İstanbul’da geçen yılki 1 Mayıs kutlamaları sırasında polisin attığı biber gazının başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun elindeki sirke şişesine molotof kokteyli diyerek yalan beyanda bulunduğu 17 yaşındaki Dilan Alp ve arkadaşları hakkında takipsizlik kararı verildi.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre, Savcılık, Alp ve dört arkadaşı hakkında yürütülen soruşturmada, “Dilan’in elinde suç içerecek eşya bulunmadığı, yasadışı örgüt toplantısı içinde olduğuna dair delil olmadığı, elindeki eşyanın molotof kokteyli değil sirke olduğu, polisin kullandığı gaz bombası etkisinden kurtulmak için bulundurduğu, bez parçasını da yüzünü kapatmak için değil, atılan gazın etkisinden kurtulmak için taşıdığı” sonucuna vardı.
Savcılık ayrıca, 1 Mayıs’ı kutlamak için izne gerek olmadığını, gençlerin de polise direnmediğini, sadece kaçacak kısıtlı yerlerinin olduğunu savundu. Öte yandan bu karardan dört gün sonra da, Dilan’la beraber gözaltına alınıp haklarında dava açılan 8 genç beraat etti.
İstanbul’da geçen yıl 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim Meydanı’nda kutlanmasına yasak getirilince on binlerce insan sokağa çıkmıştı. 17 yaşındaki Dilan Alp de arkadaşlarıyla birlikte yola çıktı. Alp, Tarlabaşı’nda polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu başından yaralanıp hastaneye kaldırıldı. Vali Mutlu, TV’ye çıkarak “Marjinal” yakıştırmasında bulunduğu genç kızın elindeki şişenin motolof kokteyli olduğunu ileri sürdü. Daha sonra bu şişenin içinde, gazdan korunmak için sirke bulunduğu anlaşıldı.
Savcı: “Yer yok nereye kaçsınlar?
Savcı Abdullah Yurtsever Dilan Alp ve dört arkadaşı hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu ihlal savıyla yürüttüğü soruşturmayı 10 Kasım 2013’te tamamladı ve takipsizlik kararı verdi.
Savcı Yurtsever, Alp’in elinde suç içerecek bir eşyanın bulunmadığını belirterek, “Yasadışı örgüt toplantısı içinde olduğuna dair hiçbir somut delilin olmadığı, elindeki eşyanın da molotofkokteyli değil, pet şişe içinde sirke olduğu ve polisin olayları yatıştırmak için kullandığı gaz bombası etkisinden kurtulmak için bulundurduğu, bez parçasını da yüzünü kapatmak için değil, atılan gazın etkisinden kurtulmak için taşıdığı anlaşılmıştır” dedi.
5 gencin bir grup içinde yer aldıklarına, taş ve molotofkokteyli attıklarına dair delilin bulunmadığını ve üzerlerinde bu tür eşyaların yakalanmadığını kaydeden Yurtsever, 1 Mayıs’ın da yasal bir toplantı ve gösteri olduğunu belirtti. Yurtsever, ‘Dağılın’ uyarısına uymadıkları iddiasına ilişkin de, “Birçok kişinin katıldığı gösteride kaçış yerlerinin kısıtlı olması dikkate alındığında haklarında dava açmayı gerektirir delil bulunmadığı anlaşılmıştır” dedi. Bu arada, Alp’in bulunduğu noktada yakalanarak, haklarında ‘2911 sayılı yasayı ihlal ve görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılan 8 genç de 14 Kasım 2013’te beraat etti. Hazırlanan gerekçeli kararda, “Sanıkların yüz çehresini gösterici görüntülerin olmadığı, sokakta iki üç kişinin kimi yerde kaçışır, kimi yerde oturur vaziyetteki fotoğrafların sanıklarla ilişkilendirilemediği” sonucuna varıldı.