HDP Dersim Milletvekilli Edibe Şahin, askeri operasyonun sürdürüldüğü bölgeden yaralı askerlerin merkeze taşındığını ve ölümlerin durdurulması için inisiyatifin kendilerine verilmesini isteyerek, “Bugünlerde bizler yas bağlarız.
HDP Dersim Milletvekilli Edibe Şahin, askeri operasyonun sürdürüldüğü bölgeden yaralı askerlerin merkeze taşındığını ve ölümlerin durdurulması için inisiyatifin kendilerine verilmesini isteyerek, "Bugünlerde bizler yas bağlarız. Kerbela'dan bu güne mazlumların yanındayız. Bu günlerde kan akıtılması inancımız gereği günahtır. Biz 12 İmamlar'da bıçak bile kullanmayız. Biz böyle düşünürken başlatılan ve 4 gündür süren operasyonlarda insanlar ölüyor. Bir yandan ibadet yerlerimiz ve mezarlıklarımız yıkılıyor" dedi.
Dersim'in Pülümür Vadisi kırsalında sürdürülen askeri operasyon yoğun askeri sevkiyatlarla devam ederken, diğer yandan bölge yoğun bir bombardıman altında. Güneydoğu'nun her yerinde olduğu gibi Dersim'de de halkın bin bir emekle inşa ettiği ve kutsalları olan mezarlar bombardıman sonucu yerle bir oldu. Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin kemiklerinin bulunduğu "Suna Çiçek ve Dr. Baran Şehitliği" de bulunan Cem Evi de saldırılar esnasında havaya uçurularak yerle bir edildi. Özellikle operasyonların yoğunlaştığı Hakis (Büyükyurt), Dokuzkaya (Markasor) ve Alacık üçgeninde saldırılar yoğunlaşırken, canlı kalkanların bölgeye gitmesine ise izin verilmedi.
HDP Dersim Milletvekili Edibe Şahin, PKK tarafından ilan edilen eylemsizlik kararına rağmen operasyonların yoğunlaştırıldığına dikkat çekerek, Kürdistan'ın her yerinde olduğu gibi Dersim'in de neredeyse her yerinin "Özel güvenlik bölgesi" adı altında yasaklanarak, günlerdir bombardımana tabi tutulduğunu vurguladı. Şahin, "En yoğun çatışmalı süreçte bile bu çapta büyük bir operasyon gerçekleşmedi. Eylemsizlik kararının alındığı bir dönemde böyle geniş çaplı bir operasyonun başlatılması, mezarların yıkılması ve Dersim'de Aleviler tarafından ibadet yerleri olan Cem Evi'nin yıkılması savaş isteyen tarafı açıkça ortaya koyuyor. İnsanlar günlerdir tedirgin ve bu operasyonu durdurmak istiyorlar" dedi.
'12 İmamlar'da bıçak bile kullanmayız'
Operasyonların bir an önce durdurulması gerektiğini kaydeden Şahin, bölgeden yaralı askerlerin merkeze taşındığını, ölümleri durdurmak istediklerini ve bunun inisiyatifinin kendilerine verilmesini istedi. Alevi inancında "12 İmam" dedikleri yas günlerinde olduklarını hatırlatan Şahin, şunları aktardı: "Bu günlerde bizler yas bağlarız. Kerbela'dan bu güne mazlumların yanındayız. Bu yas günlerinde en önemli noktalardan biri de hiçbir şekilde kan akıtılmamasıdır. Çünkü bu günlerde kan akıtılması inancımız gereği günahtır. Biz 12 İmamlar'da bıçak bile kullanmayız. Biz böyle düşünürken başlatılan ve 4 gündür süren operasyonlarda insanlar ölüyor. Bir yandan ibadet yerlerimiz ve mezarlıklarımız yıkılıyor" şeklinde konuştu.
'AKP toplumun kutsallarına bombalarla saldırıyor'
AKP hükümetinin geçmiş hükümetlerden çok daha ileriye giderek halkların ve toplumların kendi içlerinde yarattığı toplumsal yaşamın dinamiklerini vurmaya başladığını ifade eden Şahin, bunlardan bir tanesinin de Kürt halkının kutsalları olan mezarlıklar olduğunu söyledi. Ölülerin bu dünya ile tüm bağlarının kesildiğini belirten Şahin, "Dünyanın neresine gidilirse gidilsin ölülere saygı vardır. Dindar olduğunu söyleyen AKP hükümeti özellikle toplumun tüm kutsallarına bombalarla saldırıyor" dedi.
'İmralı üzerindeki tecrit cem evlerimize konulan tecrittir'
AKP tarafından gerçekleştirilen tüm katliamlara, hukuksuzluklara ve operasyonlara 1 Kasım seçimlerinde güçlü bir biçimde cevap olunacağının altını çizen Şahin, şöyle devam etti: "Biz diyoruz ki özgürlük, eşitlik ve adalet. Her şeyden önce Dolmabahçe Mutabakatı'na geri dönülmeli. İmralı üzerinde ki tecrit topluma konulan tecrittir. Bugün bizim kendi mezarlarımıza, kendi cem evlerimize getirilen tecrittir. Bunların kalkması için bir an önce Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmelerin sağlanması ve tarafların Dolmabahçe Mutabakatı'nın uygulanması gerekiyor."