IŞİD’ın KOBANE’ye yönelik saldırılarını arttırdığı bugünlerde 60 bin insan sınırı geçerek ülkemize (Suruç’a) sığınmıştır.
IŞİD saldırılarından kurtulmak için ülkemize sığınan insanların sağlık sorunlarının tespiti ve çözümüne yönünde inceleme yapmak üzere SES Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Fikret ÇALAĞAN görevlendirilmiştir.
Suruç’ta yaşananlara ilişkin gözlem raporu aşağıdadır.
IŞİD’in Kobani’ye saldırısı sonucu 18.09.2014 tarihinden itibaren sınırlara dayanan Kürtlerin geçmesine izin verilmedi. Sınırın bu tarafında Rojava halkıyla dayanışmak ve birlikte olmak için sınıra yürüyen halkın müdahalesiyle birlikte 19.09.2014 tarihinde akşam üstü sınırlarda bir geçiş koridoru oluşturuldu. Cumartesi(20.09.2014) saat 20:00’e kadar aralıklı olarak gidiş –gelişler sağlandı.
Rojavalılar yaşlıları-çocukları-kadınları sınırın bu tarafına bırakıp tekrardan Kobani’yi savunmak için sınırın karşı tarafına geçiyorlar. Aynı şekilde bir çok ilde gelen Kürtler sınırın öbür tarafında nelerin yaşandığını öğrenmek için sınırın öbür tarafına geçerek Kobani’de yaşananları gözlemleyerek tekrardan sınırın bu tarafına geçmektedir. Kobanide moralsizlikten daha çok şenlik havasında bir moral vardı. Bu moral durumu IŞİD’e karşı direnişi güçlendirmektedir.
Ancak Pazar(21.09.2014) günü sabahtan itibaren sınıra gelen Rojavalıların geçişine izin verilmedi. Bir tarafında asker ve özel hareket polis yığınağı yapıldı. Çok sayıda panzerde sınıra ve sınıra yakın yerlere mevzilendirildi. Saat 09.30’da itibaren sınırda bulunanlara yoğun gaz kullanılarak müdahale başladı. Bu saldırıya karşı halkın ciddi bir direnişi gerçekleşti. Bu saldırı aralıklı ve zaman zaman çok yoğun müdahale ile saat 12.30 kadar sürdü. Zaman zaman gerçek mermi kullanıldı. Gaz kapsülünün çarpması sonucu üç kişi yaralandı. Yaralananlar Suruç devlet hastanesine kaldırıldı.Ayrıca gazdan etkilenen çok sayıda vatandaşa alanda bulunan SES-DTK Sağlık Meclisi gönülleri tarafından ilk müdahaleleri yapıldı.Ağır olanlarda -Cizre/Şırnak/Nusaybin/Batman Belediyesi ambulansları ile hastaneye taşındı. Güvenlik güçleri zaman zaman sağlıkçıların müdahalesini engellemeye çalıştı.
Gazlı saldırılarda en çok etkilenenler ise sınırı geçen çocuk-yaşlı ve kadın Rojavalılar oldu. Diğer taraftan Rojavalılarla dayanışma için kurulan çadırlar güvenlik güçlerinde söküldü. Saat 13.00’den sonra sınırın bu tarafındaki topluluk uzaklaştırılırken, sınırın öbür tarafında geçmeyi bekleyen göçmenler sınıra yaklaştırılan minibüslerle onları bekleyen halkla teması engellenerek Suruç’un çıkışında bulunan YİBO’ya götürüldüler.
HDP Milletvekilleri bu durumu protesto etmek için sınırda eylemine başladı. Sınıra gelmek isteyen halka akşam saatlerinde tekrardan gazla müdahale yapıldı. Dağılan halk tekrardan toplanarak eylemini devam ettirdiler. Saat 21.00’de tekrardan müdahale edildi. Gün boyu sürekli gazla bir müdahale devam ettirildi.
Sonuç olarak AKP hükümeti bu tutumuyla sınırın öbür tarafından gelen göçmenlere ve bu tarafta onları karşılamaya gelen halka düşmanca bir tutum sergilerken, toplumda oluşan IŞİD’e verilen destek algısı! pekişmiş oldu. IŞİD’in elinde bulunan 46 rehinenin bırakılması olumlu bir gelişme olurken, bunun karşılığında pazarlık, Kobani’de IŞİD ‘e destek olarak algılanması Suruç’ta toplanan ve gözü-kulağı Kobani’de olan insanları çok üzmüştür.
