HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya ve HDK bileşenlerinin sözcülerinin yargılandığı davanın duruşmasına katılım çağrısına bulunan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bundan sonraki mücadele perspektifimiz de savaşa karşı, barıştan yanadır” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Eş Sözcüleri Onur Hamzaoğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya ve HDK bileşenleri sözcülerinin yargılandığı davanın 19 Temmuz’da görülecek ilk duruşmasına ilişkin Genel Merkez binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP İzmir Eski Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDK bileşenleri katıldı. Salona 9 Şubat’ta Afrin’e yönelik operasyonlara yönelik yaptıkları basın açıklaması gerekçesi ile gözaltına alınarak tutuklanan Onur Hamzaoğlu’nun fotoğrafının yer aldığı afiş asıldı.
‘Demokrasi için yan yana olmalıyız’
İlk olarak söz alan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, tüm demokratik kamuoyunu duruşmayı sahiplenmeye çağırarak, “Biliyoruz ki, bugünler karanlık günler. Daha fazla barışı sahiplenmeye savaş karşıtı söylemleri yükseltmeye ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz ve bunu hep beraber, yan yana durarak birlikte yapabiliriz. Özellikle 24 Haziran’dan sonra kurulan yeni hükümet sisteminin kendisi bu mücadelenin bugün itibariyle ne kadar hayati olduğu ve insan olmanın temel ölçütü haline geldiğini de ortaya koymuştur. Bundan sonraki mücadele perspektifimiz de savaşa karşı, barıştan yanadır. Bu mücadeleden de bir an olsun geri dönmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Bütün kamuoyunu eşitliğe, özgürlüğe ve barışa sahip çıkmaya Ankara Adliyesi’ne çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Diz çöktürmeye çalışacaklar ama başaramayacaklar’
Ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da dayanışma kavramına önümüzdeki günlerden daha fazla ihtiyaç duyulacağını söyledi. 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra yaklaşık 16-17 kararname çıkarıldığını vurgulayan Piroğlu, “Saray çok hızlı bir şekilde yukarıdan aşağıya devleti yeniden örgütlüyor. Kabul etmeliyiz ki devletin yukarıdan örgütlenmesi bir şekliyle tamamına erdirildiğinde toplumun ve muhalefetin yeniden örülmesine sıra gelecektir. Artık önümüzdeki süreç toplumsal muhalefete, muhalefet dinamiklerine, olası muhalefet odak ya da kurumlara karşı bir dizi saldırının ya da onları denetleyip diz çöktürme çabasının yoğunlaşacağı bir süreç olacaktır. Bu saldırılara karşı kararlı dayanışmamızı en üst boyuta taşımak zorundayız. Biz biat etmeyeceğiz ve diz çökmeyeceğiz. Tarihsel olarak da bunu hiçbir zaman başaramadılar” ifadelerine yer verdi.
‘Dava siyasi bir davadır’
Dosya içeriğinin ve atıfta bulunulan suçların hukuka aykırı olduğunu söyleyen Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya da, “Dava siyasi bir davadır. Ortada devletin de yakalayabileceği herhangi bir delil yok. Tutuklamalar özellikle 11 Şubat’ta gerçekleşen HDP kongresinin cılız geçmesine dönük bir saldırıydı. Davadaki tek delil açıkladığımız basın metnidir. Bu saldırılara karşı bizim yapabileceğimiz tek şey ise birlikte dayanışma ve mücadele biçimlerinin yollarını bulmak olacaktır. Eğer bunların böyle olduğunu düşünüyor, barıştan yana savaşa karşı tutum ve davranışımızı belirtmek istiyorsak bu dava bunu gösterebileceğimiz bir davadır” diyerek tüm duyarlı kamuoyunu davayı sahiplenmeye davet etti.
‘Kendileri dışında siyaset yapmayı yasaklayan bir anlayış var’
Hamzaoğlu ile birlikte yargılananlar arasında yer alan Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Keziban Konukçu, “Bizim yargılandığımız dava içinde yaşadığımız rejim değişikliğinin nasıl bir şey olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koyan bir davadır. Dayatılan siyaset yapma yasağı, siyaset yapma özgürlüğümüzün kısıtlanması, aynı zamanda davanın sürecine baktığımızda her anlamda bir keyfiyetle karşılaşıyor olmamız, 24 Haziran’dan önce fiilen uygulanan ama 24 Haziran’dan sonra resmiyete dökülen rejimin nasıl bir rejim olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Kendileri dışında kalan kesimlere siyaset yapmayı yasaklayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu davanın işaret ettiği bir diğer nokta şudur: Kürt halkı ile batıdaki ezilenlerin mücadelesini buluşmasının en somut zemini olan HDK-HDP zemininin ortadan kaldırılmasına dönük bir çaba olduğunu belirtmek istiyorum. Bu nedenle tüm ezilenler ve halklar olarak bu dava sürecinde yakında takip etmeli ve sahiplenmeliyiz” dedi.
‘AKP ve Saray diktatörlüğüne karşı barışı savunmak için’
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Şahin Tümüklü ise “Suruç’tan bugüne AKP ve Saray diktatörlüğü bu coğrafyada yeni bir süreci örgütlemeye çalışıyor. Kendi yaşadığı rejim krizini çözmek için Ortadoğu ve içerde savaşı örgütlemeye ve aynı şekilde toplumu dizayn etmek için de tek tipleştirme sürecini çok saldırgan bir biçimde uygulamaya çalışıyor. Hem Ortadoğu’daki savaş hem de içerde yürüttüğü asimilasyoncu ve katliamcı politikalarını sürdürmek için savaşa karşı çıkan, barışı örgütleyenleri sindirmeye bunları tutuklamaya ve bunların üzerinden de kendi politik zeminini örgütlemeye çalışıyor. Birincisi Ortadoğu’da yürütülen savaşa karşı barışı savunmayı bir ilke edinmiş olan HDK ile birlikte olmaya devam edeceğiz. İkincisi bu ülkede özgürlük isteyen, barış mücadelesi yürütenlerin yargılandığı bu davaya sahip çıkmak, barışa, özgürlüğe, demokrasiye sahip çıkmak anlamına gelmektedir” diyerek “Bütün emek dostlarını AKP ve Saray diktatörlüğünün savaş politikalarına ve tek tip toplum anlayışına karşı 19 Temmuz’da mahkemeye katılmaya çağırıyoruz” dedi.
Mezopotamya Ajansı