Kocaeli’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), düzenlenen basın açıklaması ile ”Kocaeli İş Cinayetleri Raporu’nu” açıkladı. Rapora göre, 2018 yılında ülke genelinde en az 1923 işçi, Kocaeli’de ise 81 işçi yaşamını yitirdi.
SiyasiHaber
Kocaeli'de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), düzenlenen basın açıklaması ile ''Kocaeli İş Cinayetleri Raporu'nu'' açıkladı.
Basın açıklaması İzmit Belediyesi İşhanı önünde yapıldı, açıklamayı İSİG Meclisi adına Gizem Güzel okudu. Açıklamaya, SYKP, EMEP, Halkevi, ÖDP KESK, Birleşik Metal İş destek verdi.
Basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: ''Her yıl binlerce emekçi çalışma ortamından ya da çalışma koşullarından kaynaklanan nedenlerle hastalanıyor, sakat kalıyor ya da yaşamını yitiriyor. Emekçilerin yaşamını ve sağlığını kaybetmesine yol açan bu olaylar söz konusu “iş kazası” olduğunda bazen, “meslek hastalığı” olduğunda ise neredeyse hiçbir zaman resmi kayıtlara geçiril(e)miyor. Yüzde 83’ünü ulusal ve yerel basından; yüzde 17’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2018 yılında en az 1923 işçi yaşamını yitirdi. En az 81 işçi de Kocaeli’de yaşamını yitirdi.''
Raporun tam metni:
HANGİ SAVAŞTA BU KADAR ARKADAŞIMIZI KAYBEDİYORUZ? 2018 YILINDA ÜLKE GENELİNDE EN AZ 1923, KOCAELİ’DE 81 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Her yıl binlerce emekçi çalışma ortamından ya da çalışma koşullarından kaynaklanan nedenlerle hastalanıyor, sakat kalıyor ya da yaşamını yitiriyor. Emekçilerin yaşamını ve sağlığını kaybetmesine yol açan bu olaylar söz konusu “iş kazası” olduğunda bazen, “meslek hastalığı” olduğunda ise neredeyse hiçbir zaman resmi kayıtlara geçiril(e)miyor.
Yüzde 83’ünü ulusal ve yerel basından; yüzde 17’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2018 yılında en az 1923 işçi yaşamını yitirdi. En az 81 işçi de Kocaeli’de yaşamını yitirdi.
Ülke genelinde en fazla ölümün yaşandığı ikinci il Kocaeli olmuştur. Nüfusa oranlandığında ise Aydın ve Manisa’dan sonra en fazla iş cinayetinin yaşandığı 3. İl Kocaeli olmuştur.
İlimizde en fazla ölüm ise Gebze ilçesinde gerçekleşmiştir.
Ülke genelinde en fazla ölüm 457 emekçinin yaşamını yitirdiği tarım-orman işkolunda meydana gelirken tarımı, 438 işçi ölümü ile inşaat, 233 ölümün meydana geldiği taşımacılık işkolları izlemiştir. İlimizde ise en fazla ölüm 20 kişinin yaşamını yitirdiği inşaat iş kolunda meydana gelmiş, bunu 13 ölümle metal, 8’er ölümle taşımacılık ve genel işler-belediyecilik iş kolları 5 ölümle tekstil iş kolu izlemiştir. Ülke genelinde metal sektöründe gerçekleşen iş cinayeti oranı %6 iken ilimizde bu oran %16 dır.
2018 yılında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 408 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 379 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 325 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 200 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 113 işçi; Şiddet nedeniyle 112 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 82 işçi; İntihar nedeniyle 73 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 50 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 40 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 24 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 117 işçi yaşamını yitirdi…
İlimizde ise
2018 yılında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 17 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 23 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 11 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 1 işçi; Şiddet nedeniyle 1 işçi; İntihar nedeniyle 7 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 4 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 2 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 1 işçi yaşamını yitirdi.
İlimizde ülke ortalamasının iki katı kadar işyerinde intihar vakası yaşanmış olması dikkat çekicidir. İntihar edenlerin ortak yönünün borçlu olmaları ve geçim sıkıntısı yaşamaları idi.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da işyerinde kalp krizi sonucu ölümde Kocaeli %17 ile %10 olan ülke ortalamasının üzerine çıktı. İşyerinde kalp krizine bağlı ölümün diğer illerden fazla olması üzerinde durulması gerektiği gibi, yasal bir zorunluluk olan işyerlerinde acil durumlara müdahale edebilecek nitelik ve sayıda personel bulundurma yükümlülüğünün ne kadar yerine getirildiği de sorgulanmalıdır. Birçok insan yalnız ve gözetimsiz çalıştırma, ilkyardım ve önleme faaliyetlerindeki eksikliklerden dolayı hayatını kaybetmiştir.
Bakanlığın çocuk işçilikle mücadele yılı ilan ettiği 2018 yılında ülke genelinde 23’ü 15 yaş altında toplam en az 67 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Her ne kadar ilimizde 18 yaş altında ölüm kaydetmemiş olsak da ölen emekçilerin 2’si 70 yaş, 6 sı 60 yaş ve 7 si 55 yaş üzerindeydi. Emekli olmaları gereken yaşta çalışmak zorundaydılar. Emeklilerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi, iş cinayetlerinin önlenmesi açısından da hayatidir.
