HDP Seçim Bildirgesi’ni açıkladı. 88 sayfalık seçim bildirgesinde demokrasi, özgürlük, adalet ve sosyal eşitlik alanında gerçekleştirilecek değişimlerle toplumun tüm kesimlerine “Yeni Yaşam” vaat edildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, seçim bildirgesini Ankara Hilton Otel’de açıkladı. Seçim kampanyasının ana müziği olan “Senle değişir” müziği ve sözleri de tanıtıldı.
Seçim bildirgesini açıklayan HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, halklar, inançlar ve emekçilerle HDP’ye karşı kurulan tüm barajları aşacaklarını dile getirdi. Demokratik Cumhuriyet manifestosunu ortaya koyan Eş Genel Başkanlar, AKP’nin bir mühürlük ömrü kaldığını vurgulayarak, demokrasi güçlerini HDP etrafında birleşmeye çağırdı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, tanıtım toplantısına, HDP ve HDK bileşenleri yanı sıra, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, DTK Eş Başkanı Bedran Öztürk, SYKP Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğluları ve Ahmet Kaya, Devrimci Parti Genel Başkanı Musa Piroğlu, ESP MYK üyesi ve SKM Sözcüsü Beycan Taşkıran, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Genel Başkanları Naci Sönmez ve Eylem Tuncaeli, SODAP’tan Kezan Konukçu, EMEP, EHP, HTKP, Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Partizan, Alınteri, Kaldıraç, DSİP, KÖZ temsilcileri ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, yazar İsmail Beşikçi, Fikret Başkaya, Baskın Oran, Ayşen Uysal ile çok sayıda KHK’li akademisyen ve milletvekili aday adayları katıldı.
Toplantıda kamuoyuna sunulan “Değiştireceğiz!” sözüyle başlayan bildirgede, “Türkiye’yi savaş politikaları ve yolsuzluk ekonomisi girdabına sürükleyen AKP iktidarını mutlaka değiştireceğiz. ‘Cumhur İttifakı’, şaibeli seçim yasası ve baskın seçim kararıyla adeta yangından mal kaçırırcasına halkların iradesini ve geleceğini gasp etme peşindedir. Faşizmin kurumsallaştırılmasına, hayalini kurdukları tek adam rejiminin gerçekleşmesine asla izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Şimdi, halklara, kadınlara, emekçilere zulmeden, doğayı talan eden bu iktidarı değiştirme zamanıdır. 7 Haziran’dan bugüne, faşizme, tek adam zihniyetine, ceberut iktidara karşı direnen HDP, kararlı bir demokrasi ve barış mücadelesiyle toplumun tüm mağdur kesimlerinin umududur. 24 Haziran seçimlerini, emek-demokrasi güçlerinin, halkların, kadınların, gençlerin, çiftçilerin, esnafın zaferine dönüştüreceğiz” denildi.
Nasıl bir rejim istiyoruz?
Bildirgede, “AKP’nin ‘tek adam rejimi’ güçler ayrılığını, demokrasiyi, hak ve özgürlük arayışını, kadın özgürlüğü ve eşitliğini, toplumsal-siyasal-ekonomik yaşamda geçerli normları yok sayan otoriter bir rejimdir. 24 Haziran’da ya ‘tek adam otoriter rejimi’ kurumsallaşacak ya da iki yüz yıldır devam eden demokrasi arayışı ve mücadelesi güçlenerek Yeni Yaşam’ı kuracaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve tek adam rejiminin ortaya çıkardığı sorunların çözümünü içeren yol haritamız ile 24 Haziran akşamı geçiş sürecini başlatacağız. Özgürlükçü laikliğin, çoğulculuğun, kuvvetler ayrımının merkeze alındığı çok dilli, çok inançlı ve eşit yurttaşlık temelli Demokratik Anayasa yapım sürecini başlatacağız” ifadeleri yer aldı.
Kürt sorununu çözeceğiz
Bildirgenin ana temasını Kürt sorunu oluştururken, Türkiye halklarının huzura, güvene, refaha kavuşmasının yegâne yolu Kürt sorununda kalıcı barışı sağlamak olduğuna yer verildi.
Kürt sorununun çözümünün, demokrasi sorununun çözümü olduğunun vurgulandığı bildirgede barışın, sadece çatışmaların, ölümlerin ve acıların olmaması değil, aynı zamanda erdeme, iyiliğe, bir arada yaşama doğru atılan en büyük adım olacağı vurgulandı. 24 Haziran kalıcı ve onurlu bir barış için umut olduğunun ifade edildiği bildirgede savaş politikalarıyla iktidarını sürdürmeye çalışanlara, kayyumcu zihniyete, ablukalarla ve yıkımlarla insanları yerinden edenlere inat, barış diyenler ve savaş karşıtlarının kazanacağı belirtildi.
88 sayfadan oluşan bildirgenin öne çıkan başlıkları şöyle oldu:
YARGI BAĞIMSIZ OLACAK
* Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
* OHAL’i kaldıracağız. Haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK’lerle ihraç edilen tüm kamu emekçileri işlerine geri dönecek.
* OHAL’e dayanılarak kayyım atanan belediye eş başkanları görevlerine geri dönecek. KHK’lerle kapatılan tüm muhalif medya ve sivil toplum kuruluşları yeniden açılacak.
* HSK’nin yapısı yeniden düzenlenerek özerk bir kurum haline dönüştürülecek. Adalet Bakanı HSK yapısından çıkarılacak.
* Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve demokratikleşmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.
* İddia ve savunma makamları yargı sisteminde eşit hale getirilecek.
* Ev, işyeri ve üst aramalarında, gözaltına alma ve tutuklamalarda keyfi uygulamalara son verilecek.
SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASASI’NI DEĞİŞTİRECEĞİZ!
* Siyasi Partiler Yasası’nda tabanın, seçmenlerin, üyelerin kararlara doğrudan katılabildiği düzenlemeler yapılacak.
* Seçim barajı kalkacak. Temsilde adaleti sağlamak için Meclis’te bütün partilerin aldıkları oy oranında temsil edilebilmesinin yolu açılacak.
* Kadınların eşit temsiliyeti ve katılımı güvence altında olacak.
* Eşbaşkanlık sistemi siyasi partilerin bütün kademelerinde yasal hale
İNSAN HAKLARI GÜVENCE ALTINDA OLACAK
2002 yılında insan hakları vurgusuyla iktidara gelen AKP, 16 yıl boyunca yaşam hakkından işkenceye, ifade özgürlüğünden toplanma özgürlüğüne kadar tüm anayasal hak ve özgürlüklerde adeta bir enkaz bıraktı
* AKP tarafından OHAL’de askıya alınan ve fiili uygulaması gerçekleştirilmeyen insan hakları sözleşmelerini tekrar uygulamaya başlayacağız.
* İşkence ve kötü muameleye mutlaka son vereceğiz.
* Hak ihlali yapan kamu görevlilerinin yargılanmaları önündeki yasal ve idari engelleri kaldıracağız.
* Gözaltı süresi tüm suçlamalar için en fazla 1 gün olacak.
GAZETECİLER VE SİYASETÇİLER SERBEST KALACAK
2018 yılı Mart ayı itibariyle Türkiye’de cezaevlerinde yaklaşık 225 bin mahkûm bulunmaktadır. Cezaevlerinde doluluk oranından ötürü insanlık onuruna aykırı koşullar açığa çıkmaktadır.
* Hasta mahpusların derhal serbest bırakılmasını sağlayacağız. Mahpusların dışarıda tedavi edilebilmeleri için tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak raporlar yeterli görülecek.
