HDP Hakkari il örgütü, sabah saatlerinde kentte yapılan baskında yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınayarak, arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto amacıyla başlattığı açlık grevine destek amaçlı 17 -18 Kasım tarihleri arasında açlık grevine giren 8 kişinin gözaltına alınmasını ve il binasının aranmasını basın açıklamasıyla protesto etti.
'Baskı ve sindirme politikasına son verin'
İl binasında yapılan basın açıklamasına HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Basın açıklamasını yapan HDP Hakkari İl Eşbaşkanı Sinan Kaya, yapılan baskının bir sindirme politikası olduğunu, siyasi partilerine yapılan baskının ve gözaltıların hukuki olmadığını söyledi. Yerelde çalışan basın mensuplarının da bir baskı altına alındığını belirten Kaya; “Kritik bir süreçten geçiyoruz. Bu kritik süreçte rol ve sorumluluk Hakkari halkının tamamınındır. Bunun yanı sıra bu rol ve sorumluluk yerelde çalışan basın emekçilerinindir. Maalesef basın emekçilerimizin tamamı AKP hükümetinin eliyle susturulmuş, kabuğuna çekilmiş durumdadır. AKP hükümeti sadece Kürt halkına değil ülkede yaşayanların tamamına bir tahakküm kurmak istiyor. Sürekli parti yöneticilerimize ve haklımıza karşı bir baskı ve sindirme politikaları içerisindedir” dedi.
'Dün direndik, bugün de direneceğiz'
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a verilen ceza, ardından yapılan baskınlar ve gözaltıların aynı merkezden yönetildiğini belirten Kaya, “Dün Sayın Demirtaş’a ceza veren yargı bugün hız kesmeden parti yöneticilerimize bir tutuklama furyası geliştirmiştir. Yargı tamamen AKP’nin iki dudağı arasındadır. Bu sabah arkadaşlarımızın apar topar AKP emriyle alınması Türkiye yargısının ayıbıdır. 100 bin oy almış vekilleri için bedenlerini açlığa yatıran bu arkadaşlarımızın gözaltına alınması gayri hukuki bir durumdur. AKP hükümeti artık insanların bedenlerine ve düşüncelerine de tahakküm kurmak istiyor. Biz dün bu zihniyete karşı direndik, bugün de direneceğiz” diye konuştu.
'Asıl terörü AKP yapıyor'
Kendilerinin siyasi bir parti olduklarını ve gücünü halktan aldıklarını belirten Kaya, sürekli partilerinin terörize edildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Halkın partisine sahip çıkacağını ifade eden Kaya, bu kliklere en büyük cevabın 31 Mart'ta verileceğini söyledi. Kaya, konuşmasına şöyle devam etti: "Arkadaşlarımızın tamamının sabit ikametgahları vardır. Bir tebligatla ifadeye çağırıla biliniliyorken, arkadaşlarımızın evlerine baskın yapılması kapı pencerelerinin kırılması yaşlıların, hastaların ve çocukların kafalarına silah dayatılması terörden başka bir şey değildir. Bir terör varsa bir terör tanımı yapılacaksa bu terör sadece AKP ve içinde yer almış bir grup yöneticisidir. Bu halk hiçbir zaman terör estirmedi. Bu halkın hiçbir zaman böyle bir talebi olmadı. Bu halk ve bu parti daima yasal sınırlar içerisinde bir çalışma içerisinde olmak istedi. Fakat ısrarla bu partiyi terörize edenler aslında terörün ta kendisidir. Eğer kalp hastası çocuklar ve yaşlıların kafasına silah dayatılıyorsa bunun adı terördür. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”
(Mezopotamya Ajansı)