Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kararın Yargıtay tarafından bozulmasıyla birlikte İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada dördüncü duruşma bugün Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşti. Erhan Tuncel’in tutukluluk haline devam edilmesine karar verilirken mahkeme 18 Nisan’a ertelendi.
Duruşmada konuşan avukat Hakan Bakırcıoğlu: Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer tartışmasız cinayetten sorumludur. Cinayetten sadece Akyürek ve Yılmazer sorumlu değildir. MİT Jandarma ve emniyetin sorumlulukları araştırılmamıştır, devlet görevlisi oldukları için korundular.
Duruşmaya Erhan Tuncel ve Yasin Hayal cezaevinden görüntülü olarak duruşmaya katıldı.
Erhan Tuncel’in avukatı uzun tutukluk suresini gerekçe göstererek Tuncel’in tahliye edilmesini istedi.
Erhan Tuncel “5 yıl 3 ay 16 gündür tutukluyum mahkemeye Sabri Uzun’un dinlenmesi için yazı yazdım” dedi.
Yasin Hayal ise; “Merhum Hrant’ın resimlerini Erhan Tuncel bize verdi” diye konuştu.
Duruşmada Erhan Tuncel’in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme 18 Nisan’a ertelendi.
“Bu davayla yakın tarihteki bütün kirli oyunlar ifşa edilebilir”
Duruşma öncesi Hrant’ın Arkadaşları yine Çağlayan Adliyesi’nde adalet talebinde bulunurken adliye önünde bir açıklama yaptı.
“Faşizme İnat Kardeşimsin Hrant” “Müsamereyi Bırakın Asıl Sorumluları Yargılayın” pankartlarını taşıyan Hrant’ın Arkadaşları tarafından yapılan açıklamaya, HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Pınar Aydınlar, KCK ana davasından yargılanan yazar ve HDP Şişli Belediye Eş Başkan Adayı Ayşe Berktay da destek verdi.
Hrant’ın Arkadaşları adına bir açıklama yapan Agos yazarı Karin Karakaşlı “Hrant Dink cinayetiyle yüzleşmeyen bir devletin meşruiyeti yoktur” derken şunları kaydetti:
“7 yıl, kah suskunlukla, kah devlet içindeki kanatların birbirini işaret etmesiyle geçti. Gayet iyi biliyoruz ki bu, aslında malum devlet geleneğinin bir devamıdır. Gerçek bir yüzleşmede varılacak yer, her şeyin üzerine bina edildiği devletin ta kendisidir. Derin ya da paralel değil, en sığ en bariz haliyle devlet. Bütün kademeleriyle bu cinayette pay sahibi devlet.”
“Biz bu talebimizi her duruşmada, burada, bu meydanda söylemeye devam edeceğiz.. Hakikat inkâr edilemez hale gelene kadar devam edeceğiz. Biz bitti demeden bu dava bitmez diyen Karakaşlı;
“Biz dediğimiz, hükmünü çoktan vermiş vicdandır. Ayağının altına adalet zemini isteyen halktır. Hrant Dink davası yakın tarihin bütün kirli oyunlarının ifşa edilebilme ihtimalidir. Ortak bir yüzleşme simgesidir. Bu sınavdan geçemeyen bir devletin meşruiyeti yoktur. Bu dava çözülmeden barış yoktur.”