* Başta cezaevinde bulunan 70 bine yakın öğrenci olmak üzere haksız yere tutuklu olan gazeteciler, kadınlar, siyasetçiler TCK’da yapılacak adil düzenlemeler ile özgürlüğüne kavuşacak.
* “Politik suçlar” suç kategorisi olmaktan çıkarılacak. F Tipi Cezaevi uygulaması bitecek. Siyasi tutsaklara genel af getireceğiz.
* Terörle Mücadele Yasası, İç Güvenlik Yasası, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası ve Polis Vazife ve Salahiyet Yasası’nı kaldıracak, Ceza Yasası’nda gerekli demokratik değişiklikleri yapacağız.
HALKLARA EŞİTLİK, İNANÇLARA ÖZGÜRLÜK
* Özgürlükçü laiklik anlayışını ısrarla savunacağız.
* İnançların devletin tekeline alınmasına son vereceğiz.
* Demokratik Anayasa ile din ve devlet ilişkilerini düzenleyen tüm yasal ve kurumsal ilişkileri yeniden organize ederek İnanç Hizmetleri Üst Kurulu’nu kuracağız. Bu kurulda her inançtan bir temsilci bulunacak.
* Başta Cemevleri olmak üzere, Alevilerin bütün ibadet mekânlarını “ibadethane” olarak tanıyacak ve kamu güvencesi altına alacağız.
* Devlet tarafından el konulmuş vakıf malları ve taşınmazlar iade edilecek, benzer uygulamalara son verilecek ve devletin tasarrufundan doğan maddi zararları tazmin edilecek.
GEÇMİŞ VE HAKİKATLERLE YÜZLEŞİLECEK
Geçmişi ile yüzleşmeyen toplumlar bugünlerini anlayamaz ve geleceklerini kuramazlar. Barış içinde yaşamanın şartlarından biri geçmişle yüzleşme ve hakikat arayışıdır.
* Tarihte farklı halklara ve inançlara karşı yapılan soykırım ve katliamlar karşısında, bu halklardan devlet adına özür dilenmesi için gerekli çalışmaları yapacağız.
* Yaşanan soykırımlar, tehcir, katliamlar, infazlar, kayıplar ve benzeri uygulamaların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması amacıyla “Hakikat Komisyonları” kuracağız.
ZORLA YERİNDEN EDİLENLER VE ZORUNLU GÖÇ
Zorla yerinden edilme ve zorunlu göç bir topluma verilecek en büyük zararlardan biridir. Sosyal, siyasi ve ekonomik boyutları olan bu zararın, etkisi yüzlerce yıl sürmektedir.
* Biz’ler, yerel demokrasi anlayışımızla yerinde yaşamın kurulması için zorunlu göç hafızası ile yüzleşerek tazmin ve çözüm yolları üreteceğiz.
* Bugüne kadar zorla yerinden edilmeler nedeniyle devlet veya yerleşik kişiler tarafından işgal edilen tüm mülkler sahiplerine iade edilecek.
* 2015 yılında başlayan sokağa çıkma yasakları adı altındaki ablukalarda, yerinden edilenlerin tüm zararı tazmin edilecek.
* Mayınların ve savaş atıklarının Ottowa Sözleşmesi gereğince temizlenmesini, mayınlı arazilerin tarımsal üretim yapmak üzere kullanıma açılmasını sağlayacağız.
KORUCULUK SİSTEMİ KALDIRILACAK
* Koruculuk sistemi lağvedilerek suça karışmış olanların yargılanması sağlanacak. Bu gruplar tarafından el konulan mülklerin iadesiyle sebep oldukları zararın tazmini gerçekleştirilecek.
* Suça bulaşmamış olan korucular toplum yararına programlar kapsamında istihdam edilecek.
VİCDANİ RED HAKKI GELECEK
* Eline silah almak istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin zorunlu askerlik yapmama hakkını güvence altına alacağız.
NEFRET SUÇLARI CEZASIZ KALMAYACAK
* İnsanların nefret söylemiyle damgalanmasına, suç algısı ve düşmanlık yaratılmasına karşı duracağız ve nefret suçlarının cezalandırılması için çalışacağız.
SIĞINMACILAR VE MÜLTECİLERE EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAM
Türkiye’de farklı statülerde 4,3 milyon göçmen yaşıyor. AKP, mültecileri “misafir” olarak tanımlamaktadır. Ulusal/uluslararası sorumluluklarını yerine getirmemekte ve mültecilerin haklarını inkâr etmektedir. Geçici Koruma Rejimi uluslararası normlara uygun değildir.
* Mültecilere eşit yurttaşlık hukuku kapsamında, özgür ve eşit bir toplum inşa edeceğiz. Mülteci ve sığınmacılarla ilişkileri “yardım kampanyası” üzerinden değil, “hak konsepti” üzerinden kuracağız.
* Mülteci kamplarını ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar için her zaman denetime açık tutacağız. Mültecilere yönelik ırkçı, milliyetçi saldırılar ve nefret söylemi ile ilgili yasal düzenlemeleri yapacağız. 1951 Cenevre Sözleşmesi’ndeki çekinceleri kaldıracağız ve mülteci statüsünün Avrupa dışından gelenler için göç ve iltica kapsamına dâhil edilmesini sağlayacak düzenlemeleri gerçekleştireceğiz.
* Mültecilerin can güvenliğini sağlayacağız. Göçmen işçilerin yaşadığı barınma, sağlık, kayıt dışılık, eşitsizlik, iş güvencesi, sendikal örgütlenme hakkı ile ilgili sorunlarını çözeceğiz. Mülteci kadınların iş ve sosyal hayatta karşılaştıkları bütün zulümleri ivedi bir şekilde çözeceğiz.
TÜRKİYE, HDP İLE NEFES ALACAK
HDP’nin "Barışçı ve Katılımcı Güven Ekonomisi"nin hedefi; dayanışmacı, kararların halkın iradesiyle alındığı, toplumsal ihtiyaçları karşılamaya yönelik bir ekonomik bakışla, üretenlerin ekonomik ilişkiler üzerinde denetimini artırmaktır. Perspektifimiz; doğa ile uyumlu ekonomi ve insan onuruna yaraşır istihdam yaratmak, dar gelirlilere gelir artışı sağlamaktır.
* Bu program için gerekli parasal kaynağı; kamusal israfları önleyerek ve adaletli bir vergi politikasıyla sağlayacağız. Böylece yoksulluk sınırının altında yaşayan yaklaşık 60 milyon yurttaşımıza aktaracağımız gelir ile hem adaletli bir yaşam hem de adaletli bir ekonomi var edeceğiz.
* HDP’nin ekonomi politikalarının kırmızı çizgisi, emekçinin haklarıdır. Mor çizgi kadınların hakları, yeşil çizgi ise tüm canlıların ekolojik haklarıdır. HDP olarak, emek ve doğa dostu, kriz 23 üretmeyen, verimli, adaletli bir ekonomi programı; emek ve doğa dostu bir büyüme modeli ile esnafın, çiftçinin, memurun, işçinin, emeklinin ekmeğini ve sofrasını büyüteceğiz.
* Asgari ücreti net 3 bin TL yükselteceğiz. Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı dâhil, kamuda çalışan hiç kimseye, bu asgari ücretin 3 katından fazla maaş ödenmeyecek.
SOSYAL HAKLAR PROGRAMI
* HDP iktidarında yoksulluğu yok edene kadar uygulayacağız. Bu kapsamda; hane geliri aylık 6 bin TL altında olan hanelerin gelirini uygulayacağımız sosyal politikalarla kademeli olarak yoksulluk sınırının üzerine çıkaracağız.