2018 yılında iş cinayetlerinde ölenlerin 48’i (yüzde 2,49) sendikalı işçi, 1875’i ise (yüzde 97,51) sendikasızdı.Benzer şekilde ilimizde de ölenlerin 2 si yani %2,46’sı sendikalıydı ve ikisi de metal iş kolunda çalışıyordu. Ülke genelinde iş cinayetlerinin en fazla meydana geldiği tarım ve inşaat iş kolları da sendikal örgütlenmenin yok denecek düzeyde düşük olması dikkat çekicidir. Bu nedenle örgütlenmeyi aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi olarak da görmek gerekirken öte yandan işçi örgütlerinin de işyerlerinde sağlık ve güvenlik hakkını daha güçlü savunmaları gerektiği açıktır. Ölümleri durdurmak için bilinçli ve örgütlü bir emek hareketi şarttır.
Her yı olduğu gibi bu yılda en çok ücretli çalışan emekçiler yaşamını yitirdi. Ülke genelinde iş cinayetinde ölenlerin %82 ‘si ücretli olarak çalışıyordu, ilimizde ise ölenlerin %93’ü ücretli çalışanlardandı.
Hem ülke genelinde hem ilimizde iş cinayetlerinde ölenlerin %6’ı kadın %94’ü erkekti.
1’i ilimizde olmak üzere 110 göçmen de iş cinayetlerinde hayatını yitirdi.
2016 yılında 1970 işçi, 2017 yılında 2006 işçi, 2018 yılında 1923 işçi…bunlar tablonun görünen yüzü, öte yüzünde ise her yıl meslek hastalığı sonucu hayatını kaybeden binlerce işçi, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu malul olan on binlerce emekçi var. Her yıl adeta bir savaşın ağır sonuçlarını anlatır gibi işçi ölümlerini anlatıyoruz. Bu ölümlerin önlenmesi hem bir örgütlenme ve mücadele meselesidir, hem de devletin temel görevlerindendir.
- Ölümleri engellemek için işçilerin hak arama yolları kapatılmamalı, sendikal örgütlenme, grev ve gösteriler önündeki yasaklamalardan vazgeçilmeli. İSİG kurulları, çalışan temsilciliği sistemi gereği gibi çalıştırılmalı.
- Türkiye 60 saatten çalışanların çalışanlara oranının en yüksek olduğu ikinci ülkedir. Fazla çalışmak, yeterince dinlenememek işyerindeki risklere daha fazla maruz kalmak ve vücudun kendini yenilemesi için daha az zaman anlamına geliyor. Aynı zamanda yorgunluk dikkat eksikliğinin de nedeni. Bu nedenle haftalık çalışma süresi ve fazla mesai sınırları düşürülmeli. Çalışanlara eğitimleri, kişisel özellikleri, tecrübeleri gözetilmeksizin ilave işler verilmemeli.
- İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi sorumluluğu kanunen işverenlerdedir. Önlemlerin finansmanı ve organizasyonunda da işverenin aldığı kararların etkisi tartışılmaz. Ancak iş cinayetleri sonrası işverenler yargılanmazken cazalar günah keçisi haline getirilen iş güvenliği uzmanı, saha şefi, formeni vb kişilere veriliyor.
- İşyeri denetimleri için yeterli kaynak olmaması, her seçim döneminde denetimlerin askıya alınması, teftiş makamlarının iktidara doğrudan bağlı olmaları vb denetim mekanizmasının işlememesine neden oluyor. İşyeri denetimleri için emek örgütlerininde etkin olduğu bağımsız bir denetim mekanizması kurulmalıdır.
- Düşük ücretler sürekli fazla mesai yapmayı, emeklilik sonrasında çalışmayı zorunluluk haline getiriyor. Asgari ücret ve emekli aylıkları insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalı.
- Tarım ve İnşaat iş kolu başta olmak üzere sigortasız ve kuralsız çalışma koşullarına karşı caydırıcı tedbirler alınmalı.
- Çocuk işçilik yasaklanmalı. Çocukların eğitim ve yaşamı devlet güvencesi altında olmalı. Meslek eğitimi ucuz işçiliğe dönüştürülmemeli.
- Onlarca işçi işe gidiş dönüşü sırasında hayatını kaybediyor. Servis taşımacılığı ve yemek temini de işyeri denetimlerinin parçası haline getirilmeli.
- Ülkemizde milyonlarca mülteci/göçmen işçi bulunmaktadır. Temel düzenlemelerden mahrum bırakılan mülteci/göçmen işçilerin çalışma, sağlık, barınma, ücret vb. güvenceleri sağlanmalıdır. Türkiyeli işçilerle mülteci/göçmen işçileri karşı karşıya getiren ücret ve çalışma politikalarından vazgeçilmelidir. Yine bu noktada bölge ülkelerini savaşın içine sürükleyen politikalardan uzak durulmalıdır.