Kırşehir’de 8 Eylül günü, ‘terör protestosu’ bahanesiyle gerçekleştirilen eylemler sırasında ateşe verilen HDP il binası, Gül Kitabevi ve Diyarbakır tatlı salonuna yönelik saldırıları gerçekleştiren ve yönlendiren kişilerin aynı kişilermiş.
Kırşehir’de, ‘‘PKK’yi protesto" gösterilerinde HDP il binasını ateşe veren grupta yer alan ve biri daha sonra tutuklanan dört kişinin aynı gün Gül Kitabevi’nin yakılıp yağmalanması olayına da karıştıkları ortaya çıktı. Bir saldırgan HDP’nin yanı sıra sırasıyla üç iş yerine daha zarar verdiklerini açıkladığı halde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu saldırganın, "İlkin HDP il binasına ve kitabevine taş attım. İşyeri önündeki kırtasiye malzemelerini attım. Ardından Diyarbakır Tatlı Salonu’nu taşladım. Türk bayrağı asmakta olan birine kullanması için cam parçası verdim. Sonra da Çöl Pazarı’nı taşladım. Camlar kırılınca dışarıya çıkan cansız mankeni alıp içeriye attım…” şeklinde ifade vermesine rağmen serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Kırşehir’de, geçen 8 Eylül ’de "PKK'yi protesto" gerekçesiyle tertiplenen eylemler sırasında HDP il binası ateşe verilmişti. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, soruşturma kapsamında üç saldırganın tutuklandığı öğrenildi. Bu üç kişiden biri olan, 25 yaşındaki esnaf Muhammed Eker, balkondan tırmanıp HDP il binasına çıktığını belirterek, “Tabelayı aşağıya indirdim. Kırtasiyede yangın çıktığını görünce kendi işyerime gittim” dedi. 21 yaşındaki işçi Burak Irmak ise HDP’ye taş attığını, binaya girip bazı fotoğraf ve afişleri aşağıya attığını savunurken, yangın çıkardığı suçlamasını reddetti. 30 yaşındaki Yunus Sağır da iki kişinin HDP binasına girmesine yardımcı olduğunu ve binaya taş attığını belirtti. Bu üç kişi “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, kanuna aykırı gösteriye katılma” suçlarından tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
Üç kişiden Yunus Sağır, aynı zamanda Gül Kitabevi’nin yakılmasına karışan 16 kişiden biri olarak ifade verdi. Aynı şekilde, kitabevini ateş verdikleri için tutuklanan Öner Aslan ve Ramazan Akçaya da HDP’ye yönelik saldırı kapsamında tutuksuz yargılanıyor. 26 yaşındaki Akçakaya, ifadesinde, “zaten camları kırık olan HDP binasına taş attığını" savunarak, “Ben bunların ardından kalabalığı durdurmak için yoğun çaba sarf ettim” dedi. 35 yaşındaki işçi Öner Aslan da HDP’ye taş attığını, alkollü olduğu için yaptıklarını hatırlamadığını ileri sürdü. Bu iki şüphelinin yanı sıra kitabevi saldırısında şüpheli olarak yer alan 27 yaşındaki Gökhan Hergül de HDP’ye birkaç kez taş attığını anlatarak, “Olay sırasında zaten alkollüydüm. Ne yaptığımı hatırlamıyorum” dedi. 46 yaşındaki işsiz Metin Abdiş, HDP’nin balkonuna bayrak astığını kabul ederken, “Bayrağı asmamdaki amaç, topluluğu sakinleştirmekti” diyerek kendisini savundu.
DÖRT YERE SALDIRDI, SERBEST
27 yaşındaki kuaför Ramazan Çukuryer ise HDP ve Gül Kitabevi’nin yanı sıra iki iş yerine daha saldırdığını kabul ettiği halde her iki soruşturmada da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İlkin HDP’ye taş attığını, ardından kitabevinin önüne gittiğini belirten Çukuryer, şöyle dedi: “Burada iş yerine birkaç defa taş attım. Ayrıca iş yerinin önünde bulunan kırtasiye malzemelerini attım. Ardından Terme Caddesi Diyarbakır Tatlı Salonu’na geçtik. Burada da iş yerini taşladım. Türk bayrağının asmakta olan birini, kullanması için yerden aldığım cam parçasını verdim. Sonra da Çöl Pazarı isimli iş yerine gittik. Burada da taşlama eylemim oldu. Camların kırılması üzerine dışına çıkan cansız mankeni alıp içeriye attım."
Avukat Hatem Göksu, kitabevinin taşlanıp yakılmak istenmesine ilişkin soruşturma kapsamında altı kişinin tutuklandığı, üç kişinin de adli kontrolle serbest bırakıldığı bilgisini verdi. Göksu, altısı kitabevine, üçü HDP’ye olmak üzere, 13 kişinin saldırı ve yağmadan tutuklu olduğunu anlattı.