Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Suruç Katliamının 2. yıl dönümünde ilgili bir açıklama yaparak, ”Sorumlular bulununcaya kadar Suruç katliamı davasını takip etmeye devam edeceğiz. 33 Düş yolcusunu unutmayacak unutturmayacağız. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Yaşasın Halkların ortak mücadelesi!” dedi.
20 Temmuz 2015'te, Urfa’nın Suruç ilçesinde, Kobani'ye yardım götürmek üzere toplananların basın açıklaması yaptığı sırada intihar saldırısı düzenlendi. IŞİD'in düzenlediği saldırı sonucu 33 kişi hayatını kaybetti, 104 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesiydi. Saldırıda SYKP üyesi Uğur Özkan da yaşamını yitirmişti.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Suruç Katliamının 2. yıl dönümünde ile ilgili bir açıklama yaparak, ''Sorumlular bulununcaya kadar Suruç katliamı davasını takip etmeye devam edeceğiz. 33 Düş yolcusunu unutmayacak unutturmayacağız. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Yaşasın Halkların ortak mücadelesi!'' dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Türkiye Halkları 7 Haziran'da HDP’li 80 milletvekiliyle iradelerini parlamentoya taşıdı. AKP ve Saray Halkların iradesini kabul etmeyerek seçimlerin yenilenmesini savaş konseptiyle birlikte yürürlüğe koydu. HDP’ye yönelik saldırılarını bindirilmiş kıtalarla giderek arttırdı. Urfa'da, halen daha aydınlatılmamış, şaibeli bir biçimde öldürülen iki polisi bahane ederek savaşı başlattı. Artık her tür provokatif eylem için ortam hazırdı.
Kobani, AKP iktidarının bütün saldırılarına rağmen düşmemiş, Kobanililer yaşamları pahasına besleme İŞİD çetelerini püskürtmüş, yeni bir yaşamın inşasına başlamışlardı. İçlerinde parti üyemiz Uğur Özkan’ın da olduğu 33 Düş Yolcusu, bu yeni yaşama katkı vermek ve Enternasyonalist dayanışma için Kobani'ye geçmek üzere Suruç'ta buluştu. Basın açıklaması sırasında patlatılan bomba, hiç şüphe yok ki AKP iktidarının büyümesinde bizzat katkısı olan besleme İŞİD çetelerinin işiydi. Bu olay adeta bir işaret fişeğiydi, ardından Ankara Garı’nda patlatılan bomba 101 canımızı aramızdan aldı. Artık katliamların ardı arkası kesilmeyecekti. Kürt şehirlerinin yakılıp yıkılması, insanların bodrumlarda, sokaklarda öldürülmesi, on binlerce insanın yerinden yurdundan göç ettirilmesi birbirini takip etti.
33 Düş Yolcusunun öldürülmesiyle Türkiye Halklarına şu mesaj veriliyordu: Enternasyonalist dayanışmadan vazgeçin, Kürtlerle yan yana durmayın, mücadele ortaklığı yapmayın. Bu, Türkiye Halkları ile Kürt Halkının ortak mücadelesini engelleme çabasıdır. Ancak bilmiyorlar ki, bizler ne enternasyonalist dayanışmadan, ne de siper yoldaşlarımızla ortak mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.
Aradan iki yıl geçmesine rağmen Suruç katliamı hâlâ aydınlatılmadı, siyasi sorumlular başta olmak üzere failler bulunmadı, doğru dürüst soruşturma yapılmadı, yapılmıyor. Aileler tam anlamıyla mahkemelerde süründürülüyor.
Sorumlular bulununcaya kadar Suruç katliamı davasını takip etmeye devam edeceğiz.
33 Düş yolcusunu unutmayacak unutturmayacağız.
Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Yaşasın Halkların ortak mücadelesi!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!