Kampanyaya aktif destek veren gençlik örgütleri, Suruç’ta sadece SGDF’lilerin hedeflenmediğini gençliğin geleceğine yönelen bir katliam gerçekleştirildiğini hatırlattı, “Adalet mücadelesi gençliğin geleceğini kazanma mücadelesidir” dedi.
Suruç katliamı 1. yılına yaklaşırken katliamın sorumlularının yargılanması için başlattılan "Suruç İçin Adalet, Herkes İçin Adalet" kampanyası büyüyor. Kampanyayı birlikte yürüteceklerini açıklayan 18 gençlik örgütü, adalet mücadelesini ortak mücadeleyle büyüteceklerini belirtti. Kampanyaya aktif destek veren kurumlar; HDK Gençlik Meclisi, Genç-Sen, Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, HDP Gençlik Meclisi, SYKP Gençliği temsilcileri.
Gençlik örgütü temsilcileri, egemenler eliyle gerçekleşen katliamların birbiriyle bağlı olduğunu hatırlattı, adalet mücadelesinin gençlerin geleceğini kazanma mücadelesi olduğuna dikkat çekti. Adalet mücadelesi etrafında bir araya geldiklerini belirten gençlik örgütleri yaratılmak istenen korku atmosferine teslim olmayacaklarını, katliamların hesabını soracaklarını belirtti.
Suruç katliamlar zincirinin ilk halkasıdır
HDP Gençlik Meclisi üyesi Mazlum Karagöz Türkiye'de adalet bekleyen çok sayıda toplumsal yara olduğunu dile getirdi. Koçgiri'den Maraş'a, Çorum'dan Roboski'ye bütün katliamların adil bir yargılama süreciyle aydınlatılmasını isteyen Karagöz, "7 Haziran seçimlerinden sonra Kürtlere, devrimcilere, Alevilere, sosyalistlere topyekün herkese imha politikası başlatıldı. Bunun startı 33 arkadaşımızın katledildiği Suruç'ta verildi" dedi.
7 Haziran seçimlerinde, ezilenlerin %13'lük temsilinin, yüz yıllık cumhuriyet tarihinde ezber bozduğuna dikkat çeken Karagöz, toplumu tek tipleştirme projesinin boşa düştüğünü vurguladı. Seçimlerden sonra ezilenlere yönelik katliam zincirinin Suruç'ta başladığını belirten Karagöz, "Barış isteyenler 10 Ekim'de Ankara'da bir araya gelerek barış taleplerini dile getirdi. Ancak devletin katliamcı yüzü kendini gösterdi ve 10 Ekim'de yine planlanmış, AKP destekli DAİŞ canileriyle yüzlerce yoldaşımızı katlettiler. Ankara katliamı ve Kürdistan'da devam eden katliamlar bunun devamıydı. Hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyoruz" diye konuştu. Gençlik olarak adalet arayaşını sürdüreceklerini söyleyen Karagöz, Suruç kampanyasını büyüteceklerini kaydetti.
Suruç'u planlayanlar Hurşit Külter'i kaybetmek istiyor
HDK Gençlik Meclisi üyesi Can Papila adalet kampanyasının kendi misyonları ve perspektifleriyle örtüştüğünü ifade etti. HDK gençliğinin birleşik mücadeleyi öngördüğünü belirten Papila, "Suruç için adalet kampanyası tüm gençliği buluşturan bir kampanya olduğu için HDK'de kampanyayı kendi işi olarak görüyor" diye konuştu. Faili meçhul ve gözaltında kayıplardan Suruç'a, Ankara'dan Hurşit Külter'in kaybedilmek istenmesine devletin katliamcı geleneğinin devam ettiğine dikkat çeken Papila, "Suruç için adalet kampanyası sadece geçmişe dönük, Suruç'a dair hesap sorma değil bugün yaşanabilecek katliamların engellenmesine yöneliktir" dedi.
