İkitelli’de bulunan Efe Tekstil işçilerini ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’a işçilerden biri, “Ben bugüne kadar AKP’ye oy veriyordum. Ama bir gün işçiler hakkında tek söz duymadım onlardan. İnşallah insanlar uyanır da size oy verirler” demesi üzerine Demirtaş, ” Ülkeyi ayakta tutan sizler ve sizin emeğinizdir” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul 1. Bölge adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında, İstanbul’un ilçesi Küçükçekmece’ye bağlı İkitelli’de bulunan Efe Tekstil işçilerini ziyaret etti. Çoğunluğunu kadın ve gençlerin oluşturduğu işçilerin Demirtaş’a ilgisinin yoğun ilgisi olduğu ziyaret esnasında işçilerin, Demirtaş’la anı fotoğrafları çektirirken aralarındaki diyalogları da dikkat çekti. İşçilere çalışma koşullarını soran ve işçilerin sorunlarını dinleyen Demirtaş’a kadın işçilerden biri, “Gönlümüz sizin kazanmanızdan yana, kadınlara değer veren tek parti sizsiniz” sözleri üzerine Demirtaş da, “Zaten, HDP kadın partisidir” cevabını verdi.
25 yıldır işçi olarak çalıştığını söyleyen bir diğer işçiyse Demirtaş’a, “Ben bugüne kadar AKP’ye oy veriyordum. Ama bir gün işçiler hakkında tek söz duymadım onlardan. İnşallah insanlar uyanır da size oy verirler” demesi üzerine Demirtaş, ” Ülkeyi ayakta tutan sizler ve sizin emeğinizdir” dedi. Karadenizli olduğunu söyleyen kadın bir işçi de ” Ben de bir Karadenizli olarak size oy vereceğim” demesi üzerine Demirtaş da, ” Biz de Karadenizli olarak size layık olacağız” dedi. Başka bir kadın işçi de Demirtaş’a sarılarak, “Siz diğer siyasi parti liderleri gibi bağırıp çağırarak siyaset yapmıyorsunuz. Hep böyle devam edin” diyerek oyunu HDP’ye vereceğini söyledi.
İşçilerle yaptığı sohbetin ardından Demirtaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, Demirtaş’ın Diyarbakır’daki evine yanlış adres ihbarı ile polislerin gelmesi ile ilgili sorusu üzerine ise olayı “nahoş” olarak niteledi. Demirtaş, olayı şöyle anlattı : ” Polislerin ısrarı üzerine kapı açıldı ve gelenlerin kimin kapısını çaldıklarını bilmediklerini öğrendik. Korumalarım ve polisler arasında itiş kakış başladı. Sonra anlaşıldık ki gelenler sivil polislerdi ama yanlış yönlendirilmişler. Orada bir firari var onu yakalamak için gelmişlerdi. İsim başka ancak, adres benim adresim. Kapıma gelen polis ekibinin bir kere kapıma gelmeden araştırma yapması ve o evin bana ait olduğunu bilemeleri yeterliydi. Yani bir emniyet birimi bir eve baskın yapmaya giderken o evde kim oturuyor diye bakmıyorsa bu bir özensizlik, tedbirsizlik ve ciddiyetsizliktir. Arama yapacağınız evde kimin oturduğunu bilmiyorsanız bu lakayt bir durum” dedi. Polis ile aralarında geçen diyalogu anlatan Demirtaş konuşmasının devamında şunları söyledi: ” Ben gerçekten polisseniz benim kim olduğumu biliyor olmanız lazım dedim. Koruma arkadaşlarım kapımın önüne geldikten sonra ben kapıyı açtım ve beni görünce şaşırdılar. Benim olduğumu bilmedikleri anlaşılıyordu. Kimliklerini ibraz etmelerini istedik ve üstünkörü gösterdiler kimliklerini ve hemen gitmek istediler. Ve maalesef benim küçük kızımda korkarak odaya kaçtı. Bu tür olaylar bilinçli bir şekilde mi yapılıyor, yönlendiriliyor mu bunların hepsinin araştırılması ve soruşturulması lazım.”
Türkiye’de işçilerin yaşam şartlarına ilişkin soruya ise Demirtaş, şu anki asgari ücretle işçilerin yaşamlarının sürdürmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Asgari ücretin artmasının ekonomiyi tıkama anlamına gelmediğini dile getiren Demirtaş, Erdoğan’ı kastederek, ” Sen sarayında bin TL altın kaplarda su içerken biz asgari ücreti bin 800 TL’ye çıkaracağız diye alay ediyorsun bizimle. Ama, emekleriyle ülkeyi kalkındıran bu atölyelerdir” diye konuştu.
Soma katliamının yıl dönümüne ilişkin soruyu da cevaplayan Demirtaş, Soma’da sorumluların hala hesap vermemiş olmasını kınadı. Demirtaş, ” 301 işçi katledildi. Cumhurbaşkanı’nın danışmanı vatandaşı tekmeledi ve ardından ödüllendirildi. Bakan istifa bile etmedi. ‘Bu işin fıtratı’ dedi. Oysa bu fıtrat değil, işçiye önem vermemek, tedbir almamakla ilgilidir” diyerek Soma’yı unutmamanın iş güvenliğinde tedbir almakla ilgili olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “HDP’li belediyeler çöplükten geçilmiyor” sorusuna ise Demirtaş, bu sözlerin Cumhurbaşkanı’na yakışmadığını ifade ederek esprili bir dille, ” Cumhurbaşkanı nereden geçiyor, şehirden mi yoksa alttan mı, şehirden geçtiği zaman görecektir her yer mis kokuyor” dedi. Demirtaş konuşmasının ardından, işçilerle birlikte yemek sırasına girerek atölyede öğlen yemeğini yedi.
Yemeğin ardından Demirtaş, alandan alkış ve sloganlarla ayrıldı.