HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’a “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılıp, tutuklu yargılandığı davanın 5'inci duruşması Mardin 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kandıra 1 Nolu F tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yıldırım'ın katılmadığı duruşmayı, ailesi, HDP milletvekilleri Feleknas Uca ve Aycan İrmez ile HDP Mardin İl Örgütü yöneticileri izledi.
‘Yargılama anayasaya aykırıdır’
Duruşmada Gülser Yıldırım'ın avukatları savunma yaptı. Müvekkilinin halen milletvekili olduğunu hatırlatan Av. Azad Yıldırım, “Bu yapılan yargılama Anayasa'ya aykırıdır. Adil yargılama hakkının ihlal edilmektedir” dedi.
Av. Erdal Kuzu ise, iddianamede yer alan ve örgüt mensubu olduğu iddia edilen kişinin cenazesinin Mardin Devlet Hastanesi’ne nasıl getirildiğinin araştırılmasını istedi. Müvekkili Yıldırım’ın, yine Vali ile telefonda görüşüp görüşmediğinin de araştırılması gerektiğini söyleyen Kuzu, “HTS kayıtları, cenazeyi getiren ambulans şoförü Aziz Aydoğdu'nun dinlenmesi, iddianamede yer alan watshapp görüşmelerinin bilirkişi tarafından incelenmeli” taleplerinde bulundu.
Mahkeme heyeti ise, yargılamanın geldiği aşamayı ve daha önce de benzer taleplerin yapıldığı gerekçesiyle tüm talepleri reddetti.
Taleplerinin reddedilmesi üzerine yeniden söz alan Av. Azad Yıldırım, tepkisini "Bağımsız bir karar vereceğinizi düşünmüyoruz. Heyetin çekilmesini talep ediyoruz" sözleriyle gösterdi.
Yaşanan gerginlik üzerine duruşmaya kısa bir ara verildi. Aranın ardından yeniden başlayan duruşmada mahkeme heyeti yeniden tüm talepleri ret ettiklerini açıkladı.
'Bu nasıl bir düzendir dediği için örgüt üyesi ilan edildi'
Bunun üzerine yeniden söz alan Av. Azad Yıldırım, "Müvekkilimizin adil yargılanmasını istiyoruz. Savunmaya verilen değer burada ortaya çıktı. Mahkeme heyeti talep edilen delilleri reddediyorsa tarafsızlık konusunda ciddi kuşkular yaratmaktadır. Böyle bir yargılama adil yargılamaya dayalı bir karar olacak mı? Müvekkilim, cenazeyi herhangi bir yerden başka bir yere götürmemiştir. Müvekkilim, AKP’li belediyeye ait araçla cenazeyi devlet hastanesine teslim etmişti. Müvekkilim, 'bu nasıl bir düzendir' dediği için ‘örgüt üyesi’ ilan edilmiştir” diyerek, beraat talebinde bulundu.
'Siyasal iktidar istediği için bu dava açıldı'
Av. Erdal Kuzu da, yeniden söz alarak konuştu. "Bu ülkede hukuk iktidarın zihniyetindedir. Bu yüzden asla adil bir yargılama olamaz" diyen Kuzu, dönemin değişmesiyle birlikte bir cenazenin alınmasının “suç” sayıldığını belirtti. Kuzu, sözlerinin devamında şunları belirtti: “Müvekkilimiz siyasal faaliyet yürütmüştü. Müvekkilim halktan gelen talep üzerine hizmet talebini yerine getirmiştir. Burada örgütsel faaliyet yok. Gülser Yıldırım Dargeçit’te de siyasi çalışma yürütüyor. Sokağa çıkma yasaklarına karşı geldiği için örgütün talimatıyla hareket edildiği iddia edildi. Bu dava siyasaldır. Bu delilin reddedilmesi gerekir. Yine dört örgüt üyesinin üzerinden çıkan telefonda müvekkilimin bir kişi ile telefon konuşması yaptığı iddia ediliyor. Ancak bu kadar lehte delil varken, örgütsel bir konuşma yokken, görüşmenin içeriğinde talimat aldığına dahil bir ibare yok. Sizler de biliyorsunuz ki siyasi iktidar istediği için böyle bir dava açıldı."
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların uygulanmamasına da "Kral Çıplak" diyerek tepki gösteren Kuzu, “Müvekkilim ömrü cezaevinde geçen bir insan. O kadar onurlu ki tahliye talep etmedi" dedi.
Duruşmaya yeniden kısa bir ara veren mahkeme heyeti ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, Yıldırım'a "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.
Mezopotamya Ajansı