Semra Güzel, Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Diyarbakır Milletvekili ve hekim.
40 yaşındaki Güzel, 4 Eylül 2022’den beri Kandıra Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu.
Çözüm Süreci (2012-2015) devam ederken PKK’li Volkan Bora’yla çekildiği fotoğraflar iktidara yakın medya tarafından 8 Ocak 2022’de servis edilince Güzel’in önce dokunulmazlığı kaldırıldı, ardından da milletvekilliği düşürüldü.
Bora, TSK’nin 2017’de düzenlediği hava operasyonunda öldürülmüştü.
Hakkında hazırlanan fezlekeler Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP Kapatma Davası’na da ek delil olarak sunulan Semra Güzel, Kandıra Kadın Kapalı Cezaevi’nden bianet’in sorularını yanıtladı.
“Öfkeliyim”
Nasılsınız?
Açıkçası, son dönemlerde yaşananlar ve alınan kararlardan dolayı öfkeliyim. Yakın zamanda Kobanî dosyasından birçok arkadaşımız ceza aldı. Belediyelerimizden birine kayyım atandı ve kayyım tehditleri devam ediyor. Bölgede çıkan yangınlarda çok sayıda yurttaşımız hayatını kaybetti ve yaralandı. Öncelikle, tüm halkımıza başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Cezaevlerinde de tecrit politikaları mahpuslara her dönem farklı şekillerde uygulanıyor.
Yeni açılan cezaevlerinden (S, 4 Tipi) buralara sürgünlerin yapılmasına, tahliyesi ertelenen arkadaşlarımızdan tecrit politikasının uygulamalarına verilen tepkilere disiplin cezalarıyla karşılık verilmesine dek pek çok sorun yaşanıyor. Yakın zamanda bir arkadaşımın tahliyesi üç ay ertelendi ve iki arkadaşımız sürgün edildi. Bizlere düşen ise bu uygulamalara karşı mücadelemizi büyütme. O yüzden, verdiğimiz mücadele ile her zaman iyiyiz diyebilirim.
“Semra Kürt’tür, kadındır, siyasetçidir, hekimdir”
Sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Semra Güzel?
“Semra Güzel kimdir?” diye sorulduğunda, birçok kişinin aklına ilk olarak sevgilisiyle fotoğrafları çıkan bir vekil gelebilir veya internette tarama yapıldığında bu fotoğraflar karşınıza çıkabilir. Ancak Semra bundan daha fazlası, daha ötesi. Belki de bu tür bir gündemle kara propaganda yapılarak hakikat karartılıyor. Fotoğrafların basına verilme şekline de bakılınca, bir itibarsızlaştırma ile mücadele eden, yaşamda var olmaya çalışan, özne olma mücadelesi veren yönüm göz ardı edilmeye ve üstü örtülmeye çalışılıyor.
Semra, yaşamının her döneminde, her kadının yaptığı gibi, elde ettiği tüm kazanımları verdiği mücadele ile elde etmiştir. Bu mücadeleyi kadınlarla birlikte yürütmüştür. Semra Kürt’tür, kadındır, siyasetçidir, hekimdir ve tüm bu kimlikleriyle mücadele yürütmüştür.
Yaklaşık iki yıldır tutuklusunuz ve bu süreçte pek çok kez kriminalize edildiniz. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Kriminalize edilmem ve itibarsızlaştırma çabaları, yine verdiğimiz bu mücadele ile boşa çıkarıldı. Bu dosyaya bireysel olarak bakmıyorum. Dosyada aslında Kürt ve kadın olmam yargılanıyor. Dosya, benim şahsımda tüm kadınları hedef gösterme ve hizaya çekme çabalarının bir tezahürü. Fotoğrafların basına verilme şekline bakarsanız, sanki edep dışı bir şey varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Çünkü hakim toplumsal cinsiyet yargılarına göre kadın sevemez, seveceği kişiye erkek karar verir; kadın evlenecekse de boşanacaksa da erkek karar verir. Hep bir erkek akıl ekleme hâli hakim. Bunun yansımaları da mahkemelerde kadın mücadelesine saldırı olarak kendini gösteriyor. Kadın mücadelesinden korkan yargı, kadın nefretini bu yargılamalarla örüyor.
Sanık kürsüsünde kadın mücadelesi var. Duygu ve mücadele yönü güçlü bir kadın var. Her şeyi kendisine iş edinmiş erkek akıl, bizim duygularımızla kontrol edilebileceğimizi ve sevme hakkımızı da elimizden alabileceğini düşünüyor.
