Cudi Dağı’ndaki yangını söndürme çalışmalarına katılan HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, devletin yangına hiçbir müdahalede bulunmamasını eleştirdi.
Cudi Dağı’nda Çarşamba akşamı başlayan yangınla ilgili görüştüğümüz HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, ağaçlarla birlikte birçok canlının ölümüne de tanıklık ettiklerini söyledi. Helikopterle yangına müdahale için İl Afet Müdürlüğünü aradıklarını belirten Sarıyıldız, olumlu bir sonuç alamadıkları ifade etti.
Havan topu ve Ciner faktörü
Yangın bölgesine gelerek incelemelerde bulunan Faysal Sarıyıldız, Evrensel’e yaptığı açıklamada yangının ortaya çıkışına ilişkin olarak şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi 3-4 gün önce Çalışkan Hudut Taburu tarafından gece saatlerinde bu yangının çıktığı yere 2 havan atışı yapılıyor. Sonra aydınlatma mermileri atılıyor. Bunlar düştükten sonra yangın ortaya çıkıyor. Hemen ormanlık alana yayılıyor. Geniş bir ormanlık alan söz konusu. Şunu da bilmenizi isterim, orada Turgay Ciner’e bağlı termik santrali var. Yangının çıktığı yerin hemen dibinde. Aşağısında açık kömür ocakları işletilmeye çalışılıyor. Yangının asker tarafından çıkarıldığı kesin olarak dile getiriliyor, ama söz konusu işletmelerle de ilgisi olabilir. Çünkü yeni kömür sahalarına ihtiyaç duyuluyor. Ama bu zaten askerin 20 yıllık rutiniydi.”
Doğal yaşam tahrip edildi
Sarıyıldız’a, yangın bölgesinde kül olan binlerce ağaca ek olarak, birçok canlının da öldüğüne ilişkin olarak sosyal medyada paylaşımlar yapıldığını hatırlatarak bu konuya dair gözlemlerini de sorduk. Şunları söyledi: “Şimdi Cudi Dağı ve ekosistemi, şu an Türkiye’de tükenmekte olan birçok canlı türünü yaşatan, besleyen bir yaşam alanıydı. Mesela en son 2004’te Anadolu kaplanı orada bulunuyor, aynı şekilde sanırım ‘Çöl Ejderi’ denilen kertenkele türü bir canlı orada yaşıyor. Bir sürü canlı için önemli, verimli bir yaşam alanıdır. Oranın aslında, doğal yaşamı koruma alanı ilan edilmesi gerekirken, ha bire doğası yakılıyor, tahrip ediliyor.”
‘Yanmış kuş yuvası, kaplumbağa ve yılan gördük’
Sarıyıldız, tanık olduğu canlı ölümleri konusunda da şunları söyledi: “Dün gittiğimizde yanmış bir sürü kuş yuvasını gördük. Yanmış kaplumbağaları, yılanları gördük. Orada gördüğüm bir ölü yılanın fotoğrafını, twitter’da yayımladım. Orası oldukça verimli yaşam alanıdır canlılar açısından.”
Batıda yaşanmış olsaydı
Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın bir de sitemi var: “Mesela bu ülkenin batısında yaşanmış olsaydı bırakın devleti, çok ciddi kamuoyu baskısı oluşurdu. Maalesef yer mekan Kürdistan olunca aynı duyarlılık oluşmuyor. Bir sürü çevre örgütünün en azından üçüncü günde orada olması gerekirdi. Devletin doğaya karşı hassas olduğunu söyleyemeyiz, ama bu yangın Ege’de Akdeniz’de olsaydı, yangın söndürme helikopteri seferber edilirdi. Yangın söndürülürdü.”
Son durum
Faysal Sarıyıldız’a, yangın kontrol altına alınmış olsa da devam ettiğine dair haberler aldığımızı belirterek son durumu da sorduk. Dün gece 24.00’a kadar yangın bölgesinde olduğunu belirten Sarıyıldız şöyle devam etti: “Biz dün gece 24.00’e doğru oradan ayrılırken, yangın geniş bir vadiye hapsedilmiş durumdaydı. Ancak yüz yıllık meşe ağaçlarının gövdesinde devam ediyordu. O gövdeler, o kadar büyük ki, günlerce tutuşabilir. Duyarlı bir grup orada nöbet için kaldı. Muhtemelen tamamen kontrol altındadır.”
‘İl afet müdürlüğünü aradık ama…’
Kendisinin bir makine mühendisi olduğunu belirten Sarıyıldız, “Mesleğim gereği bir aracın nereye çıkabileceğini bilirim. Karadan hareket eden hiçbir itfaiye aracı ulaşamaz oraya. Sarp bir coğrafya. Ancak paletli iş makineleriyle ulaşılabilir. Belde belediyesine dair bir iş makinesi geldi ama o da fazla etkili olamıyordu.” dedi.
Konuyla ilgili Ankara’dan ya da herhangi bir resmi kurumdan bir talepleri olup olmadığına dair sorumuzu ise Sarıyıldız şöyle yanıtladı: “Bayram olması itibariyle Ankara’ya ulaşmayı gerekli görmedik. Ayrıca o konudaki hevesimiz çok kırılmış durumda. İl Afet Müdürlüğünü aradık. Yangın helikopteri gelebilir mi diye araştıralım dediler, gelişme olmadı. Yangının hemen yanı başında bir baraj var. Siyahkaya Barajı. Yangını oradan su alıp söndürülebilirdi. Ama o barajı yapmaktaki dertleri, güvenlikçi bir konsept ile oradaki geçişleri engellemeye dönüktü. Bölgenin yaklaşımı tamamıyla güvenlik endekslidir. O nedenle onu da yapmadılar.”
Bu arada, edinilen bilgiye göre, Şırnak Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı ekipler de birkaç pikap aracı ile yangın söndürme çalışmalarına katıldı.