İslamiyet oldu olası hiç bu kadar kirletilmemiştir.İslamiyet oldu olası yapılan katliamlara bu kadar açık seçik çarsaf edilmemiştir.
IŞİD, Ezîdîler üzerinde uyguladığı vahşet,dinin insan eliyle nasıl bir katliam aracına dönüşebileceğinin kanıtıdır.
İnsanları sırf kendi inancından olmadığı için katledenler,hakir görenler,topraklarından sürenlerle; topraklarını IŞİD çetelerine üs olarak kullandıranlar,sınırlarını açıp her türlü yardımı verenler arasında sadece sakal ve bıyık tarzı farkı vardır.
İnsanın bu çevrelerin ve bu çevrelere göz yuman herkesin karşısına dikilip: “Ben sizin inandığınız dini red ediyorum,elli bin defa yerin dibine batsın katliamlara razı gelen inancınız! Her neyse o dininiz benim nazarımda uyuşturucudan bir farkı yok.” diyesi geliyor.
Gövdesinden ayrılmış-en fazla on yaşlarında- küçücük bir çocuk kafası,arkasında sarıklı-sakallı bir IŞİD elemanı tek bir işaretiyle poz veriyor.Eğer siz bu vahşilerle aynı inancı paylaştığınızı söylüyorsanız, siz en adi bir alçaksınız!
Haber bültenlerinin ‘Yine onlarca çocuk öldü!’ haberinden sonra,o çocukların ırkını,dinini merak ediyorsanız, egemenlerin halka dayattığı faşizm ciğerlerinize kadar işlemiştir ve koyun postu giymiş kurttan en ufak bir farkınız yoktur.
Katledilmiş çocukların ırkını,inancını merak ediyorsanız; yemek yiyen,nefes alan,yürüyen ve üreyen bir ölüden farkınız yoktur.
Ölenlerin,topraklarında sürülenlerin sayısına göre vicdan azabı duyuyorsanız,insan cesetlerini istatistiksel rakam olarak görüyorsunuzdur.Bu güdü hayvanlarda bile yoktur! Öyleyse siz bir hayvan kadar bile insan ol(a)mamışsındır.
‘Babam öldüğünde henüz çocuktum.Şuan 42 yaşındayım.Beni bu yaşıma annem getirdi.IŞİD Şengal’e saldırdığında köyümüzü arkamızda bırakıp kaçtık.IŞİD çetelerinin bize yaklaştığı söylendi.Annem ölmeyi onların eline geçip kadın pazarında satılmaya ve zorla dinini değiştirmeye tercih etti.Annemi kendi elimle öldürdüm! İnsanın çocuğuna kendisini öldürtecek duruma gelmesinin ne demek olduğunu hayal edebilir misiniz?”
Bunlar İŞİD çetelerinden kaçan bir adamın sözleri.
Bu sözler sizde infial yaratmıyorsa, vicdanın kırıntısı yoktur sizde.
Silopi’ye sığınan bir başka Êzidî kadın:”Her şeyimizi geride bıraktık.Hiçbir şey alamadan kaçtık.Ama biz kadınlar yanımıza birer bıçak alarak kaçtık.O bıçakları yanımıza IŞİD’in eline sağ geçersek kendimizi öldürmek için alıyoruz.Çünkü esir alındığımızda ya bize tecavüz ederler ya da bizi köle pazarlarında satarlar.Ölüm tek kurtuluş yolumuz!”
Ve Roboskî’ye sığınan Êzidî bir adamın yolda iki çocuğunu nasıl öldürmek zorunda kaldığını düşünün…
Bu sözlere Dersim 37 ve 38 katliamlarından aşinayız.Türk askerlerinin eline geçmemek için kendini yüksek uçumlardan aşağı atan binlerce kadın gibi…
Allah yolunda cihad ettiğini söyleyip Allah’ın adını kirleten bu vahşilere izin verenlerden olmayın.Allah’ı unutanlardan olmayın.