*Yoksulluk sınırının altında gelire sahip kamu çalışanlarına bin TL zam yapacağız.
*Yüzde 40 ve üzeri engel oranı olan tüm engellilere aylık bin TL, Emekli maaşı olmayan 1 milyon yaşlıya aylık bin TL, tüm işsizlere aylık en az bin TL, sığınma evlerinde yaşamını sürdürmek zorunda kalan tüm kadınlara uygun iş ve yaşam imkânı sağlanana kadar bin TL ödeme yapacağız.
* Emekli geliri ortalama 3 bin TL olacak.
ANTİ TEKEL YASASI ÇIKARACAĞIZ
AKP’nin sadece yandaş 19 firmaya verdiği 135 milyar liralık teşvik programı gibi teşvikler iptal edilecek. KOBİ’lere yönelik istihdam ve yatırım odaklı şeffaf bir teşvik sistemi kuracağız.
*Anti-tekel yasası çıkaracağız.
*KOBİ’lerde en az yarısı kadın olacak şekilde 5 milyon kişiye insan onuruna yaraşır yeni iş imkânı sağlayacağız.
* Hakça Dağıtım Programımızla dar gelirli vatandaşlarımızın gelirini artıracağız, böylelikle alışveriş artacak, esnaf nefes alacak.
* Esnaf dayanışma sandıkları kuracağız.
*Yerel yönetimlerle işbirliği içinde ve kooperatifleşmeyle şoför esnafına mazot desteği, balıkçı esnafına balıkçılık desteği sağlayacağız.
ÇİFTÇİLER NEFES ALACAK
*Çiftçiye mazot, gübre, ilaç ve tohum desteği artırılacak. Çiftçiye ürün alım garantisi verilecek.
* AKP’nin uygulamadığı, "Milli gelirin en az yüzde 1’i oranında (36 Milyar Lira) çiftçiye destek” kanunu derhal uygulanacak.
*Tarımsal arazilerin konutlaşmasının ve sanayileşmesinin önlenmesi amacıyla Tarımsal Sit Alanları tesis edilecek.
* Yayla yasakları derhal kaldırılacak köylere geri dönüşün koşulları oluşturulacak, bu kapsamda çiftçilere canlı hayvan ve arazi desteği sağlanacak.
ÇÖZÜM: HAKÇA DAĞITIM PROGRAMI
* HDP iktidarında adaletli ve etkin bir vergi sistemi kurarak, HAKÇA DAĞITIM PROGRAMI (HDP) için kaynak yaratacağız. Gelir ve servete göre artan oranlı bir sistemle, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız. Bu vergileri yoksulluğun azaltılması, istihdam yaratılması, nitelikli kamusal eğitim, ücretsiz sağlık ve ulaşım hizmetinin sağlanmasında kullanacağız. ÖTV ve KDV gibi vergilerin, gelirler içerisindeki payını düşüreceğiz.
*Asgari ücretten vergi almayacağız.
*AKP döneminde imar artışlarıyla yaratılan rantlar vergilendirilmedi. HDP iktidarında, kentsel rantları artan oranlı bir şekilde vergilendireceğiz.
*Gelir vergisi reformunu yapacağız. Yoksulluk sınırının altında gelire sahip vatandaşlarımızın vergi yükünü düşüreceğiz. Vergide en düşük dilimi yüzde 5’ten başlatacağız. Ücretliler için en az geçim indirimi uygulamasına geçilmesini sağlayacağız.
SOSYAL BÜYÜME MODELİ
* Kamusal hizmetleri bir hak olarak önceleyen projeler için yeni bir ekonomik ve sosyal kalkınma modeli uygulayacağız. Kamu-özel ortaklığı modeli ile normal maliyetin en az yüzde 40 üzerinde olan yatırım ve fonlama modeline son vereceğiz.
* Türkiye’yi kamu hukuku dışında bir anonim şirket gibi yönetmeye çalışan AKP’nin, bu projeleri ve finansman modellerinin yerine, doğrudan demokrasi mekanizmalarını harekete geçireceğiz. HDP iktidarında, Türkiye’nin her bölgesinde bölge halkının gerçek ihtiyaçları önceleyen yeni örgütlenme modelini hayata geçireceğiz. İşçi-çiftçi-tüketici kooperatifleri ve müştereklerden yana bir ekonomi modeli uygulayacağız.
* HDP iktidarında kurulacak Bölgesel Yatırım Bankalarının kurucu bileşenleri; Hazine, yerel yönetimler/belediyeler, işçi sendikaları, işçi, çiftçi ve tüketici kooperatifleri, halk meclisleri ve demokratik kitle örgütleri olacak.
KENTLER VE EVSİZ YURTTAŞLAR
* Kentlerin rant için yağmalanmasına karşı insan ve doğa dostu kentler inşa edeceğiz. “Çılgın projeler” yerine insan, toplum ve doğa yararına makul projeler gerçekleştirerek herkese insan onuruna yakışır barınma imkânı sağlayacağız.
* İmar barışında, yoksulların düşük değerli konutlarından yüzde üç değil (AKP’nin açıkladığı gibi), yüzde bir vergi alacağız. Yüksek rantları, artan oranlı vergilemeye tabi tutacağız. AKP’nin yapmak istediği gibi, bir konutu olanla ‘yüz dairesi’ olandan aynı oranda vergi almayacağız. Bu kapsamda elde edilen vergileri kuracağımız İmar Fonu’nda toplayacağız. Bu fonu, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kentsel alt yapı ve yerinde kentsel dönüşüm için kullanacağız.
HERKESE NİTELİKLİ ÜCRETSİZ KAMU HİZMETİ
* Yoksulluk sınırının altındaki yurttaşlarımıza, su ve elektrik kullanımı asgari ihtiyaç miktarına kadar ücretsiz olacaktır. Böylece, bu miktarların aşılmaması sonucuyla enerji tasarrufu sağlanacak ve kaynak israfı önlenecektir. Bu miktarları aşan tüketimi olanlar ise artan oranlı fiyatlandırmaya tabi olacaktır.
DEMOKRATİK BÜTÇE
* Bütçe hakkı temel haklardandır. Meclis’in bütçe yapım ve denetleme hakkını sağlayacağız. Yerel yönetim bütçeleri yerel meclislerde oluşturulacak. Genel bütçenin payını kademeli olarak azaltacağız.
* AKP Hükümeti son yıllarda güvenlikçi politikalara artan oranda kaynak aktarıyor. Bu politikalar bir yandan ülke içinde toplumsal barışı, dışarıda da bölgesel barışı tehdit ediyor. HDP iktidarında, Türkiye’de ve bölgemizde uygulayacağımız barışçı politikalar ile bu harcamalardan büyük ölçüde tasarruf edeceğiz.
* Kar amaçlı değil toplumsal yarar odaklı yapıları destekleyeceğiz.
* Topluluk ekonomisi ile yeni bir kooperatifçiliği destekleyeceğiz. Halk çiftliklerini inşa edeceğiz.
*Türkiye’de kamusal israf devasa boyuttadır. HDP iktidarında yoksulların üzerindeki vergi yükünü artırmadan, israfları önleyerek ortaya çıkarılan kaynağı sosyal haklara ve düşük gelirlilere transfer edeceğiz.
* 2018 yılında 2 milyar lirayı aşması beklenen Cumhurbaşkanlığı bütçesini yüzde 90 oranında düşüreceğiz.
* HDP iktidarında, faizleri emir ile değil güven ile düşürerek faiz giderlerimizi azaltacağız.
