Polisin yoğun şekilde gaz bombalarıyla saldırdığı Gazi Mahallesi Cemevi’nde basın açıklaması; Alevi Bektaşi Federasyonu’nun da aralarında bulunduğu grup, son günlerde yapılan operasyonlara ilişkin Gazi Mahallesi Cemevi’nde basın açıklaması yaptı.
‘Bütün Alevi kurumları hedef olarak gösteriliyor’
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün, IŞİD’e operasyon adı altında bu ülkenin devrimcilerine, demokratlarına ve Alevilerine operasyon yapıldığını belirterek “Kamuoyunun bunu görmesi lazım. Bu nedenle biz Alevi Bektaşi Federasyonu ve bileşenleri olarak bu süreçte sinmeyiz. Biz Pir Sultan’ın, İmam Hüseyin’in torunlarıyız, onların soyundan geldik. AKP de onun arkasındaki güçler de bunu böyle bilmelidir. Bütün Alevi kurumları hedef olarak gösteriliyor. Demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri hedef olarak gösteriliyor. 12 Eylül’de nasıl ki ev ev basıldı, bugün de kurumlarımız basılıyor, sendikalar basılıyor, demokratik kitle örgütleri basılıyor. Bu nedenle bütün halkımızı, Türkiye’deki yurtseverleri, demokratları, bütün inanç mensuplarını sorumluluğa davet ediyoruz” dedi.
‘Cenaze kaldırılmıyor, izin verilmiyor. Bu zulümdür, aileye, arkadaşlara, yoldaşlara zulümdür’
Günay Özarslan’ın cenazesinin üç gündür burada tutulduğunu, emniyetin cenazenin kaldırılmasına izin vermediğini belirten Düzgün, “Cenaze kaldırılmıyor, izin verilmiyor. Bu zulümdür, aileye, arkadaşlara, yoldaşlara zulümdür. Bunu kınıyoruz. ‘Bu cenazenin sahipleri kendi adaplarına uygun, değerlerine uygun cenazeyi kaldırmalıdırlar’ diye çağrı yapıyoruz” diye konuştu. Düzgün, cenazenin kaldırılması için girişimlerde bulunacağını da söyledi.
‘O çocuklar bizim çocuklarımız, katledenler IŞİD ve AKP’dir’
Düzgün, son günlerde Aleviler aleyhinde bazı medya organlarında haberler yapıldığını, bu haberlerde Suruç’a gönderilen gençlerin kendileri tarafından yönlendirildiğine yer verildiğini belirterek şöyle konuştu: “Bunu yapsaydık, bundan geri adım atmazdık. Keşke de yapsaydık. Keşke o arkadaşlara yardımcı olabilseydik. Bu noktada polisten ya da AKP iktidarından kaygılanıp korkup sahiplenmeme gibi bir durumumuz yok. O çocuklar bizim çocuklarımız, onları katledenler IŞİD ve AKP’dir. Bunun hesabını da biz soracağız.