TBMM Araştırma Komisyonu raporunda Rabia Naz Vatan’ın ölümüne yol açan yaralanmaların ‘düşme sonucu gerçekleşme ihtimali olduğu’ ifade edilirken, nasıl düştüğü konusuna ise açıklık getirilemedi.
TBMM Rabia Naz Vatan’ın Ölümünü Araştırma Komisyonu, taslak raporu tamamladı. Birçok ihtimalin ele alındığı raporda, “Rabia Naz Vatan’ın vücudunda meydana gelen ve ölümüne neden olan yaralanmaların ikametinin bulunduğu binanın terasından yan tarafta bulunan fındıklık alana düşme sonucu gerçekleşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
Meclis’te grubu bulunan 5 siyasi partinin ortak önergesiyle kurulan komisyon 23 Ekim 2019 tarihinde başladığı çalışmaları 26 Şubat 2020 tarihinde tamamladı. Giresun’un Eynesil ilçesinde de çalışmalar yapan komisyonun taslak raporu tamamlandı.
Taslak raporda Vatan’ın ölümüyle ilgili trafik kazası, başka bir yerde yaşanmış kaza sonrası taşınma, apartmandan düşme, atlama, intihar ve itilme gibi birçok ihtimal değerlendirildi. Raporda bu ihtimallerle ilgili değerlendirmeler şöyle oldu:
TRAFİK KAZASI SONUCU GERÇEKLEŞME İHTİMALİ: Rabia Naz Vatan’ın ölümüyle sonuçlanan olayın yaralı olarak bulunduğu yer veya başka bir yerde bir aracın çarpması sonucu gerçekleşmiş olduğuna dair görgüsü, bilgisi ya da duyumu olan bir şahsa ulaşılamadığı, yaralı olarak bulunduğu yerde kolluk görevlilerince yapılan araştırmalarda trafik kazası olduğuna dair fren izi, araç parçası veya benzeri bir bulguya rastlanılamadığı, Rabia Naz’ın bulunduğu yerden geçen yolun ara yol olması, bu yol ve bağlantı yollarının konum ve fiziki yapısı ile Rabia Naz’ın vücudunda meydana gelen ve ölümüne sebebiyet veren kemik kırıkları (özellikle ayak topuk kemiğinde meydana gelen kırıklar dâhil yaraların şekil ve nitelikleri) göz önüne alındığında bu ihtimalin oldukça düşük olduğu değerlendirilmektedir.
TRAFİK KAZASI SONRASI BAŞKA BİR YERDEN TAŞINMA İHTİMALİ: Olayın trafik kazası sonucu gerçekleştiği ancak bu kazanın yaralı olarak bulunduğu yer dışında başka bir yerde gerçekleşmiş olma ihtimalinin; Rabia Naz’ın en son göründüğü kamera kaydının saat 16.49.25’te olduğu, bu saatten sona Mehmet Ali Somuncuoğlu, Meryem Erol ve Beyza Okur tarafından görülmüş olması, olaydan sonra Rabia Naz’ı yaralı olarak ilk gören Mürsel Küçükal’ın önce Vatan Apartmanına gidip kimseye ulaşamaması, sonrasında Şermin Dede’nin evine gidip kendisine seslenmesi, Şermin Dede’nin o esnada abdest alıyor olması sebebiyle belirli bir süre sonra dışarıya çıkması, akabinde Rabia Naz’ın yanına geldikten sonra ambulansı aramasını istemesi sonrasında Mürsel Küçükal’ın 112 acil çağrı merkezini araması ve kayıtlara göre bu aramanın 17.20’de gerçekleşmesi gibi hususlar göz önüne alındığında, bu kadar sınırlı bir zaman sürecinde Rabia Naz’a başka bir yerde bir aracın çarparak bulunduğu yere getirip bırakması ihtimalinin olamayacağı değerlendirilmektedir.
