KCK bir deklarasyon yayımlayarak, AKP hükümetinin gerekli adımları atması halinde çatışmaya son vereceklerini ve Kürt sorununun 1 ayda çözülebileceğini açıkladı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı adına yapılan deklarasyonda, son günlerde bazı devletler, uluslararası alanda sorunların barış içinde çözülmesi doğrultusunda çalışma yürüten kurumlar, Güney Kurdîstan’daki bazı örgütler, Türkiye'de bazı güç odakları, demokrasi güçleri ve HDP’den müzakerelere dönülmesi ve sorunların müzakerelerle çözülmesi yönünde gelen istem ve yapılan açıklamalar nedeniyle KCK’nin kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacının doğduğu ifade edildi.
Kürt sorununda çözüm için adım atması ve sorunu çözüme kavuşturması gerekenin Türk devleti olduğu belirtilen deklarasyonda sorunun çözümü için acilen atılması gereken adımlar şu şekilde özetlendi:
“AKP iktidarının Kürt sorununun çözümü konusunda gerekli iradeye sahip olduğunu ortaya koyması ve çözüm için adım atacağını Türkiye halklarına taahhüt etmesi, HDP’nin de içinde olduğu bir Meclis Heyetinin Önderliğimizle görüşerek çözüm müzakerelerini hemen başlatma kararını alması ve Önder APO'nun bu süreçte kendi örgütü dahil, parlamento içi ve dışındaki tüm siyasi partiler, Aleviler başta olmak üzere demokratikleşme ve kendi sorunlarının çözümü konusunda görüşü olan topluluklar, sivil toplum örgütleri ve aydınlarla görüşmesine imkan yaratacağını ortaya koyması halinde, Özgürlük Hareketi olarak biz de atılacak adımlar ve karşılıklı taahhütler çerçevesinde üzerimize düşen sorumlulukları her bakımdan yerine getirmeye hazırız.”
KCK deklarasyonunda, Özgürlük Hareketi olarak tercihlerinin demokratik siyasal çözümden yana olduğu vurgulandı. çözümün koşulları şöyle açıklandı:
“Türk devleti ve AKP Hükümetinin bir çözüm politikası geliştirmesi halinde, Kürt sorunu bir ay gibi kısa bir sürede çözülür ve Türkiye'ye barış gelir. Özgürlük Hareketi olarak, tercihimiz demokratik siyasal çözümden yanadır. Bu konuda her türlü fedakarlığı göstereceğimiz de açıktır. Ancak bunun için ateşkesler ve çatışmasızlıkları araçsallaştırılmayacağını ortaya koyan bir devlet ve hükümet tutumu gerekmektedir. Artık hiç kimse Kürt sorunu, ateşkes, çatışmasızlık ve görüşmeler araçsallaştırılmaktan çıkarılmadığı takdirde, Kürt Özgürlük Hareketi’nden ateşkes ve çatışmasızlık beklememelidir.
Mevcut durumda AKP iktidarı Kürt sorununun çözümü konusunda gerekli iradeye sahip olduğunu ve çözüm için adım atacağını Türkiye halklarına taahhüt etmeden, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme konusunda beklentilere girmek, halklarımızı aldatmaktan başka anlama gelmeyecektir.”