‘Palu ailesi’ davasında Emine Ustael, Hava Palu ve Ayşe Palu ifade verdi. Hava Palu “Tuncer bize yemek vermedi, sürekli yemek düşünmeye çalıştım, aklımı kaybettim” dedi. Ayşe Palu da Tuncer Ustael’in içlerindeki ‘cinlerin çıkması ve şifa için’ herkese ispirto içirdiğini ifade etti.
Kocaeli’de 12 yıl önce kaybolan Meryem Tahnal’ın kızı Melike Tahnal’ın Sakarya’da öldürülmesine ilişkin, kamuoyunda “Palu ailesi” olarak bilinen dört sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Melike Tahnal’ın başka suçtan tutuklu bulunan anneannesi Hava, teyzeleri Ayşe Palu ve Emine Ustael ile eniştesi Tuncer Ustael, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile sanık avukatları da hazır bulundu.
İlk duruşmada savunması alınamayan Emine Ustael, Hava ve Ayşe Palu’nun ifadesine başvuruldu.
‘Sürekli yemek düşünmeye çalıştım, aklımı kaybettim’
Müşteki sanık Hava Palu, savunmasında, Melike’nin torunu olduğunu söyledi.
“Bu olayları bizim başımıza kardeşim ve yeğenlerim getirdi” savunmasını yapan Hava Palu, “Üzerimize cinleri musallat ettiler. O zaman Tuncer yardım için yanıma geldi. Bize korku verdiler, bunun üzerine oturduğumuz evden ayrıldık. Tuncer bize ‘Dua edin bunların yaptığı ortaya çıksın’ dedi. Bize yemek vermedi, sürekli yemek düşünmeye çalıştım, aklımı kaybettim” dedi.
‘Allah dilediğinde ölüyü canlandırır, geri getirir’
Hava Palu, bu musallattan kurtulmak için sanık Tuncer’in herkese ispirto içirdiğini öne sürerek, “Sonra Melike’nin başı döndü, Tuncer öldüğünü söyledi. Bu olay olduğunda Sakarya’nın Ferizli ilçesine bağlı Kusca’da yaşıyorduk. Tuncer Melike’yi nereye götürdü, nereye gömdü bilmiyorum. Melike’yi ben gömmedim. Meryem ve Melike’nin nereye gittiğini bilmiyorum, bir gün bu olaylar bittiğinde geleceklerini düşünüyorum. Allah dilediğinde ölüyü canlandırır, geri getirir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tuncer’den şikayetçiyim.” ifadesini kullandı.
‘Bize cinler musallat olmuştu. Gözlerimizle gördük’
Sanık Ayşe Palu da Tuncer’in içlerindeki cinlerin çıkması ve şifa için herkese ispirto içirdiğini ifade ederek, şu savunmayı yaptı:
“Melike’nin içtiğini görmedim ama yanına gittiğimde yarı baygın haldeydi ve ağzından köpükler geliyordu. Annem Melike’yi yıkayıp beze sardı. Eniştem ve ablamla Melike’yi bir ağacın dibine gömdük. Bize cinler musallat olmuştu. Gözlerimizle gördük. Bazen kapılar açılıp kapanıyordu, ışıklar yanıp sönerdi. Bazen evin içinde dolaşıyorlardı, üzerimize su atıyorlardı. Tuncer bizi aç bırakıyordu, dövüyordu. Bir seferinde benim karnım şişmişti. Tuncer ‘Seni doktora göstereceğim.’ diyerek aldı boşluk bir yere götürdü, bana tecavüz etti. Benim rızam yoktu. Bunu bir kez yaptı.”
‘Melike ölmedi’
Sanık Emine Ustael de Kusca’dayken Meryem’in eşinin yakınlarının gelip Melike’yi annesi Hava Palu’dan istediğini öne sürerek, şöyle ifade verdi: Annem de Melike’yi onlara verdi. Annem ve Ayşe baskı altında olduklarından yalan söylüyorlar. İspirto içmedik, Melike ölmedi. Ben ölü gömmedim, suçlamaları kabul etmiyorum.” iddialarında bulundu.Savunmaların alınmasının ardından tanık olarak dinlenen M.G, “Sanıkları tanımıyorum. Ben kent merkezinde oturuyorum. Kardeşim evi bunlara vermiş, ne kadar oturduklarını bilmiyorum, hiç kira almadım.”
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Söz alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Tuncer ve Emine Ustael’in avukatları da aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasını, Ayşe ve Hava Palu’nun avukatı da müvekkillerinin cezai ehliyetlerinin olup olmadığının araştırılması ve olay yerinde keşif yapılması talebinde bulundu.
Gömülen yerde araştırma yapılacak
Tanıkların dinlenilmesi için talimat yazılmasına, HTS kayıtları için bilirkişi raporu alınmasına, Ayşe Palu’nun tutuklu bulunduğu cezaevinden alınarak Melike’yi gömdüklerini ifade ettiği yere götürülerek araştırılma yapılması ve sonucunun bildirilmesi için Ferizli Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, Ayşe ve Hava Palu’nun cezai ehliyetlerinin olup olmadığının araştırılması talebinin daha sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 25 Haziran’a erteledi.
Olayın geçmişi
Körfez ilçesinde yaşayan Meryem Tahnal 2008’de, kızı Melike Tahnal da 2009’da kaybolmuş, polis ekipleri kayıp kişilerin bulunması için çalışma başlatmış, herhangi bir bulguya ulaşılamamıştı. Kocaeli ve Sakarya’da yapılan kazı çalışmalarında da herhangi bir bulguya rastlanılmaması üzerine çalışmalar durdurulmuştu.
Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonunda, sanık Tuncer Ustael, Meryem Tahnal’a yönelik “canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “hürriyeti yoksun kılma” suçundan 4 yıl, “kredi kartının kötüye kullanılması” suçundan 3 yıl olmak üzere toplam 7 yıl hapisle cezalandırılmıştı.
Emine Ustael ile Hava, İsa ve Ayşe Palu, “kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 12 yıl 6’şar ay hapse mahkum edilmişti.
Fatih Palu, suçun işlendiği tarihte yaşı küçük olduğu için 8 yıl 4 ay hapis cezası verilmesi kararıyla tahliye edilmişti.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını, sanıkların aynı avukat tarafından savunuldukları için yargılamada usul hatası yapıldığı gerekçesiyle bozmuş, sanıklar Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar hakim karşısına çıkmıştı.
Melike Tahnal’ın öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, Sanık Tuncer Ustael hakkında “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar ve “usulsüz ölü gömülmesi” suçundan 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Emine Ustael, Hava ve Ayşe Palu’nun ise “usulsüz ölü gömülmesi” suçundan 6 aya kadar hapsi talep ediliyor.
(AA)