* Mersin Akkuyu ve Sinop nükleer santral projeleri iptal edilecek.
*Vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, ihalelere fesat suçlarına ilişkin yaptırımları arttıracağız.
* HDP iktidarında yapılacak tek özelleştirme, makam araçları, makam helikopterleri ve makam uçakları olacaktır. Cumhurbaşkanlığı’nın uçakları özelleştirme kapsamında satılacak. Cumhurbaşkanı dâhil tüm kamu görevlileri tarifeli uçak ve toplu taşıma kullanacak.
* Başta şeker fabrikaları olmak üzere özelleştirmeleri iptal edeceğiz. Siyaset tercihte bulunmaktır. Ekonomi politikalarında tercihimizi yoksullardan, emekten, barıştan, kadından, doğadan yana kullanacağız.
EN GÜZEL ÜLKE EMEKÇİNİN HAKKINI ALDIĞI ÜLKEDİR
OHAL rejimi, barış diyen akademisyenlerin işinden atıldığı, mahkeme kapılarında süründürüldüğü, grevlerin yasaklandığı, özgür toplu sözleşmelerin engellendiği, KHK’lerle kamu emekçilerinin ihraç edildiği ve açlıkla terbiye edilmek istendiği ‘emek düşmanı’ bir dönemin adı olmuştur.
* İşçi sağlığı ve iş güvenliği vazgeçilmez bir haktır. Bu konuda gerekli önlemleri alacak, yapısal düzenlemeleri yapacak ve uluslararası standartları istisnasız uygulayacağız. Emek ağırlıklı olacak şekilde ilgili kurumların yönetiminde faaliyet gösterecek olan ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Ulusal Konseyi’nin kuruluşunu sağlayacağız.
* İşçi cinayetlerinde ana firma ve üst işveren sorumluluğunu esas alacak düzenlemeleri yapacağız.
* İnsan onuruna yaraşır bir ücret politikası uygulayacağız. Asgari ücreti vergiden muaf tutacağız. Asgari ücretin, greve hakkını da kapsayacak şekilde eşit temsile dayalı toplu pazarlıkla belirlenmesi için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
* Kayıtdışı çalışmayı ortadan kaldıracağız. Sosyal güvenlik sistemi için gerekli kaynağı kayıtlı istihdam üzerinden sağlayacağız. • Kriz bahanesiyle toplu işten çıkarmaları yasaklayacağız. • Emeklilerin sendikal örgütlenme özgürlüğü önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Emeklilik yaşını düşürecek, mezarda emekliliğe son vereceğiz.
* Güvenli iş ve güvenli gelecek her emekçinin hakkıdır. Kiralık işçi uygulamasına son verecek, özel istihdam bürolarını kapatacak, istihdama aracılık hizmetlerini kamu eliyle yürüteceğiz.
* Kamu ya da özel bütün çalışma alanlarında taşeronluğa son verecek, taşeronluk sistemini kaldıracağız. Taşeron işçilerin geriye dönük tüm haklarının iadesi için gerekli düzenlemeleri yapacağız. Eşit işe eşit ücret uygulayacak, ayrımsız herkese iş güvencesi sağlayacağız.
* Ev işçiliğini İş Kanunu kapsamına alacağız. Ev işçilerinin örgütlenme, sosyal güvenlik, işçi sağlığı gibi haklarını yasayla düzenleyeceğiz.
* Mevsimlik tarım işçiliğini yasal statüye kavuşturacak, örgütlenme özgürlüğünün önünü açacağız. Mevsimlik işçilerin; ulaşım, barınma, beslenme, temiz su, tuvalet, ücret, çalışma saatleri, iş güvenliği, sağlık, sosyal güvence, çocukların eğitimi gibi haklarının işverenlerle işçiler arasındaki sözleşmelerle belirlenmesine imkân sağlayacağız.
* Başta KHK’lerle ihraç edilenler olmak üzere, haksız ve hukuksuz bir şekilde mağdur edilen kamu emekçilerini görevlerine iade edecek, kayıplarını tazmin edeceğiz. KHK’leri bütün sonuç- larıyla ortadan kaldıracak, sadakat değil, liyakatı esas alan bir istihdam politikası uygulayacağız.
EMEK SÖMÜRÜSÜ BİTECEK
* Emek ağırlıklı olacak şekilde ilgili kurumların yönetiminde faaliyet gösterecek olan ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Ulusal Konseyi’nin kuruluşunu sağlayacağız.
* İnsan onuruna yaraşır bir ücret politikası uygulayacağız. Asgari ücreti vergiden muaf tutacağız. Asgari ücretin, greve hakkını da kapsayacak şekilde eşit temsile dayalı toplu pazarlıkla belirlenmesi için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
* Grev ve toplu eylem hakkını bütün çalışanlar için temel bir hak arama, koruma ve geliştirme aracı olarak güvenceye alacak, hükümetin grev erteleme yetkisini kaldıracağız.
* Resmi haftalık çalışma saatlerini ücret kaybına yol açmaksızın 35 saate indireceğiz.
* Kayıt dışı çalışmayı ortadan kaldıracağız. Sosyal güvenlik sistemi için gerekli kaynağı kayıtlı istihdam üzerinden sağlayacağız.
* Emeklilerin sendikal örgütlenme özgürlüğü önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Emeklilik yaşını düşürecek, mezarda emekliliğe son vereceğiz.
* Güvenli iş ve güvenli gelecek her emekçinin hakkıdır. Kiralık işçi uygulamasına son verecek, özel istihdam bürolarını kapatacak, istihdama aracılık hizmetlerini kamu eliyle yürüteceğiz.
* Kamu ya da özel bütün çalışma alanlarında taşeronluğa son verecek, taşeronluk sistemini kaldıracağız. Taşeron işçilerin geriye dönük tüm haklarının iadesi için gerekli düzenlemeleri yapacağız. Eşit işe eşit ücret uygulayacak, ayrımsız herkese iş güvencesi sağlayacağız.
* Kıdem tazminatının gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Kıdem tazminatını alamayan işçilerin alacaklarını Hazine güvencesine alacağız.
* Ev işçiliğini İş Kanunu kapsamına alacağız. Ev işçilerinin örgütlenme, sosyal güvenlik, işçi sağlığı gibi haklarını yasayla düzenleyeceğiz.
* Kadınların yarı zamanlı çalışmasına yönelik düzenlemeler, kurumsal bakım hizmetleri ile desteklenecek. Yarı zamanlı çalışan kadınların işsizlik ödeneği ve emeklilik haklarından yararlanma koşulları genişletilecek.
*Mevsimlik tarım işçiliğini yasal statüye kavuşturacak, örgütlenme özgürlüğünün önünü açacağız.
* Başta KHK’lerle ihraç edilenler olmak üzere, haksız ve hukuksuz bir şekilde mağdur edilen kamu emekçilerini görevlerine iade edecek, kayıplarını tazmin edeceğiz.
* İnşaat ve altyapı sektöründe yapı işçiliği standartlara uygun hale getirilecek. Taşeron sisteminin varlığına son verinceye kadar, işçilere insana yaraşır barınma koşulları sağlanacak.
SOSYAL EŞİTLİK GELECEK
* Barınma hakkı doğrultusunda, tüm yurttaşların barınma sorununu çözeceğiz. Halkın hem daha ucuza yaşayabilmesi, hem de iş sahibi olabilmesi için üretim ve tüketim kooperatifleri kuracağız ve/veya bu kooperatifleri destekleyeceğiz.