Ayrıca trafik kazası ve kazanın siyah bir Doblo araç ile gerçekleştiği iddiası, orada bulunan metruk binaya götürülerek kan ve diğer bulguların temizlendikten sonra yaralı olarak bulunduğu yere bırakıldığı yönündeki söylemini destekler bir delile de bugüne kadar kolluk ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından ulaşılamamıştır.
BULUNDUĞU APARTMANIN YAN CEPHESİNDEN DÜŞME İHTİMALİ: Olay günü Rabia Naz Vatan’ın ikametinin bulunduğu Vatan Apartmanına girdiğine ve bu binanın teras katına çıktığına dair görgüye dayalı bilgisi olan herhangi bir şahsa ulaşılamadığı ancak yaralı olarak kendisini ilk gören Mürsel Küçükal’ın sonradan alınan ifadesinde; “Çeşmede su doldurduğu esnada önce ‘güm’ diye bir ses duyduğu, akabinde sularını alarak yukarı doğru yürüdüğünde bir bağırtı sesi duyduğu, bunun üzerine hızlanarak yürümeye devam ettiği ve Vatan Apartmanının alt tarafındaki yolda park halinde bulunan mavi renkli aracın önünde fındıklık alanın beton ile birleştiği yerde Rabia Naz’ı ayaklarının çimenlikte başının ise yolda olduğu ve çocuğun bu haliyle sürünerek mavi aracın arka kısmına kadar sırt üstü kollarını ve bacaklarını hareket ettirerek geldiğini gördüğü” şeklindeki beyanı, Rabia Naz’ın vücudunda meydana gelen kemik kırıkları ve yaralanmaların nitelikleri, Giresun Adli Tıp Kurumunun “Rabia Naz Vatan’ın ölümünün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması neticesinde meydana gelmiş olabileceği” yönündeki değerlendirmesinin yer aldığı 18/01/2019 tarihli raporu, “tamamının olay yeri inceleme raporunda özellikleri belirtilen apartmanın çatısından düşmekle husullerinin mümkün olduğu, sorulduğu üzere apartmanın çatısından koşarak aşağıya atlaması durumunda söz konusu sundurmaya çarpmadan düşebileceği, ölümünün trafik kazasına bağlı olmadığı” şeklindeki 10/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulunca düzenlenen mütalaa, yine Adli Tıp Kurumu Üçüncü Üst Kurulunun 25/07/2019 tarihinde düzenlemiş olduğu “ölümün yüksekten düşme kaynaklı genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite kemik kırıklarıyla birlikte komplikasyonlar ve pnömotoraks sonucu meydan gelmiş olduğu, tanık tarafından tarifi yapılan yeşillik alandan bulunduğu yere kadar sürünerek ulaşmasının tıbben mümkün olduğu kanaatli” düzenlemiş olduğu rapor gözetildiğinde; Rabia Naz Vatan’ın vücudunda meydana gelen ve ölümüne neden olan yaralanmaların ikametinin bulunduğu binanın terasından yan tarafta bulunan fındıklık alana düşme sonucu gerçekleşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan Adli Tıp Kurumu Üçüncü Üst Kurulunun 25/07/2019 tarihli raporu ile Mürsel Küçükal’ın beyanları kapsamında her ne kadar düştüğü nokta tam olarak tespit edilememiş ise de, Rabia Naz’ın düştükten sonra bulunduğu yere kendiliğinden sırt üstü sürünerek gelmesinin de ihtimal dâhilinde olduğu komisyonda dinlenilen uzmanlarca da ifade edilmiştir. Ancak Şermin Dede’nin Rabia Naz’ı gördüğünde “sanki biri tarafından bulunduğu yere bırakılmış gibi olduğu” izlenimi edinmesi, yaralanmasının ağır, hareket kabiliyetini oldukça kısıtlar nitelik ve ağırlıkta olması gibi hususlar nazara alındığında Rabia Naz’ın düşmüş olduğu fındıklık alandan bulunduğu yere taşınmış olabileceği, olaya ilişkin en yakın görgü tanığı olan Mürsel Küçükal’ın sonradan alınan beyanında ilk ifadesinden farklı anlatımlarda bulunması ve bu anlatımlarda başkaca bir şahıstan söz etmemiş olması nedeniyle Rabia Naz’ın düştüğü yerden Mürsel Küçükal tarafından bulunduğu yere taşınmış olma ihtimalinin de olduğu değerlendirilmektedir.
