Cinsel saldırı suçlularına, ‘kimyasal hadım’ olarak da adlandırılan ilaçla tedavi yönetmeliğine tepki gösteren kadınlar, cinsel saldırının da bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunun altını çizdi. Kadınlar, cinsel şiddetin bir hastalık olmadığını, tamamen bir şiddet biçimi olduğunu vurguladı.
Dün Resmi Gazete’de yayımlanan “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik”in 7/1. maddesi ile "cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan hapis cezasına mahkûm olmuş kişiler hakkında, hükmün infazı ve denetimli serbestlik süreleri içerisinde cinsel dürtünün azaltılmasına veya denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan tedaviye tabi tutulmalarına ilişkin hüküm" yürürlüğe girdi.
Bir şiddet türü olan cinsel saldırı, bu yönetmeliğe göre bir hastalık gibi ele alınarak suçu işleyen kişi 'kimyasal hadım'la tedavi edilmeye çalışılacak. Bu yönetmelikle toplumsal boyutu olan bu suç kültürü bireyselleştirilerek bedenî bir cezaya indirgenecek. Üstelik suç, başka bir suçla engellenmeye çalışılacak.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Plaformu da (KCDP) bir açıklama yayımlayarak, hadımın insan haklarına ve tıp etiğine aykırı olduğunu söylerken, bu kararın OHAL’in sonucu olduğuna işaret etti. İstanbul Sözleşmesinin önleme ilkelerine de dikkat çeken KCDP, şunları kaydetti: “Cinsel saldırı suçlularına kimyasal hadım uygulaması resmi gazetede yayımlandı. Hadım, insan haklarına da tıp etiğine de aykırıdır.Bu karar OHAL uygulamasının bir sonucudur. Yıllardır cinsel şiddet ve kadın cinayetine karşı mücadele eden kadınların istediği hadım değil, faillere uygulanan ceza indirimlerinin kaldırılması ve sorumluların, kadın cinayeti, çocuk istismarı ve cinsel şiddete karşı etkili mücadelesidir. Türkiye, ilk imzacısı olmakla övündüğü İstanbul Sözleşmesi'nin ‘Önleme, Koruma, Kovuşturma, Politika Geliştirme’ ilkelerini uygulamalıdır.”
İstanbul Sözleşmesi hazırlanırken, dört temel ilke dikkate alındı. ‘Önleme, Koruma, Kovuşturma, Politika Geliştirme’ ilkeleri şöyle: "Önleme (şiddeti önleme), Koruma (şiddet mağdurunu koruma), Kovuşturma (şiddet uygulayanı soruşturma), Politikalar (kadına karşı şiddetin sonlandırılmasına yönelik politikalar)"
Yönetmenliğin istismarı bireye indirerek salt dürtülerden kaynaklanan hastalık biçiminde ele aldığını belirten avukat Ceren Şimşek, "Bu hüküm tecavüzü meşrulaştırıyor" dedi. Cinsel istismar suçlularına, "kimyasal hadım" olarak da adlandırılan ilaçla tedaviyi içeren yönetmelik dün Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmenliğe göre cinsel istismar suçundan hüküm giyenler hakkında cezanın infazı sırasında ya da koşullu salıverildikleri denetim süresi içerisinde "cinsel isteği azaltıcı tıbbi tedavi" de dâhil önemli yaptırımlar getiriliyor. Düzenlemeyi ve yönetmenliği yorumlayan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Ceren Şimşek, hadımın caydırıcı bir yöntem olmadığını belirterek, "Tecavüzü bireye indirgeyen, salt cinsel dürtülerden kaynaklanan hastalık haline getiren bu hüküm, tecavüzü de meşrulaştırmaktadır" dedi.
Şimşek, Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlulardan Hükümlü olanlara uygulanacak tedavi ve diğer yükümlülükler hakkında yönetmeliğin 7/1 maddesi ile infazı ve denetimli serbestlik süreleri içerisinde cinsel dürtünün azaltılmasına veya denetime yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan tedavinin caydırıcı olmayacağını belirtti.
Gerekçesiz "iyi hal" ve "haksız tahrik" indirimi uygulanması yerine caydırıcı cezaların suçun işlenmesinin önüne geçeceğini ifade eden Şimşek, cinsel saldırının sadece "dürtülerden kaynaklanan bir hastalık" olmadığına işaret etti. Şimşek, "Hastalık denilerek normalleştirilmeye çalışılan tecavüz eylemini işleyen kişinin dürtüleri altında ve cinsel bir eylemle ortaya çıktığını düşünmek toplumsal cinsiyeti yeniden üretmektedir" uyarısında bulundu.
Hadım uygulamasının istismara uğrayanın mağduriyetini gidermeyeceğini ve bu eylemi ortadan kaldırmayacağının altını çizen Şimşek, bunun yerine caydırıcı önlemler alınması ve tecavüze yol açan erkek egemenliğin bitirilmesi gerektiğini vurguladı. "Tarafı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi'nin 'önleme, koruma, kovuşturma, politika, politika geliştirme' ilkeleri uygulanmalıdır" diyen Şimşek, "Ayrıca hadım cezası, insan haklarına, bireyin temel üreme ve ilaç tedavisini reddetme hakkını ihlal etmektedir" diye konuştu.
AKP'nin cinsel saldırı ile mücadele kapsamında hayata geçirdiği "hadım uygulaması" dünyanın birçok ülkesinde uygulanmasına rağmen sorunu çözmüyor. Hadım cezası, Birleşik Krallık, Polonya, Moldova, Estonya gibi Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya, Güney Kore ülkelerde uygulanıyor. Ancak buna rağmen ismi geçen ülkelerin neredeyse tamamında cinsel saldırılar yoğun bir şekilde devam ederken, Hindistan'da yaşanan cinsel saldırılar bu konuda çarpıcı bir örnek olarak varlığını sürdürüyor. (Jinha-Diha)