HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Genel Merkezi’nde Avrupa Sosyalistleri Partisi heyetiyle görüştü. Kışanak, Anlı ve Ata’nın tutuklanmasıyla ilgili olarak “Ortada bir tutuklama yok. Arkadaşlarımız kaçırılmıştır” diyen Demirtaş, Cumhuriyet Gazetesi ile dayanışma çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) heyeti ile yaptığı görüşmenin ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. HDP Genel Merkezi'ndeki görüşmenin ardından PES Genel Başkanı Sergei Stanishev ile birlikte açıklama yapan Demirtaş, Erdoğan'ın zorbalığa dayanarak iktidarını sürdürmek istediğini ifade etti.
Önceki gün Diyarbakır’a giderek incelemelerde bulunan Stanishev, Demirtaş ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, demokrasi ve insan hakları gibi konularda HDP'nin iyi bir partner olduğunu söyledi. Türkiye’de yaşanan gelişmelerden endişe duyduklarını ifade eden Stanishev, “Türkiye'nin Güneydoğusundaki belediye başkanları tutuklanıyor, gözaltına alınıyor, görevden alınıyor. Elbette hukuka saygı duyuyoruz ama binlerce hakimin görevden alındığı bir dönemde yargı bağımsızlığından, basın ve ifade özgürlüğünden de endişeliyiz. Türkiye bir darbe atlattı ama 15 Temmuz sonrası tüm muhalif seslerin susturulmaya çalışıldığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Rehin almaya karşı etkili mücadele yürüteceğiz’
Stanishev’in açıklamalarının ardından gündemdeki gelişmeleri değerlendiren HDP Eş Başkanı Demirtaş, Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanları’nın tutuklanmasının bir “rehin alma” ve “kaçırılma” olduğunu söyledi. Demirtaş "Arkadaşlarımız tutuklanmadı. Kaçırılarak rehin alındı. Bu bir siyasi rehin alma operasyonudur" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonların karşısında olduklarını da ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:
“Gültan Kışanak, Fırat Anlı, Ayla Akat AKP iktidarı tarafından kaçırılmış, Diyarbakır'da cezaevine konularak rehin alınmıştır. Adil bir yargılama olsaydı aklanacaklarından şüphemiz yoktu. Rehin alınma ve kaçırılmaya karşı etkili mücadele yürüteceğiz. Diktatörlüğe giderken adım adım gerçekleşen operasyondur. Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon da büyük siyasi operasyonun parçasıdır. AKP merkezi tarafından koordine edilen baskıların yeni aşamasıdır. Karışımızda hukuk tanımayan devleti ele geçirmiş iktidar var. 15 Temmuz'da darbe girişimcilerinin yapmaya çalıştıklarını kendileri yaparak hayata geçiriyor."
‘Dünya beşten Türkiye Erdoğan’dan büyüktür’
"Halkımız cesur olmalıdır. Dünyada benzerleri çokça yaşandı. Diktatör heveslisi rejimler karşısında korkmuş ve sinmiş bir toplum yaratmadan başaramazlar. Herkesi birlikte el ele yürütmeye davet ediyoruz. Beyefendi söylüyor ya, dünya beşten büyüktür diyor ya Türkiye de AKP'den büyüktür. Her türlü zorbalığa karşı başarılı olacağız. AKP'nin zorba anlayışı yenilecektir. Karşısında diz çöken muhalefet yoktur. HDP etrafında buluşmuştur. Erdoğan ne yaparsa yapsın, bir müddet daha iktidarlarını sürdürür, ama gelecek vaat etmemektedir. Gelecek adalet, barışa, demokrasiye inananların olacaktır.
‘Cumhuriyet de tek adam önünde engel’
Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik gözaltı operasyonuna da tepki gösteren Demirtaş, gazete ile dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti. Birçok alanda süren baskı ve zorbalıkların diktatörlük hedefine giden adımlar olduğunu belirten Demirtaş, “Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyon da bu sürecin parçalarından biridir. Toplum endişelenmekte haklı olabilir. Çünkü karşımızda hukuku, temel insan haklarını tanımayan, devleti ele geçirmiş bir anlayış var. Halkımız bu korkutma sürecine karşı cesur olmalıdır” dedi.
‘Diğer seçimleri de kaldıracaklar’
KHK ile Rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, “Sadece rektörlük seçimleri değil, birçok alanda seçimler kaldırılacak. Saraydaki beyefendi seçimleri gereksiz görüyor. Seçim kanununa da müdahale edeceklerini göreceksiniz. Onun için sadece kendisine oy verenler seçmen ve yurttaştır. Ona göre tek seçim Cumhurbaşkanlığı seçimleridir ve geri kalan seçimleri kaldırmak istiyor. Rektörler zaten bugüne kadar atandılar. Biz tüm akademisyenlerin ve öğrencilerin oy kullanarak nihai bir seçim yapmalarını savunuyoruz. Ancak 'En iyi akademisyen benim. Üniversiteler de zaten gereksiz eğitim veriyor' deyip üniversiteleri bile kapatmak isteyecektir. Bunu abartarak söylemiyorum, zihniyet budur” diye konuştu.