Asgari ücretin 22 bin 104 lira açıklamasına işçi ve emekçilerin tepkisi sürüyor. İzmir’de belediyelerde çalışan işçiler, kendileri asgari ücret almamasına rağmen ekonomik koşullardan dolayı geçinemediklerini söylerken, en büyük sorunlardan birinin de vergide adalet olduğunu dile getirdi.
İşçiler, “Asgari ücret çocuk harçlığı gibi. En kötü evin kirasının 20 bin lira olduğu bu dönemde bu ücretlerle geçinmek mümkün değil. Buna karşı tek tek ses çıkarmak yerine tüm sendikaların bir araya gelmesi lazım” dedi.
“Manavı, kasabı unuttuk”
Bornova Belediyesi işçisi Volkan Özkan, “Aslında bizi düşünüyorlar, adamlar ‘hiçbir şey almazsanız geçim derdiniz’ olmaz diyor ve bu yüzden para vermiyorlar. Kiralın minimum 20 bin lira olduğu bir ülkede, doğal gazın dünyaya göre 3 kat fazla ödediğimiz bir ülkede, manava uğrayamadığınız, kasabın adını unuttuğumuz bir ülkede aldığımız ücretler yeterli değil” dedi.
“Pazar ve marketler zaten ücretlere zam gelmeden arttı”
Asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığı söyleyen Bornova Belediyesi işçisi Dilek Kızıl, “Çocuk harçlığından başka bir şey değil verdikleri, 104 lira vermeselerdi nasıl geçineceklerdi. Pazar ve marketler zaten ücretlere zam gelmeden arttı. Bizlerin ücreti de tabi ki geçinebilecek kadar değil. Nasıl geçineceğimiz konusunda her şeyden kısarak müzice yaratıyoruz” dedi.
Grevdeki metal ve Temel Conta işçilerinin de haklarının yanında oldukları ifade eden Kızıl, “İşçileri yok sayan bir zihniyet var. İşçilerin haklı mücadelesinin yanındayız” diye ekledi.
“Gelirde ve vergide adaletin sağlanmalı”
İZENERJİ’de güvenlik olan Emrah ise, “Asgari ücret tabi ki yeterli değil, vatandaşın beklentisi daha yüksekti. Fakat her zamanki gibi hükümet düşük açıkladı. Asgari ücretin yanında vergide adalet konuşulmalı. Gelirde ve vergide adaletin sağlanması için hükümete çağrımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Belediye işçileri olarak iki yılda bir toplu sözleşmelerinin imzalandığını ancak vergi dilimlerinin yüksek olmasından dolayı ücretlerinin eridiğini söyleyen Emrah, “Vergi dilimleri toplu sözleşmemizi de etkiliyor. Tabi ki geçinemiyoruz. Ücretlere yapılan zamların 6 ay, 1 yıl sonra bir kıymeti kalmıyor. O yüzden verginin adaletli olması çok kıymetli” dedi.
“Haklarımıza sahip çıkmak için alanlarda olmamız”
Genel-İş 9 No’lu Şube İş Yeri Temsilcisi Serhat Demirci de “Asgari ücret kesinlikle yeterli değil. Türkiye’deki ekonomik durum ortada. Enflasyon her geçen gün işçileri, emeklileri, halkı zor durumda bırakıyor. Bu yapılan zam sadaka, işçilerin yaşam şartlarını düzeltecek bir ücret değil” diye konuştu.
Başlayan toplu sözleşme süreçlerine ilişkinde hazırladıkları taslağın arkasında olduklarını ifade eden Demirci, “Asgari ücretten yüksek almamıza rağmen yaşam koşulları çok. Alım gücü çok zor. 40, 50, 60 bin lirada alabiliriz ama paranın bir değeri kalmadığı için, pazarda etiketlerin her gün değişmesi, eğitim ve giyim olsun yetmiyor. Bu duruma sadece işçiler değil Türkiye’deki tüm hakların tepki koyması lazım. Tüm sendikaların birleşerek bir eylem koyması gerektiğini düşünüyorum. TİS sürecinde de haklarımıza sahip çıkmak için alanlarda olmamız gerekiyor” dedi.
DİSK’ten vergide adalet çağrısı
DİSK, insanca ücret vergide adalet talebiyle Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada vergide adaletsizlik vurgulanırken, 2025 asgari ücretine tepki gösterildi. Basın metnini DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
Türkiye’nin dünyada ücretlerin en düşük olduğu ve gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Sarı, “Gelirde adaletsizlik yetmezmiş gibi vergide de adaletsizlik sürüyor. Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz. O nedenle yıllardır vergide adalet için mücadele ediyoruz” dedi.
“2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te 110bin TL değil, 288 bin TL olmalıydı. Yani yılda brüt 288 bin TL kazanan işçi, yüzde 15 oranında vergi ödeyecekti; ancak bugün yüzde 27 oranında vergi ödüyor” diyen Sarı, vergi dilimleri düşük belirlendiği için işçinin vergi yükünün arttığını belirtti.
“Vergi istisnası çalışanlar lehine uygulanmalıdır”
Son olarak vergide adalet için iş yerlerinden vergi dairelerine; sokaklardan meydanlara mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Sarı, taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Gelir vergisi ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir.
- Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artırılmalıdır.
- Asgari ücret vergi istisnası çalışanlar lehine uygulanmalıdır.
- Patronlara sağlanan 5 puan SGK prim desteği işçilere de sağlanmalıdır.
- Çağ dışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.
Kaynak: Evrensel Gazetesi