Yerine kayyum atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, belediyenin kayyum yönetiminde yaklaşık 200 milyon TL borç altına sokulduğunu belirtti.
Kunur, belediye bütçesinin hazineye bağlanmasını ise “İktidar belediyeleri kazanamayacağının farkında, bir şekilde baskı altında tutmak istiyor” diye yorumladı.
2019 yılının Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin erkene alınmasına dair tartışmalar sürerken, AKP Hükümeti tarafından alınıp Resmi Gazete’de yayınlanan "Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Karar" ile birlikte yerel yönetimler ve birçok oda bütçeleri hazineye bağlanarak tek elde toplandı. Bu karar, özellikle Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediyelere atanan kayyum uygulamasının fiili olarak süreklileştirilmesi ve yeni gelecek yönetimin işlevsizleştirilmesi yorumlarına neden oldu.
Kayyum atanan belediyelerden biri olan Şırnak’ın Cizre Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, bütçenin hazineye bağlanmasını ve kayyum atanmadan önce halkın rahatlıkla girip çıktığı belediyelerin şuan ki durumu hakkında bilgiler verdi.
‘Kayyumlarla halk belediyeciliğine müdahale edildi’
Kayyumlar ile özellikle DBP’li belediyelerin hedeflendiğine dikkat çeken Kunur, kayyumların yıllardır elde edilen birikimleri yerle bir eden bir belediyecilik uygulamasını hayata geçirdiğini ifade etti.
Kendi dönemlerinde özgün belediyecilik, demokratik, ekolojik, katılımcı ve kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışının örülmeye başlandığının altını çizen Kunur, “Bütün Türkiye’ye örnek teşkil edebilecek bir seviyeye gelmişti. Aslında buna müdahale edildi. Halk ve demokratik belediyeciliğe bir müdahale olarak kayyumlar geliştirildi” diye konuştu. Hükümete yakın medya tarafından kayyum çalışmalarının parlak gösterilmeye çalışıldığını işaret eden Kunur, “Ancak gerçeklikte pek de parlak bir durum yok. Sadece Cizre özelinde ele alacak olursak; halk şu an polisiye uygulamalar nedeniyle belediye binasına dahi gidemiyor. Hizmet taleplerini rahatlıkla dile getiremiyor” dedi.
‘Kayyum atanınca prosedürler ortadan kalktı’
Kayyumların yeni bir çalışma ortaya koymadıklarını dile getiren Kunur, Cizre özelinde sürekli propagandası yapılan kimi çalışmalar hakkında ise şunları söyledi: “Cizre’de kendi verdikleri hasarı halen giderebilmiş değiller. DBP’li yönetim döneminde hazırlanan ancak bürokratik engeller nedeniyle tamamlanamayan projeleri hayata geçiriyorlar. Elbette ki eksikliklerimiz var. Halkımıza bir özeleştiri vermek durumundayız. Ama bu projelerin tamamı kayyumdan önceki projelerdir. Bunları uygulayabilmek için aşılması gereken prosedürler vardı. 2 yılı aşkın bir süre bazı projeleri hayata geçirmek için bu prosedürleri aşamadık. Kayyum atanınca bu prosedürler ortadan bir anda kalktı.”
‘Kayyum atanan belediyeler borç yükü altında’
Kunur, kayyum atandığı dönemde belediyenin kasasında 30 milyon TL bulunduğunu, ancak bugün ise belediyenin 200 milyon TL civarında bir borç altına sokulduğunu da paylaştı.
Kunur, “Şeffaf olmadığı için net rakam veremiyoruz. Belediyeden mali konularda bilgi de alamıyoruz. İhaleler hangi kanuna göre yapıldı, o da belli değil. Belediyenin mali yapısı büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor şu anda. Ancak belediyenin çok ciddi bir borç yükü altına alındığını biliyoruz. Sadece Cizre’de değil aslında, kayyum atanan bütün belediyelerde durum böyle ve bu bilinçli bir politikanın sonucu” ifadelerini kullandı.
‘Bütçesinin hazineye bağlanması baskı altında tutmaya çalışmaktır’
Belediye bütçelerini hazineye bağlanarak tek elde toplanması üzerinde de duran Kunur, iktidarın demokratik bir seçimde belediyeleri kazanamayacağının farkında olması nedeniyle belediyeleri bu şekilde baskı altında tutmaya çalıştığını ifade etti.
“Halk ilk seçimde kayyum atama yoluyla gasp edilen belediyeleri geri alacaktır” diyen Kunur, “Bunu gören sistem buraya müdahale ihtiyacı duyuyor. Eski statüko ile bu belediyelere nüfuz edemeyeceğini biliyor. Tüm dünya ademi merkeziyetçi bir sisteme dönerken, Türkiye çok katı bir merkeziyetçiliğe dönüyor. Belediyelerin az da olsa var olan özerklikleri de böylece ortadan kaldırılmak isteniyor” dedi.
‘Belediyeler demokratik toplumun inşasının başlangıç noktası’
Belediyeleri 4 yıllık yönetimler üzerinden değerlendirmediklerini söyleyen Kunur, halkın kendi kendini yönetmesi için belediyelere talip olduklarını belirtti. Kunur son olarak şunları belirtti: “Halkın demokratik zeminde yönetime daha fazla katılımını sağlamak istiyoruz. Biz belediyeciliğe demokratik toplumun inşasının başlangıç noktasını olarak bakıyoruz.”