* Su, elektrik ve doğalgazda belirli bir miktara kadar tüketim yapanlara ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamına girenlere ücretsiz hizmet sağlayacağız. Hane halkı fiyat esnekliğini hesaplayarak tarife yapısını uluslararası asgari standartlara göre belirleyeceğiz.
* Su tüketiminde 10 metreküp ücretsiz kullanım sağlayacağız. Dört kişilik bir aile için 200 kwh/ay elektrik hizmetini bedelsiz vereceğiz.
* Su, doğalgaz ve elektrik faturalarından yapılan tüm vergi kesintilerini kaldıracağız.
* Toplu ulaşım öğrenci, engelli, emekli, genç ve yoksulluk sınırının altındaki yurttaşlarımız için ücretsiz olacak.
* Sosyal Güvenlik Kurumu ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumları hükümet, çalışanlar, işverenler ve STK’lar ile birlikte açık, demokratik ve hesap verebilir bir yönetim şekline kavuşturulacak.
* Bireysel zorunlu özel sigortaya yönelik katkı payı uygulamasını sonlandırarak kesintileri maaşlara yansıtacağız.
SOSYAL HAKLAR PROGRAMI
* Sosyal yardımları iktidarın bir lütfu olmaktan çıkararak, yurttaş hakkı temelli bir sosyal politika izleyeceğiz. Sosyal yardım almak isteyenlerin rencide edilmeksizin bu hizmetten faydalanmasını sağlayacağız.
* Devletin halen uygulamakta olduğu sosyal yardımlara devam edecek ve hak sahiplerinin uygulamadan kaynaklanan mağduriyetlerini gidereceğiz.
* Kadınlara yönelik sosyal destek paketlerini sosyal adalet ve eşitlik ilkesine göre, cinsiyet eşitliğini gözetir bir şekilde sunacağız.
* Eşi vefat etmiş kadınlara sunulan destekten boşanmış kadınların da faydalanmasını sağlayacağız.
* Yaşlıların ailelerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın belirli saatlerde bakım desteği almasına ilişkin kamusal hizmetleri geliştireceğiz.
* Engelli yurttaşlarımız için Engelleri Kaldırma Bakanlığı kuracağız. Engellilere yönelik sunulan kamu hizmetlerini, engel grupları-nın farklılıklarını göz önünde bulundurarak sağlayacağız.
* Bütün engelli yurttaşların sosyal güvenceye kavuşturulmalarını sağlayacağız.
PARASIZ, EŞİT SAĞLIK SİSTEMİ
* Sağlık hizmetleri, üretimden sağlık emekçilerinin dağılımlarına kadar parasız, eşit, ulaşılabilir, anadilinde, cinsiyet eşitlikçi ve ekolojik, her bireyin katılımını esas alan, erişilebilir sağlık kurum ve kuruluşlarını inşa eden bir anlayışla sürdürülecek.
* Sağlık hizmetlerinin planlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve denetlenmesi süreçlerinin tümü için halkın ve sağlık emekçilerinin katılacağı demokratik bir sağlık sistemi oluşturulacak.
* Sağlık hizmetlerinde koruyucu ve sağlığı geliştirici hizmetler esas alınacak. Bu amaçla öncelikle “halk sağlığı birimleri” kurulacak. Halk sağlığı birimlerinde sağlığın toplumsallaşması çalışmalarına yer verilecek.
* Kamu hastanelerinde toplumsal yarar esaslı çalışma ilke edinilecek. Performansa dayalı ücretlendirme gibi kâr odaklı uygulamalara son verilecek.
* İlave ücret, prim, katkı-katılım ve her türlü cepten ödemeler kaldırılacak.
* Sağlıktaki özelleştirmenin yeni biçimi olan şehir hastaneleri modeli kaldırılacak ve şehir hastaneleri bir an önce kamuya devredilerek bu talana son verilecek. Kent içindeki hastaneler korunacak.
PARASIZ VE EŞİT EĞİTİM SİSTEMİ MÜMKÜN
* Eğitim bir haktır, okul kamusal bir söylem alanı ve ortak yaşam mekânıdır. Bu nedenle eğitimin finansmanı vergilerle sağlayacağız. Her ne ad altında olursa olsun velilerden asla para talep etmeyeceğiz.
* Okullar arasındaki farklılıkları ortadan kaldıracağız.
* İdeolojik saiklerle okulları ayrıştıran 4+4+4 uygulamasına son vereceğiz. Tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi, ırkçı eğitim müfredatını lağvederek bilimsel, laik, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu, anadilinde eğitimi esas alan yeni bir eğitim müfredatını hayata geçireceğiz.
* Din derslerini zorunlu olmaktan kaldıracağız.
* Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi müfredata eklenecek.
* Eğitim sistemini toplum ve doğayla bütünleşik halde, ekolojiyi temel alarak yeniden yapılandıracağız.
* Kız çocuklarını güçlendiren ve eğitim hakkından eksiksiz ve tam bir şekilde yararlanmasını sağlayan destekleme politikalarını uygulayacağız.
* Eğitim kurumlarında kadınların ve LGBTİ’lerin her tür baskı, şiddet, dışlanma, görmezden gelmeye maruz kalmalarını engelleyerek kendi karar ve uygulamalarını esas alacağız.
* Her yıl adı, içeriği, biçimi değiştirilen OKS, SBS, TEOG, LYS ve YGS gibi tüm merkezi sınavları kaldıracağız.
* 200 bin öğretmen ataması yapacağız.
* YÖK’ü kaldırarak yerine üniversiteler arası ilişki ve bilgi akışını sağlayacak bir koordinasyon kurulunu kuracağız.
* Cezaevlerinde politik nedenlerle bulunan binlerce öğrencinin özgürlüklerine kavuşması için yasal düzenlemeler yapacağız.
* “Bu Suça Ortak Olmayacağız” diyerek düşünce ve ifade özgürlüğü hakkını kullandıkları için OHAL KHK’leriyle haksız ve hukuksuz biçimde üniversitelerden atılan akademisyenlerin, öğret- 53 menlerin ve öğrencilerin geri dönmelerini sağlayacağız.
* Üniversitelerde Kürtçe, Lazca, Süryanice gibi asimilasyona uğratılan dillerde yeni kürsülerin açılmasını sağlayacağız.
DOĞA VE HAYVAN HAKLARI
* BİZ’ler kırda ve kentte, doğa ve yaşam haklarını savunma ve koruma mücadelesi verenlerin taleplerini hep birlikte gerçekleştireceğiz.
* HDP olarak, sermayenin çıkarı için yapılan baraj, HES, termik, nükleer vb. projelere, ekolojik yıkıma yol açan maden işletmeciliğine, endüstriyel atık ve kirlilik sonucunda yaşam alanlarının tahribine yol açan uygulamalara son vereceğiz.
* Kentleri yağmalayan, halkın barınma hakkını yok eden kentsel dönüşüm projelerini; tarihi, kültürel varlıkları ve ortak yaşam alanlarını gasp edenleri durduracağız. Sermayenin tüm yıkıcı kır ve kent politikaları aracılığıyla su, atık su ve katı atık gibi çevresel hizmetlerin özelleştirilmesinin ve piyasalaştırılmasının önüne geçeceğiz.
* Kanal İstanbul gibi projelerin tümü başlatılmış olsa dahi durdurulacak.
* Sermaye projelerinin kent kimliğini oluşturan tarihi mekânları, ormanları ve doğal alanları yok etmesine, ekolojik yıkıma yol açmasına izin vermeyeceğiz.
* Yerküre üzerindeki yaşam için vazgeçilmez olan suyun varlık olarak korunmasını esas alacağız. Suyun metalaştırılmasına son vereceğiz.