“Bana, sen sevemezsin deniyor”
Duruşmalardan birindeki beyanınızda “Benim duygularım yargılanıyor bu dosyada. Benim, yani bir kadının sevebilme hakkı yargılanıyor,” diyorsunuz. Bu davada yargılanan nedir?
Evet, duruşmalardan birinde söylediğim gibi benim duygularım yargılanıyor bu dosyada. Bir kadının, benim sevebilme hakkım yargılanıyor. Bana sen sevemezsin deniyor. Seversen de senin seveceğin kişiyi de biz belirleriz deniyor. Özne olma hakkım elimden alınıyor. Karar verme hakkımızı ve irademizi elimizden almayı kendilerinde hak görüyorlar. Mücadele ettiğimiz için, sevdiğimiz için yargılanıyoruz.
“Sevildiğimiz zaman” da yaşam hakkımız elimizden alınıyor. Tırnak içinde “sevildiğimiz zaman” diyorum, çünkü kadın cinayetlerinde birçok erkeğin savunması ve gerekçesi “seviyordum” oluyor. Birçok kadın en yakınları tarafından öldürülürken ve bu cinayetler cezasız kalırken, bizler cinayetlere karşı mücadele ettiğimiz için farklı gerekçelerle yargılanıyoruz. İşte bu yüzden diyorum ki: Burada asıl yargılanan ben değilim, kadın mücadelesidir.
Dönemin İçişleri Bakanı sizi aslında sevgiliniz/nişanlınız üzerinden hedef gösterdi. Bize söz konusu fotoğrafın hikâyesini anlatabilir misiniz?
Başta dönemin İçişleri Bakanı olmak üzere, iktidar ve küçük ortağı tarafından benim özelimde kadınlar hedef gösterildi. Fotoğrafların hikâyesinin ayrıntısına girmeye gerek yok, bakınca zaten her şey açıkça ortada. Duygusal bağ net bir şekilde görülüyor.
“Bizler siyasi rehineleriz”
Yargılanma süreciniz nasıl ilerliyor?
Açıkçası yargılama sürecim, duruşmaların tamamını göz önünde bulundurduğumuzda benim lehime işliyor diyebilirim. O yüzden hâlâ neden tutuklu olduğumu hukuk nezdinde bakınca sanırım kimse çözebilmiş değil. Ama işin bir de siyaset boyutuna bakmak lazım. Bizler siyasi rehineleriz.
Mahkemeden, feminist hareketten ve genel olarak kamuoyundan talebiniz nedir?
Duruşmalarda katılımcıları her ne kadar görme imkânım olmasa da avukatlarım aracılığıyla mücadele arkadaşlarım olan kadınların duruşmaları takip ettiklerini duyuyorum. Bu dayanışma açıkçası beni çok mutlu ediyor. Bu dava hepimizin, tüm kadınların davası. Sizin aracılığınızla bir kez daha hepsine çok teşekkürlerimi iletiyor ve hepsini sevgiyle kucaklıyorum. Onlar da biliyorlar ki bizim mücadelemiz söz konusu olduğunda mekânların bir önemi yok. Fiziken yanlarında olamasam da bulunduğumuz dört duvar arasındaki tüm kadınlar, mücadelemizin bir parçası. Mücadelede omuz omuza olduğumuz sürece kazanacağımıza inanıyorum.
Çözüm Süreci (2012-2015) devam ederken 2017’de hava operasyonunda öldürülen PKK’li Volkan Bora’nın cep telefonundan Semra Güzel ile çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu iddia edildi. Fotoğraflar, iktidara yakın medya tarafından 8 Ocak 2022’de servis edildi.
Fotoğrafların ardından Güzel hakkında 10 ve 12 Ocak itibarıyla hazırlanan iki fezleke, Adalet Bakanlığı’ndan Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Fezlekelerin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması görüşmeleri başladı.
1 Mart’ta Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamalarda Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı ve böylece hakkındaki iddialarla ilgili yargı sürecinin önü açılmış oldu.
Açılan soruşturma kapsamında başsavcılığın talebiyle milletvekilliği düşürülen Güzel, 2 Eylül 2022’de Edirne üzerinden yurt dışına çıkmak üzereyken sınırda gözaltına alındı. Haberi, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle duyurdu: “Örgüt propagandası yapan kişi ile Edirne’ye giderken MİT ve İstanbul Emniyeti’nin başarılı operasyonu ile yakalandı.“
Çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklanan Güzel, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemi ile yargılanıyor.