Türk Tabipleri Birliği (TTB) Tıp Öğrencileri Kolu’nun, kadınlar, hasta tutsaklar, göçmenler ve LGBTİ bireylerin sağlık sorunları ve sağlığa ulaşım haklarına ilişkin düzenlediği panelde konuşan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, devletin sağlık konusunda yetki üstlendiğini, ancak ödev ve görevlerini yerine getirmediğini dile getirdi.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Tıp Öğrencileri Kolu, kadınların, hasta tutsakların, göçmenlerin sağlığa erişimi ve LGBTİ bireylerin sağlık sorunlarına ilişkin İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kemal Atay amfisinde “Ötekinin sağlığı” konulu panel düzenledi.
Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi Neslihan Melik’in moderatörlüğünü yaptığı panele İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan ve Sosyal Politikalar ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) aktivisti Hayat Eser katıldı. Panelde konuşan Prof. Dr. Fincancı, insanların en temel haklarından biri olan sağlık hakkına vurgu yaparak, herkesin sağlık hakkından eşit şekilde yararlanması gerektiğini kaydetti. Fincancı, “Devlet sağlık konusunda yetki üstleniyor, ama ödev ve görevlerini yerine getirmiyor. Bu nedenle sağlık haklarımızı talep etmeliyiz” dedi.
“1980 ve sonrasında cezaevindeki tutsaklar üzerinde deneyler yapıldı”
Ötekileri koruyacak mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Fincancı, Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi’nde de tıbbi hakların ayrımcılık yapılmadan uygulanması gerektiğinin belirtildiğini söyledi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sürecinde tutsak edilen insanlar üzerinde tıbbi deneyler yapıldığını söyleyen Fincancı, 1980 sonrasında görev yapmış bütün sağlık bakanları hakkında soruşturma açılması gerektiğini söyledi.
“Mülteciler de mağdur ediliyor”
Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan da Türkiye’ye sığınan mültecilerin vatandaşlık hakkı için 7-8 yıl bekletildiğini ve bu süre zarfında başta sağlık hakkı olmak üzere hiçbir haktan faydalanamadığını söyledi. Hastane yönetimlerinin “Ne kadar çok para kazanırsak o kadar başarılıyız” mantığı ile hareket ettiğine dikkat çeken Kılıçaslan, “Mülteciler hastaneye gittiklerinde TC kimlik numarası olmadığı için, ancak büyük bir meblağ karşılığında muayene olabiliyor” dedi.
“Trans bireyleri kapsayan dersler müfredata alınsın”
SPOD aktivisti Hayat Eser ise cinsiyetçi bir toplumda yaşadıklarına dikkat çekerek, gittikleri hastanelerde sağlık çalışanlarının transfobik yaklaşımıyla karşılaştıklarını belirtti. Yaşadıkları korkulardan dolayı hastaneye gidemediklerini belirten Eser, sağlık çalışanlarının trans bireylerin sağlığı konusunda hiçbir bilgiye sahip olmamasına da değinerek, tıp fakültelerinde trans bireyleri kapsayıcı derslerin de müfredata alınması gerektiğini söyledi.
Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi. (DİHA)