* Tarım alanlarının, ormanların ve meraların sermaye projelerinde kullanılmasına izin vermeyeceğiz.
* Tarım alanlarını sit kapsamına alacak ve koruyacağız. Geçimlik/ küçük çiftçiliği, hayvancılığı, arıcılığı destekleyeceğiz.
* Nükleere ve radyoaktiviteye dayalı üretim ve yeniden dönüşüm yapılanmasına, tarım alanlarının, meraların, ormanların, kıyıların nükleer atık sahası olmasına izin vermeyeceğiz.
* Su kullanım hakkı anlaşmalarını iptal edeceğiz.
* Tüm canlıların yaşam hakkını savunurken, Hayvan Hakları Kanunu çıkaracağız.
* Hayvanlara yönelik işkence, kötü muamele, cinsel saldırı, öldürme gibi suçlarda cezaları caydırıcı olacak şekilde arttıracağız.
* Toplama kamplarına dönüşmüş hayvan barınaklarını kaldırılacağız.
KOMŞULARIMIZ VE DÜNYAYLA BARIŞ HALİNDE
Bütün iktidarını içeride ve dışarıda yürüttüğü savaş ve gerginlikler üzerinden koruyan mevcut hükümet, sürekli düşmanlık ve toplumsal kamplaşma üretmekte, ülkede ve küresel ölçekte halklar arası toplumsal barışı ciddi anlamda tehdit etmektedir. Coğrafyamıza kader olarak dayatılan bu savaş düzenini değiştireceğiz!
* Başta Ortadoğu olmak üzere, tüm dünya halklarının kendi siyasi geleceklerini özgürce belirlemeleri ve halkların kendi kendilerini yönetecekleri demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yönetim anlayışını geliştirmeleri ve uygulamaları için mücadele edilecek.
* Ortadoğu’da mevcut iktidar tarafından yürütülen Kürt düşmanı politikaya derhal son verilecek ve Kürt halkıyla barış sağlanacak.
* Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi, halkların kardeşliğine ve eşitliğine dayalı demokratik bir çözümün ortaya çıkarılması için çaba harcayacak ve Rojava halkının açığa çıkardığı demokratik yönetim iradesinin tanınması ve Demokratik Suriye yönetiminin yaşam bulması için mücadele edilecek.
* İsrail hükümetinin etnik temizliği esas alan işgalci politikalarına karşı duracak. Filistin’in işgaline son verilmesine ve Filistin halkının kendi siyasi geleceğini belirlemesine imkân sağlayacak bağımsız devlet kurma hakkının tanınması için gerekli desteği vereceğiz.
* Kıbrıslı Türk ve Rum halklarının Ada’nın bölünmüşlüğüne son vermek ve politik çözümü sağlamak için ortaya koydukları çözüm önerilerini ve çabalarını desteklemeye devam edeceğiz.
* Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargoyu kaldıracak, gerekli ekonomik, politik ve diplomatik ilişkileri geliştirecek, Türkiye tarafından tek yanlı kapatılan Türkiye-Ermenistan sınırını koşulsuz olarak açacağız. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Karabağ sorununda barışçıl çözüm çabalarını destekleyeceğiz.
* Avrupa Birliği’nin insan haklarına riayet, yerel demokrasi, güçler ayrılığı, hukukun üstünlüğü gibi ön plana çıkardığı ilkeleri savunmaya devam edeceğiz. AB'nin özellikle Yunanistan krizinde ve göçmen katliamlarında belirgin hale gelen neo liberal politikalarına karşı duruşunu ve Avrupa'nın ezilenleriyle ortak mücadelesini destekleyecek, AB’yle müzakere ve tam üyelik çalışmalarını ilkelerimiz çerçevesinde ele alacağız.
* Emperyalist müdahalelere, başka ülkelerin topraklarının işgal edilmesine, komşu ülkelere askeri veya iç savaşı kışkırtıcı müdahalede bulunmak gibi politikalara karşı çıkmaya devam edeceğiz.
* Avrupa ve dünya genelinde ırkçılık, anti-semitizm, insan ticareti (kadın, çocuk, emek sömürüsü), göçmenlik sorunları, uluslararası uyuşturucu ticareti, yerinden edilme, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve benzeri insanlık değerlerini ilgilendiren sorunlara yönelik çözümlerin geliştirilmesi amacıyla gerekli işbirliklerini yapacağız.
KÜLTÜREL HAKLARIMIZI KORUYUP YAŞATACAĞIZ
AKP, hayatlarımızı, kültürel değerlerimizi ve farklılıklarımızı kendi varlığı için tehlike olarak görüyor. Her birini tek bir potada eritip kendi iktidarının mutlak hegemonyasını kurmaya çalışıyor.
* Halklar arasında Yeni Yaşam kültürünü örgütlemeye, üretmeye, paylaşmaya, anlatmaya devam edeceğiz.
* Sanatın ve sanatçının özgür bir ortamda üretebilmesinin bütün koşullarını yaratacağız.
* Çok dilli, çok sesli, çok renkli bir sanat ve kültür politikasını benimseyerek, sanata yönelik destek programlarını rant kapısı olmaktan çıkarıp yaratıcı sanatı teşvik edeceğiz.
* Ülkemizde yaşayan ve kaybolan dillerdeki sanat ve kültür eserlerinin gün yüzüne çıkarılması, üretilmesi ve geliştirilmesi için her türlü koşulu yaratacağız.
* Sansüre neden olan tüm yasaları yürürlükten kaldıracağız.
* Hasankeyf, Sümela, Efes, Zeugma ve Göbeklitepe gibi insanlık mirasına denk düşen varlıklarımızı koruyacağız, bu alanlara yönelik rant projelerini durduracağız.
* Özellikle sinema ve televizyon sektöründe rastlanan sömürü ve insanlık dışı çalışma koşullarına son vereceğiz.
* Kültür ve sanat alanında Devlet Sanatçısı unvanı verme uygulamasını kaldıracağız.
SPORDA ŞİDDET SON BULACAK
AKP ile Federasyon ve kulüp yönetimleri yandaş sermaye tekeline bırakılmıştır. Spor, kitleler üzerinde propaganda aracına dönüştürülmüş, dostça yarışın ve hoşgörünün değil şovenizm ve holiganlığın alanı olmuştur.
* Spora şaibe ve şike bulaştıran, belli kulüplere imtiyaz sağlayan, spor alanını mafyatik bir rüşvet ve kara para aklama alanına çevirenlere karşı halkın sporunu yaratacağız.
* Sporu devletin ideolojik alanı olmaktan çıkarıp, halkın genel sağlığı ve bir boş zaman etkinliği olarak yeniden örgütleyeceğiz. Federasyonları demokratikleştirip inisiyatifi yerellere devredeceğiz.
* Sporu toplumsal gerilim kaynağı olmaktan çıkarıp, toplumsal buluşma ve ortak coşku alanı haline getireceğiz.
* Spor yapılanması, rakibe ve onun emeğine saygı duyma, adil koşullarda mücadele etme, kazanmaktan çok yarışın ve etkinliğin parçası olmayı önemseme gibi değerleri aktaracak.
* Spora ayrılan kaynakları, dev sermaye yapılanmalarına değil her yurttaşın spor yapma imkanı için harcayacağız.
* Passolig uygulamasına son vereceğiz.
* Amatör spor desteklenecek, mahalle ve köylerde spor merkezleri kurulacak. Spor, militarizm, cinsiyetçilik ve milliyetçiliğin av sahası olmaktan çıkartılacak.
