetmezlikleri bir yana, başlangıcından bu yana HDK yapısal bir problemle birlikte yürüyegeldi. HDK’nin sadece nicel olarak değil, daha çok da nitel olarak en önemli bileşeni olan KCDK-E başlangıcından bu yana HDK Avrupa örgütlenmesine mesafe koydu. Bu mesafeli duruş perspektif ve paradigma anlamında değilse de pratik olarak merkezden yerele, alan örgütlenmelerinden temsiliyete tüm düzeylerde bugüne kadar artarak muhafaza edildi. Ve gelinen noktada KCDK-E’nin HDK Avrupa’yla “bileşen hukukunu dondurması” noktasına kadar ulaştı.
Bu tutum ve gerekçelerinin değerlendirmesi ayrı bir konu olmakla birlikte HDK Avrupa örgütlenmesi, 1. Olağan Kongresi’nde “yapısal bir krizle” karşı karşıya kaldı. 200 delegenin katıldığı HDK-A kongresine KCDK-E adına sadece 1 (bir) yoldaşımız (Demir Çelik), o da HDK Avrupa Eşsözcüsü olması dolayısıyla katılmıştır.
Bu sürece gelinceye dek son üç ayda iki kez HDK bileşenler toplantısı, bir HDK Avrupa Meclisi ve üç de MYK toplantısı yapıldı. SYKP olarak bu toplantıların tamamındaki tutumumuz HDK’nin esasına sahip çıkma ve bu birleşik mücadele aracını kuruluş paradigmasına uygun bir çerçevede devam ettirme yönünde olmuştur.
KCDK-E’nin getirdiği örgütlenme modeli değişikliği de, bu öneri üzerinde bir konsensüs sağlanamaması neticesinde KCDK-E’nin “bileşen hukukunu dondurma” kararı da HDK-A’nın olağan şekilde devam etmesini imkansız kılmıştır.
KCDK-E’nin “Yerel meclislerin kapatılması ve sadece yukarıdan ülke/Avrupa meclis ve yürütmeleriyle devam etme” önerisi HDK’nin örgütsel temeline, bu önerinin kabul edilmemesinin ardından Kürt Halkının iradesinin ittifak masasından kalkması ise kuruluş paradigmasına taban tabana zıt bir durum ortaya çıkartmıştır.
Kimi HDK bileşen ya da bireyleri tarafından savunulan “KCDK-E olmasa da yolumuza devam ederiz/etmeliyiz” yaklaşımı SYKP’nin bu stratejik ittifaka biçtiği anlamla üst üste düşmemektedir. Çok net bir biçimde söylemek gerekirse, bize göre Kürt Halkının iradesinin yansımadığı, bu iradenin bileşen olmadığı bir HDK, HDK ol(a)maz. Başka bir türlü bir ittifak, birlik olabilir ama HDK olamaz!
Ama aynı netlikle söylemeye devam ediyoruz ki, doğrudan demokrasinin hali hazırda en etkin şekilde kullanılmasına imkan tanıyan yerel meclislere dayanmayan, sadece “yukardan” belirlenen bir örgütlenme de HDK ol(a)maz! HDK-A’nın programında belirtilen amaçlar yanında yapısının esası doğrudan demokrasiyle işleyen yerel meclislere dayanmaktadır. Herhangi bir birlik-ittifak kavramı yerine Kongre nitelemesinin kullanılmasının nedeni budur. Bu temel ortadan kaldırılmakla HDK ifadesinden “K” yani Kongre otomatik olarak düşürülmüş olmaktadır. KCDK-E’nin önerisi kabul edilmiş olsa idi geriye kalacak olan herhangi bir ittifak, HD İttifakı/Güçbirliği/Cephesi gibi bir şey olacaktı.
Şayet ittifak ilişkimizi “HDK olarak” sürdürmek istiyorsak yeniden bu koşulları, yani HDK’nin kuruluş paradigmasını sağladığımız bir kararlaşmaya ulaşmak zorundayız.
O yüzden de kongre öncesinde ve kongrede olağan bir devamlılığı değil, olağanüstü bir durumu esas alan öneriler geliştirmeye gayret ettik. Kongremizin almış olduğu “Yeniden İnşa Koordinasyonu” kararı bu olağanüstü duruma denk düşen bir sorumluluk taşımaktadır. Merkezi düzeyde gösterdiğimiz bu refleksi yereller düzeyinde de göstermeli ve kent meclislerinin olağan şekilde örgütlenmesine devam edebileceği yanılsamasıyla hareket etmek yerine yerel örgütlenmelerimizi de bu olağanüstü duruma uygun bir pozisyona çekmeliydik. Ancak ne yazık ki bu konuda anlaşamadık ve Kent Meclislerinin “olduğu kadarıyla” devamını savunan kongre çoğunluğunun da sağduyusuyla (bunu kesinlikle ortak hareket etmekte bir sorumluluk olarak algılıyoruz) bir bağlayıcı karar almadan, daha doğrusu bu karar yerel meclislere bırakılarak HDK örgütlenmesinin hayata bağlı kalmasını sağlayan “Yeniden İnşa Koordinasyonu” kararında uzlaştık.
Biz yerel meclislerin “HDK’yi temelden etkileyen önemli bir gelişme olmamış gibi” devam ettirilebileceğini mümkün görmüyor ve “olduğu kadarıyla” da devam ettirmeyi HDK-A’nın yararına değil zararına olacağını düşünüyoruz. Şayet bu yerel meclisler (tıpkı merkezi düzeyde yaptığımız gibi) sadece yeniden inşayı kolaylaştıracak bir perspektifle, yani yeniden Kürt Halk Hareketinin birlikte davranmasını teşvik edecek işlevlerle görevlendirilebilseydi bir nebze merkezi düzeyde yapılacak görüşmelere katkı sağlar düzeyde olabilirdi. Ancak merkezi düzeydeki krizi, kriz çözüm önkabülünü ve kriz çözüm örgütlenmesini görmezden gelmek anlamına gelecek “biz kalanlarla yolumuza devam ederiz” yaklaşımı gerçekliği olmayan bir yaklaşım olmakla birlikte, birlikte davranışı değil, rekabeti geliştiren yeni durumlar yaratmaya gebe olacaktır.
Bütün bu gerekçelerle SYKP Avrupa örgütü olarak HDK-A’yı yeniden kuruluş temelleri üzerinde ayağa kaldıracak her türlü çalışmayı tüm gücümüzle destekleyecek (tıpkı kuruluş sürecinde olduğu gibi) ve yerellerde de bu imkan yeniden ortaya çıktığında birbirinden uzaklaşmamış dinamikler olarak kalabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edeceğiz.
Kaynak: AvrupaForum