Kaos GL Derneği, LGBTİ’lerin gazetelerde nasıl yer aldığına ilişkin 2017 Medya İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre LGBTİ’lere ilişkin haberlerin yüzde 54’ü önyargılı veya LGBTİ haklarını ihlal eden içeriğe sahipti.
Kaos GL Derneği’nin yayımladığı Medya İzleme Raporu’na göre, 2017’de Türkiye’de medyada LGBTİ’ler hakkındaki haberlerin yüzde 46’sı hak haberciliği perspektifiyle yapıldı, yüzde 54’ünde LGBTİ’lerin hakları ihlal edildi ya da LGBTİ’lere ilişkin önyargıları besleyen içerik tercih edildi.
Dokuz yıldır medyada LGBTİ temsilini mercek altına alan derneğin 2017 yılı raporu için araştırmayı Ali Özbaş, Aslı Alpar ve Yıldız Tar yürüttü. Raporu ise derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar yazdı.
Medya İzleme Raporu bugün (21 Şubat) IPS İletişim Vakfı’nda düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıda Kaos GL kurucularından Ali Özbaş ve derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar, hem raporu sundu hem de derneğin medya izleme çalışmalarını aktardı.
80’lerden günümüze medyanın seyri
Ali Özbaş, basında LGBTİ gerçekliği ile ilk olarak 1980’li yılların başında Tan gazetesinin manşetinde karşılaştığını söyledi:
“Çok net hatırlıyorum, 1980’li yılların başlarında teyzem elinde Tan gazetesi ile yanımıza gelmişti. Haber de teyzem de aynı cümleyi tekrarlıyordu, ‘Eşcinsellerden kan almayın, hastalık bulaştırıyorlar’. O günlerden bu günlere elbette medya da değişti, LGBTİ hareketi de güçlendi. Ancak hâlâ medyada nefret söylemi ve ayrımcılık devam ediyor. 1 Aralık Dünya HIV/AIDS Günü haberleri incelendiğinde 1980’li yılların yaklaşımının sürdüğünü de gördük.”
Medyada görmezden gelme ve sansürün güçlendiğini vurgulayan Özbaş, medyanın nefret saldırılarını haberleştirirken sıklıkla meseleyi salt adli bir vaka olarak ele aldığını, toplumsal boyutunu ihmal ettiğini söyledi.
“LGBTİ’ler özne olarak yer almıyor”
Özellikle Türkiye’de haberciliğin LGBTİ’leri özne olarak görmeyen bir dil kullandığını belirten Yıldız Tar, LGBTİ’lerin dışlandığı bir sistemin sürdürülmesi ile LGBTİ’lere dönük bir ayrımcılık ideolojisinin yerleştiğini ifade etti.
Ayrımcılığın toplumsal adaleti zedelediğini hatırlatan Tar, “Ayrımcılık bazen görmezden gelme bazen de farklı muamele ile kendini gösterir. Her iki biçimde de ayrımcılığa uğrayan kişinin toplumsal hayatın bütününe katılımını zedeler, imkansız kılar en iyi ihtimalle görünmezliğe hapseder” şeklinde konuştu. Görünmez kılınmaya karşı, basının sorumluluğuna değindi.
2704 metin incelendi
Haber incelemelerinin yanısıra, raporun son iki bölümünde hem LGBTİ odaklı habercilik kılavuzu hem de nefret suçu ve söylemine ilişkin bilgiler yer aldı.
20’den fazla değişken ile yazılı basını inceleyen araştırma kapsamında 2 bin 704 metin incelendi. Bu metinlerin yaklaşık yüzde 58’i (1579 metin) ulusal medyada yayınlanırken; yüzde 42’si (1125 metin) yerel medyadaydı.
2017 boyunca belirlenen anahtar kelimeler üzerinden ulusal ve yerel medyada yer alan 2 bin 704 haber, söyleşi ya da köşe yazısı mercek altındaydı. Metinlerin 316’sında (yüzde 12) LGBTİ’ler metnin konusu değildi, sadece isim olarak yer alıyordu. Bu haberler çıkartıldığında 2017’de toplam 2 bin 388 haber, söyleşi ya köşe yazısında LGBTİ’ler yer aldı.
Yüzde 46’sı hak haberciliği
Araştırmanın genel sonucu 2017’de yazılı basında yayınlanan haber, söyleşi ya da köşe yazılarının yüzde 46’sının (1097) hak haberciliği ilkelerine uygun olduğunu ortaya koyuyor.
Bütün metinlerin yüzde 54’ünü oluşturan 1291 metinde ise LGBTİ’lerin temel hakları ihlal edildi, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil kullanıldı ya da LGBTİ’lere ilişkin önyargıları besleyen içerik tercih edildi.
LGBTİ'ler en çok siyaset haberlerinde yer aldı
LGBTİ’ler 2017’de en çok siyaset haberlerinde yer aldı. Siyaset haberlerini nefret suçlarıyla ilgili haberler takip etti.