BASIN VE İNTERNET ÖZGÜR OLACAK
Türkiye’de medya tek sesli hale gelmiş¸, iktidar medyayı toplumun dizaynı için bir araç olarak kullanmıştır. OHAL döneminde gazetelere kayyum atanmış¸ 213 muhalif medya kuruluşu KHK’lerle kapatılmıştır. İktidarın politikalarını eleştiren, sorgulayan yayınlar ise yapılamaz hale gelmiştir. 223 muhalif gazeteci cezaevindedir. Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 155. sıraya gerilemiştir. Görsel, işitsel ve yazılı yayıncılık iktidar eliyle ortadan kaldırılmış¸, TRT gibi kamu yayıncılığı yapması gereken ve tüm yurttaşların vergisiyle finanse edilen bir kurum, iktidarın en önemli medya organı olarak hizmet vermiştir.
* Siyaset ve ticaret ilişkileri nedeniyle toplumun doğru haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasını ve medya aracılığıyla vatandaşın istismar edilmesini önleyeceğiz. Medya kuruluşları sahiplerinin başka sektörlerde faaliyet göstermesine izin vermeyeceğiz.
* Yasalarda basın özgürlüğünü engelleyen tüm düzenlemeleri kaldıracağız.
*Cezaevlerinde tutuklu gazeteci kalmayacak.
* Haber yapma ve gerçekleri yazma özgürlüğünü güvence altına alacağız.
* Medyadaki tekelleşmeye son vereceğiz. Tekçi iktidar medyası yerine halkın medyası olacak. Çoğulcu, çok sesli, anadilinde yayıncılığı güvence altına alacağız.
* Olağanüstü Hal kapsamında (OHAL) çıkarılan KHK’lerle kapatı- lan tüm medya kuruluşları yeniden açılacak.
* Medyadaki her türlü kışkırtıcı, hedef gösterici, cinsiyetçi, nefret dilinin önüne geçeceğiz. Yayınlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi, çocukların korunması tam güvence altında olacak. Şiddeti, tacizi, istismarı, nefret dilini teşvik edecek yayınlara yönelik demokratik denetim mekanizmaları işletilecek.
*RTÜK, demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yapılandırılacak, RTÜK’ü yasakçı bir konumdan çıkaracağız.
*İnternete yönelik her türlü sansür uygulamasına son vereceğiz. Keyfi internet yasakları ve sosyal medyadaki düşünce özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız. Wikipedia, Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarına yönelik yasakları sonlandıracağız.
ÇOCUK HAKLARI KORUNACAK
AKP 16 yıllık süreçte çocuklara yönelik kapsamlı politikalar üretmediğinden dolayı çocuklar korumasız haldedir. Çocuğa yönelik istismar yüzde 700 artarken, çocuk işçiliği, erken evlilik, intihar, uyuşturucu bağımlılığı ve kayıp çocuklar gibi sorun alanları kor- kutucu boyutlara ulaşmış durumdadır. Çocukların cezaevlerinde yaşadıkları taciz, cinsel istismar ve saldırılar bu ülkenin/iktidarın ayıbı olarak karşımızda durmaktadır.
* 18 yaşın altındaki herkes çocuktur. Her bir çocuğun mutlu, onurlu ve barış içinde yaşamasını sağlayacağız. ?
* Siyasetler üstü bir çocuk politikası için Çocuk Bakanlığı kuracağız.
* Çocuk cezaevlerini kapatacağız. Alternatif modeller uygulayarak, onarıcı adalet mekanizmalarını yaşama geçireceğiz.
* Tüm kamusal ve özel alanlarda çocuğa yönelik şiddete izin vermeyeceğiz.
* Bütün çocukların gelişimine uygun, anadilinde, bilimsel ve insan haklarına dayalı bir eğitim anlayışını uygulamaya geçireceğiz. ?
* Çocuk dostu belediyecilik için yasalar çıkaracağız. Yerellerde belediyelere bağlı olarak Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Komisyonları kuracak ve çocuk temelli alanlara yeterli kaynak ayıracağız.
* Çocuk yoksulluğunu önleyici politikalar geliştireceğiz. Tüm çocukların gıda hakkını korumak için her mahallede Gıda Bankası kuracağız. Her çocuğa temel gıda maddelerini içeren gıda paketini ücretsiz vereceğiz.
* Sokakta yaşayan ve çalışmak zorunda kalan hiçbir çocuk kalmayacak. Çocuk işçiliğini ortadan kaldıracağız.
* Çocuklarda madde bağımlılığının son bulması için önleyici ve koruyucu politikaları hayata geçireceğiz.
* Çocuklara hizmet üreten her kurumda yeterince uzman personel istihdam edeceğiz.
* Çocukların kaldığı yurtlar ve diğer kurumlarda yaşanan şiddet ve istismarı önleyecek denetleme mekanizmalarını hayata geçireceğiz.
* Çocuğu yaşamın tüm alanlarına katacak etkili mekanizmalar kuracağız.
ÖZGÜR BİR GENÇLİK
* Türkiye’yi geleceksiz bırakan genç işsizliği ile mücadele önceliklidir. İşsiz gençlerin sosyal yaşamdan dışlanmalarının önüne geçeceğiz, mahallelerde ve semtlerde dayanışma ağlarını ve sosyalleşme olanaklarını geliştireceğiz.
* Nitelikten tamamen uzak bir şekilde “her kente bir üniversite” diyen anlayışın yarattığı yüz binlerce diplomalı işsize, umutsuz gençlere nefes olacağız.
* Eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, spor, sosyal ve kültürel gelişim gereksinimlerinin nitelikli ve parasız olarak karşılanması bir gençlik hakkıdır. Bu hakkın hayat bulmasını sağlayacağız.
* Gençlik Meclisleri modeli karar alma mekanizmalarının mutlak bir parçası olacak.
* 18 yaşındaki her yurttaşın sokakta, üniversitede, lisede, siyasal yaşamda söz, yetki, karar ve katılım hakkının önündeki tüm anayasal engelleri kaldıracağız.
* İşe alımlarda torpil ve kayırmacılığa son verip, liyakata dayalı, bilimsel ölçütler getireceğiz. Memur alımlarında kayırmacılığa sebep olan mülakat şartını kaldıracağız.
* Tüm gençlerin vize ve pasaport işlemlerinin ücretsiz bir şekilde yapılması sağlanacak.
* Çalışan, işsiz, öğrenci tüm gençlere, her ay 500 TL yükleyeceğimiz GENÇ KART dağıtacağız.
* Tüm üniversite öğrencilerine ücretsiz yurt ve barınma imkânı sağlayacağız. Yurt ve barınma imkânı sağlanamayan yaklaşık 1 milyon üniversiteli öğrenciye 500 lira kira yardımı yapacağız.
* KYK burslarını karşılıksız hale getireceğiz. Bursları her öğrenci için en az 750 TL’ye çıkaracak, bu miktarı yüksek lisans ve doktora için kademeli olarak artıracağız. 2010 yılına kadar olan geçmiş KYK borçlarını silecek, 2010 yılından itibaren ödenen üniversite ve yurt yemekhanelerini ücretsiz hale getireceğiz.
KADINLAR DEĞİŞTİRİR!
Kadınlar sosyal, siyasal, entelektüel alandaki var oluşlarını ortadan kaldıran, kadınları görünmez alanlara iten, yeteneklerini, birikimlerini yok eden, kadınların toplumsal yaşamda var olma hakkını yok sayan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyadır. Erkek egemenliği, faşizmin yükselişiyle birlikte kadınlar üzerindeki baskısını sistematik olarak artırmıştır. Kadın cinayetleri, tecavüzler, kadın kazanımlarının, medeni ve sosyal hakların gaspı, yaşam biçimlerine müdahale, kadın iradesini rehin tutma, evde ve sokakta kadına karşı derinle- şen şiddet, iktidarın kadın politikalarının bir sonucudur.
