Tayyip Erdoğan, yapacağı Afrika turu öncesinde KHK ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan tek tip kıyafetle ilgili ‘Dünyanın değişik yerlerinde uygulanıyor. Guantanamo’da bu yaşam tarzı haline dönüştü. Hatta ayaklarına zincirler takılıyor’ dedi.
Resmî ziyaretlerde bulunmak için Sudan'a yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı’nda konuşan Erdoğan, Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) yer alan tek tip kıyafet uygulamasına ve taşeron işçiler için yapılan düzenlemelere ilişkin açıklamada bulundu. Erdoğan, tek tip uygulamasının Guantanamo'da yaşam tarzı olduğunu söyleyerek, "Türkiye'ye mahsus da değil bu. Dünyanın değişik yerlerinde uygulanıyor. Guantanamo'da bu yaşam tarzı haline dönüştü. Hatta orada ayaklarına zincirler takılıyor. Türkiye'de bu var mı? Yok" diye konuştu.
KHK ile çelişen ifadeler
Erdoğan yaptığı konuşmada yeni çıkarılan KHK’ye ters düşen açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bunların içerisinde tulum giyecek olanlar var, çift şey var” diyerek iki farklı kıyafet türü olacağını söyledi. Fakat yayımlanan kararnamede tutuklulara sadece tulum türü kıyafetler giydirileceği belirtiliyor.
Erdoğan ayrıca, bu sabah çıkarılan 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerine yapılan düzenlemeyle ilgili, "Taşeron falan kullanılmayacak. Temizlik işlerini diyelim ki İSTOÇ alacak o yürütecek. İnanıyorum ki çok daha huzurlu, rahat bir döneme böylece girmiş olacağız" ifadesini kullandı.
Sudan ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yapan Erdoğan şöyle konuştu:
Sudan güçlü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz dost, kardeş bir ülke. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından gerek Sudan yönetimi gerek halkı bize en anlamlı desteği veren ülkelerin başında gelmiştir. Bu desteği, dayanışmayı hiçbir zaman unutmayacağız. İstanbul'da düzenlenen Kudüs zirvesine Cumhurbaşkanı bizzat katılarak destek vermişlerdir. Ziyaretim Sudan'a Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret olması hasebiyle ayrıca önem taşımaktadır.
Sudan Meclisi'ne de hitap edeceğim. Türkiye İş Forumu'na da katılacağız. Geniş bir iş adamı katılımı ile ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Afrika turunun ikinci ayağında Çad'a ziyaret gerçekleştireceğiz. Yine Cumhurbaşkanlığı seviyesinde Çad'a ilk ziyaret.
Yaklaşık 7 yıl önce Tunus halkının başlattığı demokrasi yürüyüşü tüm bölge için ilham kaynağı olmuştu. Türkiye bu süreçte Tunus'a en güçlü destek veren ülkelerin başında gelmiştir. İkili ilişkilerimizi stratejik düzeye çıkardık. Bu ziyaretim sırasında da değerli dostum Tunus Cumhurbaşkanı'nı gündemimizdeki konuları ele almak üzere ziyaret ve adımların da planlamasını da yapacağız. 2005'ten itibaren Afrika kıtası ile iş birliğimizin giderek güçlendiğini görüyoruz.
Birçok Afrika ülkesi FETÖ mensuplarını sınır dışı etti. Gün geçtikçe bu sayının daha da artacağını düşünüyorum. Bu ziyaretimin bu anlamda da önemli olduğunu düşünüyorum.
BM'deki Kudüs oylaması
Amerika'ya çağrımızı yaptık, yapmaya da devam ediyor. Sayın Trump'la da yine görüşme yollarını ararız. Temenni ederim ki sayın Trump da bizi arasın. Başından itibaren İİT dönem başkanı olarak biz onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü dönem başkanıyız. Bizimle bunun istişaresini yapmış olsaydı herhalde bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendilerini arayabiliriz ama şu anda böyle bir karar yok.
Filistin ile görüşmelerini yapmak suretiyle bunun çalışmalarının birlikte yürütüyorlar. Bu işi bırakmak mümkün değil. Bu işin ikinci adımı başarı ile aşıldı. Bunu 3. adım belki 4. adım takip edecek. Bütün uluslararası güçler, AB gibi, Arap Ligi gibi, Bağlantısızlar gibi… Bunun çalışmasını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor.
Doğu Guta 400 bin kişinin yaşadığı yer. Acil insani yardıma muhtaç insanlar var. Bunları Putin ile görüşerek oradan insanları ülkemize alıp tedavi, bakım yaptıralım istiyoruz. Bizim Genelkurmayımız, istihbarat birimlerimiz atılması gereken adımları atacaklar.
Yeni KHK'ler
KHK ile alakalı olarak en önemlisi tek tip elbise meselesi. Örneğin bayanlarla ilgili bir inisiyatif var. Fakat, burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor. Cezaevine girdiği anda tek tip elbise giymeye başlayacak sanıyorlar. Hayır, yalnızca duruşmada giyecekler. Öyle kravatlı, havalı bir şekilde gelemeyecekler. Bu mağdurların da talebi, Türkiye'ye mahsus da değil bu. Dünyanın değişik yerlerinde uygulanıyor. Guantanamo'da bu yaşam tarzı haline dönüştü. Hatta orada ayaklarına zincirler takılıyor. Türkiye'de bu var mı? Yok.
Taşeron düzenlemesi
Bu konuyla ilgili olarak da gerçekten gerek Maliye Bakanımız gerek Çalışma Bakanımız bu konuda üzerinde çok çalıştılar. Bizim de burada gayretimiz oldu. Kamu kurumları da bu işin içine alındı. Devletle ilgili olan birçok taşeron, Çaykur'da vs. mevsimlik işçi var. Bazıları diyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor. O başka bir şey bu başka bir şey. Bundan sonra aracı olmayacak. Komisyon alır gibi bir taşeron grubu, böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanlığı'nda taşeron vardı fakat taşeron olarak çalışan kalkıyor hepsi bizim kadromuzun içine giriyor. Ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı. 300-400 belki 500 lira arkadaşlarımız çalışıyor bu başlayacak. Taşeron falan kullanılmayacak. Temizlik işlerini diyelim ki İSTOÇ alacak o yürütecek. İnanıyorum ki çok daha huzurlu, rahat bir döneme böylece girmiş olacağız.