Diyarbakır’da ‘şırınga’ şeklindeki çikolatayı yemesinin ardından hayatını kaybeden yedi yaşındaki Miraç Umut Bilgi’ye ilişkin görülen davada, firma yetkilileri sorumlu bulundu.
AA’nın haberine göre Diyarbakır başsavcılığının, Kasım 2019’da Bilgi’nin bir bakkaldan aldığı çikolatayı yerken ambalajın kapağı boğazına kaçması sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturması devam ediyor.
Soruşturma kapsamında firmanın kusur derecesinin belirlenebilmesi için bilirkişi raporu hazırlandı.
"Uyarı yoktu"
Raporda şöyle dendi: “Dava konusu kakaolu fındık kremasının şırınga şeklinde olan, bir parçası ağızda, yutakta sıkışarak veya alt solunum yolu girişine yerleşerek tıkanmasına yol açacak boyutta olan ambalajının oyuncak yönetmenliğine uygun olarak üzerinde yetişkin gözetiminde kullanılmasına dair bir ibare bulunması gerekmesine rağmen böyle bir uyarının etikette yer almadığı tespit edilmiştir.”
Ambalajı üreten kayıt dışıymış
Raporda, şırınga şeklindeki ambalajın ve içinde yer alan ürünün Türk Gıda Kodeksi ile ilgili yönetmenliğine göre etiketlendiği ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kayıt altına alınan bir işletmede üretildiği ancak ürünün ambalajının bakanlığa kayıtlı bir işletmede temin edilmediği belirtildi.
5996 sayılı Gıda Kanunu gereğince gıda ile temas eden madde ve malzeme ile ilgili faaliyet gösteren işletmecilerin, kendi faaliyet alanının her aşamasında bu kanunda belirtilen kurallara uygun olarak gıda güvenliğini sağlamak ve bunu izlemekle yükümlü olduğu aktarılan raporda, “Dava konusu ürünü üreten ve ambalajlayarak piyasaya süren işyerinin sahibinin ve iş yerinde çalışan konu ile ilgili lisans eğitimi almış yetkili personelin asli kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır” dendi.
Annesi anlattı
Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan maktulün annesi Gülşen Bilgi, çocuğunun okuldan geldiğinde okul yakınlarında bulunan bakkaldan aldığı şırınga ambalajlı çikolatayı açıp yediğini gördüğünü belirterek, şunları kaydetti: “O esnada oğlum bana doğru geldiğini, nefes almakta güçlük çektiğini boğazına bir cisim kaçtığını gördüm. Hemen ilk müdahale olarak oğlumu baş aşağı eğerek sırtına vurdum. Sonra karnını da bastırdım nefesle birlikte cisim çıksın diye parmağımı boğazına soktum. Çıkmayınca çocuğumu alarak hastaneye götürmek için acil bir şekilde yola çıktım. Hastanede gerekli müdahaleler yapıldı, ameliyatla cisim çıkartıldı. Birkaç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra oğlum vefat etti. Oğlumla ilgili herhangi bir kusurum ve ihmalim yoktur. Oğlumun ölümüne sebep olan çikolata şirketinden şikayetçiyim.”
Ne fiş ne fatura…
Çikolatanın satıldığı market işletmecisi H.T de ifadesinde, şunları söyledi: “Yaklaşık üç yıldır market işletiyorum ve şırıngalı çikolatanın satışını yapıyorum. Ancak hangi toptancının dükkanıma getirdiği bilmiyorum. Herhangi bir fiş veya faturası yoktur. Marketin bulunduğu civardaki çocuklar genellikle bu çikolatadan alırdı. Vefat eden çocuğun bu çikolatayı benden alıp almadığını bilmiyorum. Bu olaydan sonra firmanın şırıngalı çikolatalarını toplayıp çöpe attım.”
Soruşturma dosyasına eklenen bilirkişi raporundan hareketle asli kusurlu bulunan beş firma yetkilisinin TCK 85’inci maddesi gereğince ‘taksirle öldürmek’ suçundan ifadesine başvurulacağı öğrenildi.