Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Ermeni milletvekillerini hedef alan ve son günlerde giderek artan ırkçı söylemlere ilişkin bir açıklama yayımladı. 200 aydının imza verdiği dilekçede, savcılara söz konusu nefret söylemleriyle ilgili soruşturma başlatma çağrısı yapıldı. Açıklamada, ırkçı açıklamalarla ilgili kınama yayınlamayan partiler de eleştirildi.
Aralarında David Barsamian, İsmail Beşikçi, Şaban İba, Ahmet İsvan, Abdullah Demirbaş, Mihail Vasiliadis, Alev Er, Yalçın Ergündoğan, Baskın Oran, Hale Bolak Boratav, Melek Ulagay, Necmiye Alpay gibi isimlerin de yer aldığı 200 aydın, akademisyen, sanatçı, hukukçu ve siyasetçi, son dönemlerde gittikçe artan ve son olarak Ermeni milletvekillerine yönelen ırkçı açıklamalarla ilgili kınama metni yayımladı.
“Ermeni milletvekilleri hakkında partilerinin ve Yargı’nın dikkatine” başlıklı açıklamada, son olarak MHP’li Adana Belediye Başkanı’nın milletvekilleriyle ilgili ırkçı açıklamalarına dikkat çekildi ve “Hayasızca ortaya saçılan ırkçı nefret söylemlerini savcılar ve yargıçlar duymazdan geliyor” dendi.
Irkçılık ve Nefret Söylemiyle Mücadele Yasası’nın çıkarılması için meclisi göreve çağıran Girişim, hedef alınan milletvekillerinin mensup olduğu partilerin herhangi bir açıklama yapmamasını da eleştirildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Koalisyon ayak oyunlarının birbirini izlediği şu günlerde, Erdoğan Rejimi’nin devamı için utanç verici bir kampanya başlatıldı. Utanç verici, çünkü yine, 19. Yüzyıl ortasından itibaren yok ede ede bitiremediğimiz Ermeni kardeşlerimiz malzeme yapılıyor.
Ani harabelerinde ataları için dua eden Ermeni kadının karşısına geçip ezan okuyanlar. Sokaklarda Ermeni avına mı çıkalım diye soran Kars Ülkü Ocakları. Vergi vermeyen yandaşlardan bin kere daha namuslu vergi rekortmeni merhum genelev işletmecisi M. Manukyan’a gönderme yapmak gibi parlak yöntemler kullanan MHP’li Adana belediye başkanı bunun son örnekleri.
Şimdi de üç ayrı partiden Meclis’e seçilen Ermeni milletvekilleri hedefe kondu.
Bu hayasızca ve rahatça ortaya saçılan ırkçı nefret söylemlerini savcılar ve yargıçlar duymazdan geliyor. Çok yakın geçmişte insan hakları savunucularına uygulanmış olan TCK Md. 216 bu ırkçı söylemlere uygulanmıyor.
Bunun yanı sıra, bu milletvekillerinin mensup olduğu partiler de suskunluk içinde. Bugüne kadar hiçbir açıklama ve girişim duymadık.
Ermeni milletvekillerine sahip partiler bu hayasızlıklara karşı çıkmalı, ırkçı saldırıları derhal kınamalıdırlar. Irkçılık ve Nefret Söylemiyle Mücadele Yasasını ilk iş olarak çıkarılmaması halinde bu saldırılar her “ihtiyaç halinde” piyasaya sürülecek ve böyle açık açık bölücülük de yapılmış olacaktır.
Bu vazife, partilerin ve Meclis’in tarihsel yükümlülüğüdür. Yarın tarih bunları yazdığında, çocuklarının ve torunlarının fena halde utanmamaları için.”