SURUÇ’TA DURUM
Geliş-gidişlerden kaynaklı olarak çok net bir tespit yapılamamakla birlikte 60 bin kişinin sınırı geçtiği söylenmektedir. Gelenlerin büyük bir çoğunluğu başka ilerlere gitmekte; şu anda Suruç’da bulunanların;
-Bazıları Suruç’ta ailelerin yanına yerleşmişler.
-Bir kısmı yol boyu boş olan dükkanlara ve camilere yerleşmişler.
-4000 kişi YİBO’ya yerleştirilmiştir. AFAD YİBO’nun bahçesine geçici olarak büyük çadırlar kurulmuş, şu anda yurdun bahçesinde, spor salonunda ve koridorlarında bulunanlar bu çadırlara yerleştirilecektir.
-Suruç Belediyesi Kültür Merkezinin bahçesinde 150-200 kişi bulunmaktadır.
Ambarlarda,taziye evlerinde, parklar ve evlere dağılan göçmenlerle birlikte Suruç Merkezinde 10 binin üzerinde kişi bulunmaktadır.
Mevcut durumda bulunan ortamlar çok sağlıklı değil. Çevrede yoğun bir çöp bulunmakta.YİBO ve Camilerin tuvaletleri çok kötü ve sabun bulunmamaktadır.Gelenlerin yaşlı ve çocuk olması bu durum olumsuz etki yaratmaktadır. Yemek düzensiz olmakla birlikte çözülmeye çalışılıyor. Su daha çok pet şişelerde verilmektedir. Doğal olarak bu şişelerde büyük bir kirlilik oluşturmaktadır.
Yatacak yer olarak yerlere serilen battaniye ve halılarla çözülmektedir. Havanın sıcak olmasında kaynaklı olarak şimdilik olumsuz bir durum oluşturmazken önümüzdeki günlerde havaların soğumasıyla birlikte bu haliyle sorun oluşturmaktadır.
Bir taraftan Belediye bir çadır kent oluşturmak için çalışma yürütürken, diğer AFAD’da Mürşitpınar’a 20 bin kişilik bir çadır kent kurma çalışmalarını başlattı.
SAĞLIK;
Yaralılar dışında gelenlerin sağlık sorunlarından önce şu anda öncelikli olarak güvenlik,barınma ve beslenme sorunları bulunmaktadır.
Geçişlerin başından itibaren, SES ve DTK Sağlık Meclisi aktivistleri sınırda kurdukları çadır ve köy evinde oluşturduğu revir ile; sınırı geçenlerde sağlık sorunu olanlara ilk kontrolleri ve ayakta tedavileri yapılmakta, sorunu ağır olanlar ise ambulanslarla Suruç Devlet Hastanesine sevk edilmektedir. Pazar günü (21.09.2014) yoğun gazlı müdahale sonucunda bu revirler işlevli olamadığından, ayrıca sınırda geçişler asker kontrolünde yapıldığından ihtiyaç kalmamıştır. Acil durumlar için sınırda iki-üç ambulans ve ekipman tutulmakta, revir Suruç Belediyesi Kültür Merkezinin ikinci katına taşınmıştır. Revirdeki çalışma nöbetleşe olarak SES ve DTK sağlık Gönülleri tarafında yürütülecektir.
Öneriler:
-AFAD ve Belediyenin başlatmış oldukları çadır kent çalışmalarını sonuçlandırılmalıdır. Mevcut durum sürdürülemeyecek kadar kötüdür.
-Temiz su ve gıda ihtiyacı sağlanmalıdır. Sürekli olarak göçmenlerin bulunduğu ortamın temizliği yapılmalıdır. Hijyen malzemeleri sağlanmalıdır.
-Sınırlar açılmalıdır. Sınırda geçenlerin güvenlik görevlerince minibüslere gizlice bindirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir. Çünkü bu durumda en önemli şey güvendir. Bunu da ancak onunla aynı dili kullanan ve aynı duyguyu paylaşanlarla kucaklaşması gerekir.
-Yıllardır kapalı bulunan sınır kapısı açılarak insani yardım ve sağlık hizmetlerin ulaşması sağlanmalıdır. IŞİD saldırıları sonucu yaralananlara öncelikle sınırın öbür tarafında müdahalede edecek ekipman ve malzemenin gitmesi sağlanmalıdır.