Lefkoşa’da “Demokrasi ve İrade Platformu” tarafından sosyal medya aracılığıyla örgütlenen ‘Demokrasi ve İrade Yürüyüşü” binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Yürüyüşte, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Biat Değil Özgürlük”, “Müdahale Değil İrade” sloganları atıldı.
SiyasiHaber
Kıbrıs Türk toplumu dün akşam binlerce kişinin katılımıyla Lefkoşa’da ‘Demokrasi ve İrade’ yürüyüşü gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasında yaşananları protesto etmek amacıyla sosyal medya üzerinden örgütlenen “Demokrasi ve İrade Platformu” tarafından örgütlenen yürüyüşte sık sık “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganı atılırken, “Biat Değil Özgürlük”, “Müdahale Değil İrade”, Herkes İçin Demokrasi” yazılı döviz ve pankartlar taşındı.
Saat 18.00’de Dereboyu-Mehmet Akif Caddesi'nin Citroen Kavşağı’ndan başlayan yürüyüş sonrası binlerce kişi İnönü Meydanında toplandı. Yürüyüşe 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Meral Akıncı’da katıldı.
“Var olmaya devam edeceğiz”
Platform adına Gülşen Erçin ve Orhan Erönen tarafından yapılan açıklamada “Her şeye rağmen üretmeye, ürettikçe var olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin korkuya gömülmesine izin vermeyeceğiz” denildi.
Açıklamada, “Kıbrıs Türk toplumunun iradesinin görmezden gelindiği, onurunun yerle bir edildiği, demokrasisine belirgin şekilde müdahale edildiği” savunuldu, nereden gelirse gelsin Kıbrıs Türk halkının hiçbir müdahaleyi hoş görmediği, kabul etmediği ifade edildi.
“Bu ülke farklı görüşte insanların birbirine hoşgörüyle baktığı, vicdanların ve akılların susturulamadığı bir ülke oldu, bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir” denilen açıklamada, “Öz kaynaklarımıza her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağız. Her şeye rağmen üretmeye, ürettikçe var olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
“Kıbrıs Ankara’dan yönetilemez”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve hemen sonrasında yaşananların Kıbrıs Türk siyasi tarihine demokrasi ayıbı, kara leke olarak geçtiğinin belirtildiği açıklamada “Biz Türkiye Cumhuriyeti'ne düşman değiliz, Türkiye halklarına düşmanlık değil, kardeşlik duyguları besliyoruz. Sesimiz ve vicdanımız dünyanın neresinde olursa olsun iradesine müdahale edilen, korkutulan ve sindirilen tüm halkların yanındayız” denildi, Kıbrıs'ın Ankara’dan yönetilemeyeceği söylendi.
Açıklamada, şunlar da kaydedildi:
“Biz varız. Buradayız. Biz çağdaş, laik, kendi ayakları üzerinde durabilen ve durma yeterliliğine sahip bir toplumuz. Toplumsal barış ve ilkesel birliktelik bu topraklarda bizler için demokrasimiz kadar önemlidir. Bu topraklarda kadın ve erkeğin eşit olduğu, tüm farklılıklara ve çevreye saygı duyulduğu, barış kültürünün hakim olduğu bir anlayışı var edeceğiz! Bunlar var oldukça biz de var olacağız! Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuk içerisinde yer alacakları daha yaşanası ve onurlu bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizleri uluslararası hukukun dışına itecek her şeyi şimdiden reddediyoruz!
Demokrasi ve İrade Platformu olarak bugün bu mitingin organizasyonu bir kıvılcımdır. İrademizden doğan bu kıvılcımı toplumun tüm kesimleri ile birlikte örgütleyerek katılımcılıkla ve kolektif bir ruhla daha da büyüteceğiz. Bu ülkenin korkuya gömülmesine müsaade etmeyeceğiz, gölgelerin, karanlıklarda dolaşmasına izin vermeyeceğiz.”
Anayasanın geçici onuncu maddesinin daha özgürlükçü, daha eşitlikçi, daha katılımcı bir anayasa ile değiştirilmesi gerektiğinin ifade edildiği açıklamada, başkanlık sistemi adı altında ülkenin başına kayyum atanmasına, çok sesliliğin ve demokratik süreçlerin yok edilmesine asla izin verilmeyeceği belirtildi.