Van’da Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’nda kalan ve şüpheli bir şekilde 27 Eylül’de kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in cenazesi, 18 gün sonra Molla Kasım kırsal mahallesi civarında bulundu. Rojin Kabaiş, Diyarbakır’da bulunan Yeniköy Mezarlığı’nda defnedildi. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı devam ederken, iktidar medyası Rojin Kabaiş’’in intihar ettiğine dair haberler servis edildi.
İktidar medyası, dün de Adli Tıp Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu tarafından “kesin sonuç raporu” hazırlandığını, Rojin Kabaiş’in kesin ölüm sebebinin boğulma olduğunu iddia etti. Dosyayı takip eden Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, söz konusu raporun eski rapor olduğuna işaret ederek, “Bizim taleplerimizi karşılayacak raporu bekliyoruz” dedi.
Aile ‘boğulma’ iddiasına tepkili
Konuya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar ettiğine dair iddialara karşı çıkarak, “boğulma” yönünde yapılan haberlere de tepki gösterdi. Baba Kabaiş, “Kimse Rojin’in kendine zarar verdiğini iddia etmesin. Rojin kendi isteğiyle okuluna gitti ve hayallerini gerçekleştirdi. Rojin öğretmen olacaktı. Ama bu ülkenin yetkilileri ona ihanet etti. Bugün kızımı birileri darp etmiş, Molla Kasım’a götürmüş. Kızımı bulamayan yetkililer, yetmezmiş gibi üstünü kapatmak için televizyonlara kızımın intihar ittiği iddialarını servis ediyor. Bugün dediklerini 1 ay önce de söylemişlerdi. Dedikleri şey; ‘Rojin’in raporu çıkmış 79 tane örnek alınmış, otopsi açıklanmış ve suda boğulmuş.’ Bunları yayanlar ellerini vicdanlarına koysunlar. İnsan bir şey yapmadan önce biraz aileyi ve öleni düşünür” tepkisinde bulundu.
“Eğer boğulmuşsa vücudunda neden darp izleri var?”
Kızının vücudunda darp izleri olduğunu söyleyen Kabaiş, “Eğer boğulmuşsa vücudunda neden darp izleri var? Rojin’in otopsi işlemine giren gözlemci doktor, ‘Rojin’in boğazında darp izleri ve yemek borusunda patlak var’ dedi. Demek ki Rojin’i boğmuşlar ve sonra da suya atmışlar. Üstelik otopsi raporunda onlar da yemek borusunun patlak olduğunu kabul etmişler. Ancak buna cevap olacak bir şey yazmamışlar. Ondan sonra suda uzun zaman kalan birinin midesine su girer, şişme olur ama Rojin’de o yoktu. Madem 18 gün sudaydı hem karadan hem havadan suyun içini aradınız. Hatta arama sırasında yetkililere defalarca Molla Kasım tarafını aramalarını söyledim. Yetkililer, ‘Dayı orası ters akıntı. Orada olamaz’ dediler. Bugün ise konuşmalarının tam tersini söylüyorlar. ‘Olabilir ve oraya sürüklenmesi normaldir’ diyorlar. Bunlar hepsi çelişkili konuşmalardır” dedidiye kaydetti.
Yeni görüntü ve ses kaydı dosyada
Baba Kabaiş, geçtiğimiz günlerde kızının elbiselerini almaya gittiğinde Van Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan dosyaya giren yeni görüntü ve ses kayıtları için talepte bulunduğunu aktardı. Baba Kabaiş, yeni görüntü ve ses kayıtlarına dair şunları aktardı: “Rojin, yurttan çıkınca annesini arıyor ve markete gideceğini söylüyor. Annesi de ‘Tamam kızım ama fazla geç kalma’ deyip telefonu kapatıyor. Annesi telefonu kapattıktan sonra kamera kayıtlarına, Rojin’in biriyle konuştuğu yansıyor. Bugüne kadar konuştuğu kişinin kim olduğunu bilmiyorduk. Rojin en son oda arkadaşıyla konuşuyor. Arkadaşıyla beraber sahile gideceklermiş ve aşağıda arkadaşını bekliyormuş. O sırada da arkadaşını (kameralara yansıyan kişi) arayıp, şarj aletini de kendisiyle getirmesini istiyor. Arkadaşı da ‘Valla ben artık indim tekrar yukarı çıkamam’ diyor. Onlar aslında sahilden sonra tenis oynamak için salona gideceklermiş. Telefonunu şarja takacakmış. Görüntülerde ve ses kayıtlarında bunlar vardı. Sonrasında kamera kayıtlarında Rojin’in tek başına yurttan ayrıldığı görünüyor. Görüntüler sonrasında siyah-beyaza dönüştü.”
“Yurt idaresi arkadaşlarının konuşmasını engelliyor”
Rojin’in arkadaşının bir şeyler bildiğini ancak yurt idaresinin konuşmasını engellediğini vurgulayan baba Kabaiş, “Kız konuşsa yurt suçlu çıkacak ve bundan dolayı da kızı susturuyorlar. Yurt idaresi, ‘Molla Kasım’da bulunmuş ve intihar etmiş. Bizim üstümüze kalmasın ve kapatalım’ diyor. Ancak ölene kadar da bu dosyanın peşini bırakmayacağım ve takip etmeye devam edeceğim. Kızımı kim katletmişse bulunsun ve cezasını alsın” dedi.
“Vali Rojin’in isminden neden rahatsız?”
Baba Kabaiş son olarak Van Valiliği’nin kızı Rojin’in isminin DEM Parti yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından kadın merkezine verilmesini engellemesine de tepki gösterdi. Baba Kabaiş, “Vali neden Rojin’in isminin yazılmasını istemiyor? Rojin’in isminin kadın kurumuna yazılmasının ne gibi bir zararı var? Rojin de bu toprakların kızıdır. Vali’nin zaten başından beri ne Rojin’e ne bize bir saygısı yoktu. Rojin’in adı bir yere verilirse bir nebze de olan moral alıyoruz ve mutlu oluyoruz. Ama Valiliğin bu kararı bizi çok üzdü. Rojin’in ilk otopsi işlemlerinde de Vali yanıma gelerek ve beni tehdit edercesine, ‘Niye inanmıyorsun ve niye anlamıyorsun? Kızın su kenarında bulunmuş ve intihar etmiş’ dedi. Orda da beni çok özdü. Buradan da anlaşılıyor ki; Vali insanlar arasına ayrımcılık yapıyor. Rojin’in isminin kurumlara yazılması engellenebilir ama yüreklere yazıldı” dedi.