Kadınların yer almadığı, sesinin sözünün yansımadığı bir rejim kurulmak isteniyor. Çünkü biliyorlar ki, kadınlar oldukları hiçbir yerde tekçiliği ve erkek egemenliğini yeşertemezler. Kadınlar, OHAL şartlarında bile sokakları terk etmiyor ve muktedirlere geçit vermiyor. En büyük güç kadın ittifakıdır. Kadınlar güçleri- nin, farkındadır ve yan yana yürümeye devam etmektedir.
Kadınların, tarihin bu evresinde alacağı tutum ve tavır geleceği doğrudan etkileyecektir. Yaşamın, siyasetin, hakların eşit paylaşımı için birlikte, eşit ve özgür bir ülkeyi yeniden kurmak için erkek egemen iktidara meydan okuyorlar ve değiştiriyorlar.
24 Haziran seçimleri ile sadece bir cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçilmeyecek, bir rejim de değiştirilecektir. 16 yıldır adım adım uygulamaya konulan ve açık bir faşizme dönüşen bu tekçi, cinsiyetçi, militarist rejimi kadınlar değiştirir. Kadınlar hayatlarına sahip çıkmak için meydanlarda ve sandık başlarında olacaklar.
24 Haziran’da her şey kadınlarla değişecek. 24 Haziran seçimleri, kadınlar için bir dönüm noktası olacak. 16 yıldır kadınlar üzerindeki baskısını giderek artıran, tekçi ve erkek egemen yönetime karşı kadınlar iradelerini, sözlerini ve hayallerini yönetime taşıyacaklar. Her türlü muhalefetin hedef alındığı bu dönemde, kadınlar, kadın dayanışmasını ülkenin dört bir yanına yayacak. 8 Mart’larda, 25 Kasım’larda, kadın grevlerinde ne kadar güçlü olunduğu bir kez daha görüldü. Kadınlar güçlerinin farkındadır.
25 HAZİRAN’DA KADINLAR YÖNETİMDE OLACAK
Kadınlar, evde, sokakta, sosyal ve siyasal alanda mücadele ederek kazandıkları eşit temsil ve eş başkanlık sistemini Cumhurbaşkanlığına da taşıyacak. Kadınlar, Eş Genel Başkanlığı, belediye eş- başkanlığını ve tüm yönetim kademelerinde eşit temsiliyeti nasıl başardılarsa bunu da başaracaklar.
* Toplumsal barışın tesisinde kadınların inisiyatifi etkin ve görünür kılınacak. Kadınlar arasında sınırları aşan bir dayanışmayı büyüteceğiz.
* Tüm dünyanın gıptayla izlediği eşbaşkanlık modeliyle kentlerimizi yönetmeye devam edeceğiz. Kayyumların kapattığı tüm kadın destek evlerini tekrar açıp, kadın dostu kentler inşa etmeye devam edeceğiz. ?
* Olağanüstü Hal bahane edilerek kapatılan ve kadınların yaşamında hayati bir önem taşıyan tüm kadın derneklerini ve vakıflarını hep birlikte tekrar açacağız.
* Kadınların seslerini duyurabilecekleri, “erkekler ne der diye düşünmeden” kadın haberciliği yapacak, toplumsal cinsiyet eşitliği- ni temel alan özgür basın geleneğini güçlü inşa edeceğiz.
* Biz’ler, kadınlarla ilgili sorunlara doğrudan kadınların ve kadın kurumlarının çözüm geliştirdiği Kadın Bakanlığı’nı kuracağız. ?
* Bizleri evlilik, giyim, savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz. Farklılıklarımızla, özgürlüğümüzle ve inşa edeceğimiz barışla buluşacağız.
* Kendi erkek egemen çıkarlarını meşrulaştırmak için dini inançları araçsallaştıran iktidara karşı; kadın haklarına saygılı inanç özgürlüğünü savunacağız.
* Başörtümüze de etek boyumuza da kendimiz karar vereceğiz.
* Engelli kadınlarla birlikte engelsiz bir yaşamı birlikte inşa edeceğiz.
* Kadınların uluslararası birlikteliğinin kutlaması olan 8 Mart’ı kadınlar için resmî tatil ilan edeceğiz.
* Erkeklerin de ebeveynlik sorumluluğunu üstlenmelerini, ev emeğini paylaşmalarını teşvik edeceğiz. Devredilemez babalık izni getireceğiz.
* Ortak yaşam alanlarında ev içi emeğin de çocuk, yaşlı ve hasta bakımının da ortaklaştırılması için politikalar üreteceğiz. Ücretli ya da ücretsiz bakımın, kadınların işi olmaktan çıkması için hasta, yaşlı bakım evleri açacağız.
* Evleri, işyerlerini, sokakları ve geceleri kadınlar için güvenli hale getireceğiz. Yaşadığımız alanlarda şiddet, taciz korkusu olmadan özgürce dolaşabileceğiz.
* Cezaevlerinde muhalifler, seçilmiş milletvekilleri, belediye baş- kanları değil; isimleri şiddetle, tecavüzle, yolsuzlukla, istismarla anılanlar olacak; İstanbul Sözleşmesi’ne uygun nitelikte ve yeterli sayıda sığınak ve tecavüz kriz merkezi kuracağız.
ERKEK ADALETİN YERİNE GERÇEK ADALETİ GETİRECEĞİZ
* Kadın cinayetleri davalarında erkeklik indirimi halini almış “iyi hal” ve “tahrik” indirimlerine karşı faillerin caydırıcı ve adil cezalar almasını sağlayacağız.
* Adalet artık ertelenmeyecek, kamu vicdanında bir yara olan cezasızlık ortadan kalkacak.
* Türkiye’de çalışmak istediği halde işsiz, milyonlarca kadın var. Hiçbir kadın yoksullukla, işsizlikle mücadele etmek zorunda kalmayacak.
* Esnek, güvencesiz, yarı zamanlı değil; güvenceli, eşdeğer işe eşit ücret ödenen insanca işlerde çalışacağız.
* Tüm KHK'ler iptal edilecek; işinden edilmiş on binlerce kadın, zorlukla edindikleri mesleklerine geri dönecek.
* Hem evde hem işte çalışan, çifte mesai yapan biz kadınlara erken emeklilik getireceğiz.
* Kadınlara, babadan ve kocadan bağımsız sağlık sigortası güvencesi, işsizlik ödeneği ve yurttaşlık geliri vereceğiz.
* Mevsimlik-gezici tüm işçilere bulundukları yerde iş olanakları sağlayacağız. Mevsimlik kadın işçilerin gittikleri yerlerde her türlü sömürü ve ayrımcılığa uğramalarına, traktör, kamyon kasalarında yaşamlarından kopartılmalarına son vereceğiz.
* Erkek işi sayılan işlere, yönetim kademelerine kadın kotası getireceğiz
* Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+’lara karşı başta nefret cinayetleri olmak üzere, her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak adımları atıp, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilecekleri koşulları oluştura- cağız. Cinsiyet kimliğine saygı kültürünü geliştireceğiz.
* LGBTİ+’ler için istihdam seçeneklerini artıracağız.
* Yalnızca kadına yönelik şiddetin ortaya çıkardığı sonuçları değil, şiddetin kendisini ortadan kaldırmayı hedefleyeceğiz. Önleyici politikalarımızla, şiddetin asıl nedeni olan erkek egemenliğiyle mücadele edeceğiz.