APARTMANININ ÖN CEPHESİNDEN ATLAMASI VEYA İNTİHAR ETMESİ İHTİMALİ: Bahse konu Vatan Apartmanının 4 katlı bir bina olduğu, binanın zemin ve giriş katında PVC işyerinin olduğu, kollukça yapılan tespitlerde terasın zeminden 18,59 metre yüksekte olduğu, zemin katta bulunan işyerinin zeminden yüksekliğinin 7,10 metre, işyerinin saç ile örtülü çatısının uzunluğunun ise 4,10 metre olduğu, Rabia Naz Vatan’ın yaralı olarak bulunduğu yerin de işyeri duvarına uzaklığının yaklaşık 1,5 metre olduğu, işyerinin saçla kaplı çatısında çarpmaya bağlı herhangi bir çökük veya kırığın olmadığı, Rabia Naz’ın bulunduğu yere binanın terasından üzeri saç ile kaplı işyeri çatısına çarpmadan dikkatsizlik sonucu dengesini kaybederek düşmesinin bu haliyle fiziken mümkün olmadığı, Rabia Naz’ın koşarak atlayıp işyerinin çatısına çarpmadan bulunduğu yere düşmesinin ise aradaki mesafenin uzaklığı, Rabia Naz’ın yaşı ve emsallerine nazaran daha kilolu bir çocuk olması, binanın terasında hızlanabileceği kadar bir mesafenin olmaması hususları gözetildiğinde, olayın bu şekilde gerçekleşmiş olması ihtimalinin oldukça düşük olduğu düşünülmektedir. Rabia Naz’ın psikolojik yapısı, duygu durumu, olay günü ve öncesinde yaşadıkları, okudukları, izledikleri ve varsa oynamış olduğu oyunlar, bu yaştaki çocukların intihar düşünce ve bilincinin gelişip gelişmediği ya da bunu bir intihar olarak değil de oyun olarak görüp sonuçlarını öngörüp öngöremeyeceği hususunda ayrıntılı bir araştırma yapılmayıp, uzman görüşü alınmamış ise de Rabia Naz’a ilişkin tanık ifadeleri ve olay günü yol güzergâhındaki tavırları ile uzman görüşleri dikkate alındığında Rabia Naz’ın intihara meyilli bir yapısının olmadığı değerlendirilmiştir.
APARTMANDAN İTİLMESİ İHTİMALİ: Olay gününden itibaren yapılan araştırma ve soruşturmaya rağmen Rabia Naz’ın ikametlerinin bulunduğu Vatan Apartmanının teras kısmından başkaca şahıs veya şahıslarca itilmesi ya da atılması suretiyle olayın gerçekleştiğine dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanmamıştır. Rabia Naz’ın annesi, babası veya bir yakını tarafından böyle bir şüpheden bahsedilmese de yapılan incelemelerde bu ihtimal üzerinde de gerekli araştırmaların yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak bir bütün halinde değerlendirildiğinde bu ihtimali destekleyen bir kanıta veya tanığa ulaşılamamıştır. Bu sebeple, Rabia Naz’ın yüksek bir yerden başkaca kişi ya da kişilerin itmesi veya atması sonucu düştüğüne dair bugüne kadar yapılan araştırmalarda herhangi bir bilgi, beyan ve delile ulaşılamaması karşısında, olayın meydana gelmesinde başkaca şahıs/şahısların kusur veya kastının varlığından bu aşamada söz edilemeyeceği düşünülmektedir.
(DUVAR)