Yol yapımından, çöp temizliğine, sağlık hizmetlerinden, park bahçelere, destek birimlerinden, eğitim hizmetlerine kadar birçok alanda kent yaşamının iyileşmesi için görev yapan belediye işçileri “kamuda tasarruf” adı altında haklarının gasp edilmesine ve uygulanan düşük ücret politikasına öfkeli.
TİS sürecindeki Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube üyesi Maltepe Belediyesi işçileri, “Karşımıza sefalet dayatan TİS’lerle gelmeyin” diyerek kendilerinin belirlediği TİS taslağının kabul edilmemesi halinde eyleme gideceklerini duyurdu.
Maltepe Meydanında basın açıklaması yapan belediye işçileri sık sık “Asgari bir yaşam istemiyoruz”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı.
“Geçinemiyoruz” ve “Emeğimizden tasarruf etmeyeceğiz” yazılı pankartlarla alanı dolduran yaklaşık 200 işçi, adına basın açıklamasını Esin Cengiz Çinko okudu.
Kamuda tasarruf paketinin emekçinin sırtına yıkılmasından, meclisten geçen vergi ve hayvan katliamı yasalarına kadar tepkisini gösteren belediye işçileri, ayrıca vergi vermeyen şirketleri de sıralayarak vergi yükünün işçi ve emekçilere bindirilmesine de öfke gösterdi.
“Ücretimiz bir kalıp peynirle yarışıyor”
Açıklamayı okuyan Çinko “Biz belediye işçileri Mayıs 2024 itibari ile açlık sınırının 19bin 234 TL, yoksulluk sınırının 62 bin 652 TL olduğu günümüzde asgari ücretten biraz daha fazla bir ücretle çalışmaktayız. Bu durum AKP’li, MHP’li ve CHP’li belediyelerde de istinasız böyledir. Yoksulluk sınırında çalışan tek bir belediye işçisi yoktur. Bununla birlikte ücret ve maaşlarımız reel olarak sürekli erimekte alım gücümüz düşmeye devam etmektedir. Asgari ücret ilan edildiği 2024 Ocak ayına kıyasla reel anlamda 3 bin 863 lira erimiştir. Temmuz enflasyon oranı resmi rakamlarla bile yüzde 70’in üzerindedir. Gerçek enflasyonunun bunun kat kat fazlası olduğunu, markette, pazarda görüyoruz. Maaşlarımız bir kalıp peynirle, bir kilo etle, ev kiralarıyla yarışamamaktadır. Belediye işçileri kredi borçlarını ödemek için yeni krediler çekmekte, maaşlarımız faiz ödemelerine gitmektedir. Bu tablo orta vadeli program diye sundukları, ekonomik programın biz işçi ve emekçiler açısından nasıl bir yıkım programı olduğunu göstermektedir” dedi.
“Bizi vergi toplarken hatırlıyorlar”
Vergi vermeyen şirketlerin sıralandığı açıklamada Çinko, “2024’ün ilk 6 ayında 11,2 milyar TL teşvik verdikleri patronları değil de bizleri hatırladılar. Yüzde 70’in üstünde enflasyonda ezildiğimiz yetmediği gibi, vergi yükü yetmediği gibi, bir de tasarruf edecekmişiz ücretlerimizden, hayatlarımızdan. Bu tasarrufu kabul etmeyeceğiz. Bu tasarrufu, teşvik verdiğiniz patronlardan, bizim emeklerimiz üzerinden servetlerine servet katanlardan, bir kuruş vergi ödemeyenlerden alın diyeceğiz” diye seslendi.
Çinko ayrıca, “Muhalif belediyeleri sıkıştırmak için tasarruf politikaları önermekteler. SGK borçları gerekçe göstererek, belediye yönetimlerini, hareket edemez hale getirmek istemekteler. Ancak iktidarın bu saldırıları, işçi ve emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarından çalarak püskürtülemez. Belediye işçisinin çocuğunun boğazına gidecek bir lokma ekmekten tasarruf beklenemez. Bu saldırılar ancak şeffaf bir bütçe yönetimiyle, bu saldırılar karşısında işçi ve emekçilerle, halkla birlikte yönetme iradesi göstererek, birlikte mücadele ederek püskürtülebilir” dedi.
“İşçilere daha fazla yük bindiren tekliflerle gelmeyin”
İktidarın tasarruf politikalarıyla işçilerin yaşamından çalmaya devam etmesi koşulunda Türkiye’nin dört bir yanında direnişte olan işçilerin yolunu izleyeceklerini duyuran Çinko, “Bizlere hala sabredin çağrıları yapılmaktadır. Biz emekçilere zorla dayatılmaya ve giydirilmeye çalışılan bu tasarruf kefenini ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yeni vergi Programı’nı kesinlikle reddediyoruz. Belediye İşçilerinin bu yoksulluk enflasyon kıskacını daha da kötüye götürecek olan bu programa ne uyacak koşulları ne de katlanacak sabırları kalmamıştır. Mehmet Şimşek programını belediyeler de uygularız diye umutlanan işveren sendikasını da belediye yönetimlerini de uyarıyoruz. Bu programı biz işçilerin karşısına getirmeyin! Biz işçilerin karşısına sefalet dayatan, 3 ay sonra enflasyon altında kalacak, TİS’lerle gelmeyin! Bizlerin karşısında patronlara daha çok teşvik diyen, işçilere daha fazla vergi yükü diyen programlardan alınmış icazetle gelmeyin!” diye seslendi.
Açıklamanın sonunda tüm belediye işçilerine; insanca yaşam ve çalışma koşulları için mücadele etmeye, Toplu İş Sözleşmelerine sahip çıkmaya, her belediyede kendi toplu iş sözleşmesi komitelerini kurmaya, öncelikle İstanbul’da, gerektiğinde tüm Türkiye’de ortak taleplerle, birleşmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz. Tüm halkımızı belediye işçilerinin kazanımlarını kendi kazanımları olarak görmeye, daha iyi bir yaşam ve çalışma koşulları için mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.
“İşçilerin hazırladığı taslak kabul edilene kadar mücadeleye devam”
Açıklama sonunda Genel İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube Başkanı Ali Sönmez de TİS sürecine ilişkin bilgi verdi.
Sönmez, “60 günlük TİS görüşmesi sürecini bitti. Şimdi arabuluculuk sürecindeyiz. Bugün de arabulucumuzun bizimle ilgili görüşmesi vardı ama biz görüşmeye gitmedik. İşçi arkadaşlarımızı ortak iradesi dışında adım atılamaz. İşçi arkadaşlarımızın ortak iradesiyle hazırladığı taslak kabul edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Son zamanlarda kamu tasarrufu adı altında birçok belediye işçisi işten atılıyor. Tasarrufu işçiden yapıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz masada bu işi çözmek istiyoruz. Taslağımızın arkasındayız. Kamuda tasarruf paketinin arkasına kimsenin sığınmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Evrensel Gazetesi