Adalet mücadelesi etrafında 18 gençlik örgütünün bir araya gelmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Papila, "Kampanya yıllardır oluşturulmaya çalışılan birlikteliği ortaya çıkardı. HDK Gençlik Meclisleri olarak kampanyanın yürütücüsü olacağız" şeklinde konuştu.
Suruç Katliamı tüm gençliğe yöneliktir
Genç-Sen üyesi Cem Savaş, Suruç katliamıyla Kürdistan'daki savaşın başladığını, devlet eliyle yapılan katliamı teşhir etmenin ve hesap sormanın çok önemli olduğunu söyledi. Ankara ve Suruç katliamları arasındaki bağın belgelerle ortaya çıktığına işaret eden Savaş, "Katliamlar devletin kontrolünde MİT'in bilgisinde olmuştur. Bizzat devlet eliyle yapılmış durumda, bize düşen görev bunu teşhir etmek insanlara bunu anlatmak olacak" diye kaydetti.
Öğrenci Kolektifleri üyesi Özkan Korkmaz da Suruç katliamının SGDF'yi hedef almakla beraber tüm gençliğe yönelik bir katliam olduğunu vurguladı. Korkmaz, "Bu yüzden kampanyayı beraber büyütüyoruz, hesabını birlikte soracağız, mücadelesini omuz omuza vereceğiz. Suruç'tan sonra AKP katliamla korku salmak istedi ancak korkuya teslim olmayacağız" dedi.
Katliamlara vereceğimiz cevap gençliğin birleşik mücadelesi olacak
SYKP Gençliği'den Kadir Selamet, katliamın hedefinin gençliği teslim almak, batıdaki demokrasi güçlerini sindirmek ve Türkiye halkları ile Kürt halkının ortak mücadelesini engellemek olduğunu söyledi. Selamet, "Katliamlara vereceğimiz cevap gençliğin birleşik mücadelesi olacak, ortak yürüttüğümüz adalet mücadelesi aynı zamanda faşizmi durdurma, eşit ve özgür bir geleceği kurma mücadelesidir" dedi.
Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç) üyesi Şafak Aktaş, "Dünyanın gözü Rojava'dayken, devrimin yıldönümünde yeniden inşa için giden devrimcilere, AKP-IŞİD işbirliğiyle yapılan bu katliam sonrası açılan dosyada hiçbir ilerleme sağlanmadı. Bu da yetmezmiş gibi Suruç gazilerine operasyonlar yapıldı ve tutuklandı" diye konuştu. Hurşit Külter'in hala akıbetinin bilinmediğini, Zonguldak'ta direnişteki işçilerin önüne polis barikatı çıkarıldığını, devletin denetiminde olan yerde 45 çocuğa tecavüz edildiğini, özsavunma kullanan kadınların ağır ceza alırken tecavüzcülerin göstermelik cezalar aldığını dile getirdi. Aktaş, "Suruç için mücadele etmek tüm bu haksızlıklar için mücadele etmektir, adaleti sağlayana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.
Gençlik Muhalefeti üyesi Bedirhan Bosna, "SGDF'li arkadaşlarımız ,IŞİD karanlığına ve savaş çığırtkanlarına karşı gençliğin sesini yükseltikleri için, Kobane'de yeniden bir yaşamın inşa edilebileceğini göstermek için bu saldırının doğrudan hedefi olmuşlardır" dedi.
Saldırının sadece SGDF'ye değil tüm gençliğe,gençliğin direngenliğine, umutlarına ve gericiliğe karşı verdiği mücadeleye yapılmış bir saldırı olduğunu söyleyen Bosna, "Geçen bir yılda bize göstermiştir ki bu artık gençliğin kendi yaşamına sahip çıkma geleceğini kazanma mücadelesidir. Bu mücadele ancak üniversitelerden sokaklara gericiliğe karşı gençliğin topyekûn bir karşı koyuşuyla zafere ulaşabilir" diye konuştu.