Libya’da yaşamını yitiren MİT mensuplarını deşifre ettikleri iddiasıyla yedi gazetecinin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapılıyor. Duruşma mütalaasını açıklayan savcı, gazetecilerin 19’ar yıla kadar hapislerini talep etti.
Libya’da hayatını kaybetmiş olan MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları için tutuklu bulunan Oda TV Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser bugün ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Duruşma öncesi mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar hakkında 19 yıla kadar hapis cezası istedi.
"Devlet sırlarına karşı suçlar" ve "MİT Kanununa muhalefet" iddialarıyla haklarında 8 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası istenen gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Mehmet Ferhat Çelik, Aydın Keser, Erk Acarer ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci'nin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün 10.30’da İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Duruşma öncesi mütalaasını açıklayan savcı, tek bir haber nedeniyle gazetecilerin iki farklı suçtan cezalandırılmalarını istedi. Savcı, tüm sanıkların “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla ve “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçundan da 3’er yıldan 9’ar yıla kadar olmak üzere toplam 8’er yıldan 19’ar yıla kadar hapislerini talep etti. Tutuklu bulunan Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tutukluluk hallerinin devam etmesini isteyen savcı, yurt dışında olan Erk Acarer’in de dosyasının ayrılmasını talep etti.
‘Biz bu adliyenin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz’
Duruşma öncesinde milletvekilleri, gazeteciler ve sanıkların yakınları Çağlayan Adliyesi'nin önünde basın açıklaması için bir araya geldi. Açıklamayı okuyan ilk duruşmada tahliye edilen gazeteci Barış Terkoğlu, "Biz bu adliyenin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Kaçıncı kez yasalar aracı kılınarak rehin alınmış gazetecilerin fotoğrafını taşıdığımızı sayamıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Şikâyet için söylemiyoruz. Gazetecileri sudan sebeplerle tutuklayan zihniyet ne kadar sıradan ise biz de o kadar kararlıyız. Bunu anlatıyoruz. Bu kez hapisteki üç gazeteci arkadaşımızın dışarıdaki sesi olmak için buradayız" diyen Terkoğlu açıklamaya şu şekilde devam etti:
'Öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde 'devlet sırrı' oldu!'
"Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 aydır Silivri Cezaevi'nde tutuklu. Elbette sebebi onların ellerini kollarını bağlamak için bahane edilmiş bir haber. Bu öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde “devlet sırrı” oldu! Bu öyle bir haber ki bir köy muhtarından eski silah arkadaşlarına kadar binlerce kişi paylaştığı halde “ilk kez ifşa olmuş” oldu!
Bu öyle bir haber ki MİT Başkanı “Teşkilat Başkanı” diye çelenk gönderdiği halde “fark edilmez” oldu! Bu öyle bir haber ki yüzlerce insanın eliyle kaldırılan bir cenazeyi anlattığı halde “saklı” oldu! Bu öyle bir haber ki cenazeye katılan protokolün verdiği poza rağmen “gizli çekim” oldu! Bu öyle bir haber ki Millet Meclisi’nde bir milletvekili tarafından açıklandığı halde “görünmez” oldu!
'Gazetecileri tutuklamak için senaryo yazanlar, kendi iddianamelerine bile inanmıyor'
Biliyoruz, gazetecileri tutuklamak için senaryo yazanlar, herkesin gözü önünde verdikleri röportajlara bile manalar yükleyerek suç üretenler, kendi iddianamelerine bile inanmıyor. Biliyoruz, cezaevine giren arkadaşımızı yumruklayanlar, salgın şartlarında onları hapiste tutanlar, 6 aydır tecrit işkencesiyle teslim almaya çalışanlar ülkemizde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, istismarlar bir daha yazılmasın istiyor.
Birazdan duruşma salonuna gireceğiz. Bilekleri kelepçelenerek sanık sandalyesine oturtulan gazetecilerin yargılayanları yargılamalarını izleyeceğiz.
'Gazetecileri kumpaslarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak'
Karar ne olursa olsun, yıllardır başka başka ellerin sergilediği bu filmin sonunu görebiliyoruz. Emin olun, gazetecileri kurdukları kumpaslarla, tezgahlarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak. Ama adımız ne olursa olsun, biz onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz. Dün, bugün, yarın"
Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Milletvekilleri Sera Kadıgil, Mahmut Tanal, Sibel Özdemir, Sezgin Tanrıkulu, Ünal Demirtaş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi, avukat ve milletvekili takip ediyor.
Duruşmanın başlamasıyla dün mütaalasını mahkemeye sunan savcı, tüm sanıkların cezalandırılmasını, Kılınç, Pehlivan ile Ağıerl'in tutukluluk halinin devamını ve Erk Acarer'in dosyasının ayrılmasını istedi.