Marmara Üniversitesi Rektörlüğü binasında Marmara Üniversitesi 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden üniversiteye gittiğini iddia etti ve öğrencilik yıllarında solculardan çok çektiğini söyledi
Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü binasında Marmara Üniversitesi 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda konuşuyor. “Doktoradan sonra yardımcı doçentlik olmayacak” diyen Erdoğan, yeniden üniversiteye gittiğini iddia etti ve öğrencilik yıllarında solculardan çok çektiğini söyledi.
Erdoğan, Marmara Üniversitesi Rektörü Emin Arat’ı üniversite yıllarından tanıdığını öne sürdü ve kendisinin çok okula gitmediğini Arat’ın daha çok okula gittiği için solcuların zulmüne daha çok maruz kaldığını söyledi.
Yardımcı doçentliğin kaldırılmasına ilişkin çalışma yürütüldüğünü açıklayan Erdoğan, “YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik. Doçentliğin şartları da buna göre yeniden düzenlenerek inşallah büyük ihtimal önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek ve böylece bu sorunu da çözeceğiz” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Söylemi sosyalist, zihniyeti faşist kadrolar…”
YÖK, kalite kurulu, misyon farklılaşması programları ile bu konularda ilk adımları atmıştır. Üniversitelerimizden de benzer anlayışla kendi projelerini hayata geçirmelerini planlıyoruz. Türkiye her alanda milletimizin değerlerinden, halka rağmen halk için anlayışı ile hareket eden, söylemi sosyalist, zihniyeti faşist kadroların tasallutu altında kalmıştır. Üniversitemiz de bu alanda kalmıştır. Beni oyumla çobanın oyu bir olabilir mi diyen bir zihniyetin olduğu yerde demokrasiden söz edilemez. Hezeyanlar saçan bir zihniyetin olduğu yerde millilikten söz edilemez.
“Doktoradan sonra yardımcı doçentlik olmayacak”
Yardımcı doçentliğin sadece bir siyasi karar olduğunu dile getirdik. Dedik bir öyle bir adım atalım ki, ara unvanı ortadan kaldırıp doktoradan doğrudan doçentliğe geçilmesini temin edecek çalışma yapalım. Büyük ihtimalle önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek. Doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak. Doktoradan sonra kazanan doçentliğe gidecek.
Her iş gibi akademi de adanmışlık gerektirir. Bir hocalarımızda artık bu azmi, bu kararlılığı görüyorum.
“Cumhuriyet tarihinde bilimle en yakından ilgilenen kişinin şahsım olduğunu iddia ediyorum”
Pensilvanya’nın emrine her yanı ile cehalet kokan bir adamın emrine her şeyinizi teslim etmişseniz profesör de olsan hiçsin, çok farklı reklamın da olsa bir hiçsin. Kapınızdaki tabelada öyle yazıyor olmasının bir önemi yoktur. Ben demiyorum ki bütün bilim insanları bizim için düşünecek. Ben aklımı bu tür adamların emrine kiraya verenler için söylüyorum. Bizim isteğimiz objektiflikten uzaklaşılmadan hareket edilmesidir. Cumhuriyet tarihinde bilimle, bilimsel çalışmalarla, araştırmayla, gelişmeyle en yakından ilgilenen Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ben şahsım olduğunu iddia ediyorum. Olmaya da devam edeceğim.
Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde de ifade ettim, milletin değerlerine saygılı olmakla bilimde en üst seviyelere çıkmak birbirinin alternatifi, zıttı değildir.
Sendika.Org