Tar, bu durumu şöyle açıkladı:
“2017 hem ulusal hem yerel anlamda siyasetin çok gerginleştiği bir yıl oldu. Yerel yönetimlerinin çalışmalarının hedef gösterilmesinin yanı sıra, farklı siyasi yapıların birbirlerine karşı argüman üretirken LGBTİ’leri araçsallaştırıldığına şahit olduk. Tabii LGBTİ etkinliklerinin yasaklanması, Onur Yürüyüşlerinin engellenmesi de siyasi tartışmalara dönüştü. LGBTİ’lerin en çok siyaset haberlerinde yer almasının bunların yansıması olduğunu düşünüyoruz.
“Tabii dış haberlerde yer alan evlilik eşitliği haberlerini de unutmamak lazım. Yasal düzenlemeler çoğu zaman siyaset kategorisinde değerlendirildi.”
Sadece 80 haberde bu ihlallere karşı mücadele yöntemlerinden bahsedildi
Rapora göre; hak haberciliği kapsamında değerlendirilen 1097 metin detaylıca incelendiğinde haberlerin büyük bir çoğunluğunda (851 metin, yüzde 78) sadece LGBTİ’lerin temel insan haklarına saygılı olmakla yetindiği açığa çıkıyor.
Yine 2017’de hak haberciliği kapsamında değerlendirilen haberlerin yüzde 33’ünde (361 metin); yayınlanan bütün haberlerin ise sadece yüzde 15’inde LGBTİ’lerin yaşadığı ayrımcılık, nefret saldırısı gibi hak ihlallerini hak temelli habercilik ilkeleri çerçevesinde görünür kılındı. Sadece 80 haberde bu ihlallere karşı mücadele yöntemlerinden bahsedildi.
LGBTİ örgütlerinin LGBTİ haklarına ilişkin görüşleri 2017’de yazılı basında kendisine ancak 73 metinde yer bulabildi. Bu, hak haberciliği kapsamında değerlendirilen haberlerin yüzde 6’sını oluştururken, bütün haberlerin ise sadece yüzde 3’üne tekabül ediyor. Yazılı basında yer alan LGBTİ örgütlerinin LGBTİ haklarına ilişkin görüşlerinin yarısına yakınını ise Kaos GL Derneği’nin çalışmaları ve dernek temsilcilerinin basına verdikleri demeçler oluşturdu.
Haberlerin yüzde 14’ü hedef gösterici
Hak haberciliği kapsamında değerlendirilmeyen haberlerin yüzde 86’sında (1112) LGBTİ’leri hedef alan hak ihlali tespit edildi.
Bütün metinlerin yüzde 28’ine tekabül eden 680 metinde nefret söylemi tespit edildi.
328 metinde ise (yüzde 14) LGBTİ kişiler ya da dernek, kurum ve kuruluşları hedef gösterilerek nefret suçu işlendi.
668 metinde (LGBTİ’leri konu alan metinlerin yüzde 27’si) lezbiyen, gey, biseksüel, trans ya da interseks olmak “suç” gibi gösterildi. 462 metinde (yüzde 19) LGBTİ’ler “ahlaksız” olarak işaretlendi. Bu oranlar “sapkınlık”, “hastalık” ve “günah” olarak işaretlenmede ise şöyleydi: “Sapkınlık”, 409 metin, yüzde 17; “Hastalık”, 290 metin, yüzde 12; “Günah”, 349 metin, yüzde 14.
Hak haberciliği kapsamında değerlendirilmeyen haberlerin yüzde 97’sinde (1249) LGBTİ’lere yönelik önyargı tespit edildi. Önyargı başlığının alt kategorileri arasında LGBTİ’lere ilişkin yanlış bilgiler öne çıktı.
En çok haber Bursa’da ama…
LGBTİ içerikli haber ve köşe yazıları en çok Bursa’da yayınlanan yerel medya organlarında kendisine yer bulabildi. Bursa’yı Antalya ve İstanbul takip etti. Bursa’daki haberlerin dağılımı incelendiğinde şehirde 2017’de yayınlanan konusu LGBTİ’ler olan haberlerin çok büyük bir çoğunluğunun ya LGBTİ’lere yönelik hak ihlali içerdiği ya da önyargıyı yaygınlaştırdığı açığa çıkıyor. Şehirde yayınlanan haber, köşe yazısı ya da söyleşilerin yalnızca yüzde 14’ü (30) hak temelli haber örneği olarak değerlendirildi. Haberlerin yüzde 86’sında ise (188) ayrımcı dil, nefret söylemi ve/veya önyargı tespit edildi.
Rapor bütün bu verilerin yanı sıra gazete bazlı analizleri, LGBTİ’lerin en çok hangi konularda gazetelerde haber olabildiğini, bu haberlerin kaynaklarını, haberlerin yayınlandığı sayfaları ve daha birçok değişkeni analiz ediyor.
Raporu görüntülemek için tıklayın.
(Bianet / Çiçek Tahaoğlu)